MEDYA KÖŞESİ

Öcalan medya temsilcilerine konuşacak ve...

Ruşen Çakır yazdı: "Öcalan'ın önümüzdeki günlerde medya temsilcilerine mülakat vermesi bekleniyor."

Öcalan medya temsilcilerine konuşacak ve...
GAZETECİLER.COM -

Dün yazısında, "çözüm sürecinde girilmekte olan yeni aşamanın cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bir ilgisi var mı?" diye soran ve "tereddütsüz bir şekilde" "Hem de çok ilgisi var" cevabını veren Vatan yazarı Ruşen Çakır, bugün de HDP/BDP oyları Erdoğan'ın cebinde mi? sorusuna yazısında yanıt aradı.

HDP'nin kendi gücünü ölçmek için güçlü bir adayla seçime katılması, ikinci turdaysa seçmenini açık ya da örtülü bir şekilde AKP adayına (yüksek ihtimalle Erdoğan) yönlendirmesinin beklendiğini hatırlatan Çakır, medya kulislerinde son günlerde çok popüler olan bir iddayı da dile getirdi: "Abdullah Öcalan medya temsilcileri ile buluşacak ve onlarla konuşacak."

İşte Çakır'ın yazısından önemli satır başları:

ÖCALAN MEDYAYA KONUŞURSA

HDP'nin aday çıkarmama veya zayıf bir adayla Erdoğan'ı ilk turda seçtirme gibi bir yola gidebileceğine pek ihtimal vermediğimi ancak siyasette her şeyin mümkün olduğunu tekrarlamak istiyorum.


Hele işin ucu bir şekilde ülkenin en hayati sorunu olan Kürt sorununa çıkıyor ve Kürt siyasi hareketine (KSH) ve onun lideri Abdullah Öcalan'a cazip bazı teklifler sunuluyorsa bu son derece kritik işbirliği pekâlâ mümkün olabilir.

Tabii bunun için her iki hareketin tabanının ikna edilmesi gerekiyor. Açıkçası HDP seçmenini ikna etmek daha kolay olabilir.

Şöyle ki Öcalan'ın önümüzdeki günlerde medya temsilcilerine mülakat vermesi bekleniyor. Onun gazetecilere, hele bir de karşısında kamera varsa, Köşk seçimlerinde iktidar partisini desteklemenin neden daha iyi olacağını anlatması halinde sorun büyük ölçüde aşılabilir. Şu ana kadar olduğu gibi, milletvekilleri tarafından okunan mektup veya yazılı açıklamaların böylesine stratejik bir durumda pek işe yarayabileceğini sanmıyorum.

ERDOĞAN İÇİN ÇETİN GÜNLER

Buna karşılık Erdoğan'ın, KSH ve dolayısıyla Öcalan'ın aleni desteğine sahip olması halinde kendi geleneksel tabanında yaşanabilecek olan kırılma ve kopuşların önüne geçmesi çok daha zor olacaktır.

Gerek "demokratik açılım", gerekse "çözüm süreci" boyunca AKP'ye oy veren kesimlerin hatırı sayılır bir bölümü, büyük ölçüde Erdoğan'a güvendikleri için "nasılsa vardır bir bildiği, bizi satmaz" diyerek çok fazla ses çıkarmadı.

Bu kişiler bütün bu süreçleri, çatışmaları durdurmaya yönelik bir oyalamaca olarak görüp işin ucunun Kürtleri tatmin edecek bir çözüme varmayacağını düşündü.

Ancak çözüm sürecinde yeni bir aşamaya doğru yol aldığımız şu günlerde, ortada bir oyalamaca filan olmadığı, sahiden kalıcı çözüme doğru adımlar atılmak üzere olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla destekçilerinin bir bölümünün kaygılarını köklü bir şekilde gidermek zorunda olan Erdoğan'ı çetin bir dönem bekliyor.

RUŞEN ÇAKIR'IN TÜM YAZILARI
ÇOK OKUNANLAR