O soru Ertuğrul Özkök'e sorulsaydı ne olurdu?

GAZETECİLER.COM - Geçen gün CNNTürk’te Ayşenur Arslan, Hürriyet’in Yayın Koordinatörü Fikret Ercan’a sordu:

"Hürriyet, Hákim ve Savcılar Yüksek Kurulu haberlerine niye fazla girmiyor?"
Fikret Ercan, her zamanki sakin haliyle Hürriyet'in tavrını anlattı.
Peki Ertuğrul Özkök'e bu soru sorulsaydı ne yanıt verirdi?
İşte Özkök bunu sorgulamış...
"Ben Fikret Ercan gibi sakin olmazdım heralde" diyor ve gerekçesini de şöyle anlatıyor:

(...) Bugünlerde biri bana bu soruyu sorsa, biraz kinayeli biçimde, karşı bir soru ile cevap verirdim:

"Bu haberleri nasıl vermemizi isterdiniz?"

* * *

Soruya karşı başka bir soru.

Tabii ikinci soru üçüncüsünü getirecek.

"Nasıl yani?"

"Yani şöyle. HSYK haberlerini şöyle mi vermeliyiz: Bazı üyeler Ergenekoncular, savcıları görevden uzaklaştırmaya çalışıyor."

Veya şöyle mi?

"Hükümet, HSYK üyelerine baskı yaparak, kendine yakın gördüğü bazı hákim ve savcıları yerinde tutmaya çalışıyor."

Bu haberlerden hangisi hoşunuza giderdi?

Birincisi mi, yoksa ikincisi mi?

Ben kendi düşüncemi söyleyeyim.

Her ikisi de hoşuma gitmezdi.

Çünkü birincisi, "kendini, Ergenekon davasının savcıları olarak görenlerin" hoşuna gidecek türden bir haber olurdu.

İkincisi ise "kendini Ergenekon sanıklarının avukatı" olarak görenlerin.

Oysa ben ne savcıyım ne de avukat.