Öcalan-medya buluşmasında olası formül ne?
Öcalan'ın İmralı'da basın toplantısı talebine hükümet cephesinden onay çıkmazken Radikal'in Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek olası formülü yazdı...
GAZETECİLER.COM
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'da gazetecilerle biraraya gelme yönündeki talebine hükümetten vize çıkmazken Radikal yazarı Deniz Zayrek oları çözüm formülünü köşesinde paylaştı.
BASIN TOPLANTISI DEĞİL "ZİYARET" OLABİLİR
Zeyrek, Öcalan'ın basınla buluşma isteğine Ankara'dan onay çıkmayacağını ileride böyle bir ihtiyaç doğarsa bu yönde kararın alınabileceğini aktardı. Zeyrek "Bu konuda izni Adalet Bakanı veriyor ama MGK ve Başbakan yeşil ışık yakmazsa bu yönde bir karar zor. Bir karar çıksa da buluşma ‘basın toplantısı’ ya da ‘gazeteci-mahkûm görüşmesi’ şeklinde olmayacak. Gazeteci adaya ‘ziyaretçi vatandaş’ olarak gidecek. Kayıt yapamayacak. Dönüşte aklında kalan, not alabildiği açıklamaları yazabilecek." diyerek olası formülü paylaştı.
İşte Zeyrek’in yazısının ilgili bölümü:
Çözüm süreci, ‘yeni aşamaya geçilsin mi geçilmesin mi’ tartışmalarına sahne olurken, İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ‘basın ile doğrudan buluşma’ talebi Ankara’yı hareketlendirdi. Doğrusu, Öcalan’ın gazetecilerle görüşme isteğini daha önce gündeme gelen bazı başka taleplerle birlikte değerlendirmek gerek. Malum, Öcalan ile 27 Temmuz 2011’den itibaren yaklaşık 18 ay hiç kimse görüşmemişti ve 2012 Eylül ayında PKK’lıların cezaevlerindeki açlık grevi tehlikeli noktaya gelince MİT ile Öcalan arasında görüşme köprüsü kurulmuştu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Öcalan’la bizzat İmralı’da görüşmüştü.
Siyasetçilerle görüşmüştü
Şartlar olgunlaşıp ‘PKK’nın Türkiye’den çekilmesi, silah bırakması, normalleşme süreci’ diye özetlenebilecek çözüm aşamaları başlamadan hemen önce de Öcalan ailesiyle ve BDP milletvekilleriyle görüşmek istemişti. Aile görüşmesi, yasal bir hak olduğu için ilk kabul edilen talep olmuştu. Ardından BDP’li vekillerle görüşme isteği gündeme gelmişti. Başlangıçta hükümetin soğuk baktığı imajı verilse de yapılan değerlendirmelerin ardından 2 ya da 3 milletvekilinden oluşan bir heyetin görüşmesi kabul edilmişti. Geride kalan 9 ayda Öcalan 8 kez BDP heyetleriyle buluştu. Bu buluşmalar sürecin gidişatında hayati rol oynadı. Başta Öcalan’ın 21 Mart’ta Diyarbakır Meydanı’nda okunan çağrısının kamuoyuna ve PKK yöneticilerine taşınması olmak üzere birçok kritik eşik, BDP heyetlerinin ziyaretinden sonra aşıldı. Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Zübeyir Aydar gibi PKK’nın dışarıdaki yöneticileri, Türkiye’den çekilme sürecine Öcalan’dan gelen mektuplarla ikna edildi.
Kriter: İhtiyaç var mı?
Öcalan’la ilgili çok sayıda istek var. Bunların bir kısmı yaşam alanının düzenlenmesi, izolasyonun ve görüş yasağının bitirilmesi gibi temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendiriliyor. Ancak PKK’lılar bazen mevzuata göre imkânsız olan talepler de dile getiriyor.
Yazının tamamı için
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'da gazetecilerle biraraya gelme yönündeki talebine hükümetten vize çıkmazken Radikal yazarı Deniz Zayrek oları çözüm formülünü köşesinde paylaştı.
BASIN TOPLANTISI DEĞİL "ZİYARET" OLABİLİR
Zeyrek, Öcalan'ın basınla buluşma isteğine Ankara'dan onay çıkmayacağını ileride böyle bir ihtiyaç doğarsa bu yönde kararın alınabileceğini aktardı. Zeyrek "Bu konuda izni Adalet Bakanı veriyor ama MGK ve Başbakan yeşil ışık yakmazsa bu yönde bir karar zor. Bir karar çıksa da buluşma ‘basın toplantısı’ ya da ‘gazeteci-mahkûm görüşmesi’ şeklinde olmayacak. Gazeteci adaya ‘ziyaretçi vatandaş’ olarak gidecek. Kayıt yapamayacak. Dönüşte aklında kalan, not alabildiği açıklamaları yazabilecek." diyerek olası formülü paylaştı.
İşte Zeyrek’in yazısının ilgili bölümü:
Çözüm süreci, ‘yeni aşamaya geçilsin mi geçilmesin mi’ tartışmalarına sahne olurken, İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ‘basın ile doğrudan buluşma’ talebi Ankara’yı hareketlendirdi. Doğrusu, Öcalan’ın gazetecilerle görüşme isteğini daha önce gündeme gelen bazı başka taleplerle birlikte değerlendirmek gerek. Malum, Öcalan ile 27 Temmuz 2011’den itibaren yaklaşık 18 ay hiç kimse görüşmemişti ve 2012 Eylül ayında PKK’lıların cezaevlerindeki açlık grevi tehlikeli noktaya gelince MİT ile Öcalan arasında görüşme köprüsü kurulmuştu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Öcalan’la bizzat İmralı’da görüşmüştü.
Siyasetçilerle görüşmüştü
Şartlar olgunlaşıp ‘PKK’nın Türkiye’den çekilmesi, silah bırakması, normalleşme süreci’ diye özetlenebilecek çözüm aşamaları başlamadan hemen önce de Öcalan ailesiyle ve BDP milletvekilleriyle görüşmek istemişti. Aile görüşmesi, yasal bir hak olduğu için ilk kabul edilen talep olmuştu. Ardından BDP’li vekillerle görüşme isteği gündeme gelmişti. Başlangıçta hükümetin soğuk baktığı imajı verilse de yapılan değerlendirmelerin ardından 2 ya da 3 milletvekilinden oluşan bir heyetin görüşmesi kabul edilmişti. Geride kalan 9 ayda Öcalan 8 kez BDP heyetleriyle buluştu. Bu buluşmalar sürecin gidişatında hayati rol oynadı. Başta Öcalan’ın 21 Mart’ta Diyarbakır Meydanı’nda okunan çağrısının kamuoyuna ve PKK yöneticilerine taşınması olmak üzere birçok kritik eşik, BDP heyetlerinin ziyaretinden sonra aşıldı. Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Zübeyir Aydar gibi PKK’nın dışarıdaki yöneticileri, Türkiye’den çekilme sürecine Öcalan’dan gelen mektuplarla ikna edildi.
Kriter: İhtiyaç var mı?
Öcalan’la ilgili çok sayıda istek var. Bunların bir kısmı yaşam alanının düzenlenmesi, izolasyonun ve görüş yasağının bitirilmesi gibi temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendiriliyor. Ancak PKK’lılar bazen mevzuata göre imkânsız olan talepler de dile getiriyor.
Yazının tamamı için