O kitabın yazarı Alevilerden özür diledi
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Osmanlı Türkçesi Grameri 2 ders kitabında Alevilere hakaret edildiği öne sürüldü. Kitabın yazarı Alevilerden özür diledi.
Cumhuriyet gazetesinden Ali Açar'ın haberine göre, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Osmanlı Türkçesi Grameri 2 ders kitabının 80 ve 81. sayfalarında "Kızılbaş-ı bed-ayin -hazemü'llahu ila-yevmid-din- zamanlarında namaz kılınmayıp" sözleri yazılıydı.
Bu sözleri günümüz Türkçesine çevirten H.K., adlı öğrenci, kitapta yer alan sözlerin karşılığının "Kötü ayin yapan Kızılbaşlar. Allah onları kıyamete kadar aşağılık ve adi etsin. Din zamanlarında namaz kılınmıyordu" olduğunu öğrendi ve şikayette bulundu.
Kitaptaki sözler ha.er olunca tepki çekti. Tepki üzerine kitabın yazarı Prof. Dr. Hayati Develi açıklama yapıp yapılan çevirinin hatalı olduğunu belirterek Alevilerden özür diledi.
'ÇEVİRİ HATASI VAR'
Söz konusu kitabın yazarı Prof. Dr. Hayati Develi, çıkan haberler üzerine bir açıklama yayımladı.
Hayati Develi, söz konusu yanlış anlamanın bir çeviri bir hatasından kaynaklandığını, cümlede geçen "Kızılbaş" kelimesinin "Safeviler" anlamına geldiğini yazdı. Develi açıklamasında şunları dile getirdi:
"Hazırlamış olduğum ders kitabı, Osmanlı Türkçesini öğretmek için yazılmıştır. Bu kitapta Arapça kalıp ifadelerin öğretilmesi amacıyla yüzlerce kaynak metinden örnek cümleler kullanılmıştır. Habere konu edilen ifade, nadir bulunan bir kalıba örnek olarak alınmış olup doğru şekliyle şudur: "Kızılbaş-ı bed-âyîn –hazelehumullâh ilâ yevmiddîn- zamânında namâz kılınmayup..." Bu ifadenin tercümesi kitapta tarafımdan verilmemiştir. Söz konusu cümlenin günümüzün kavramlarıyla tercüme ettirilmesi sonucu, yanlış anlaşılma ortaya çıkmıştır. İbarenin doğru tercümesi şu şekildedir: "Kötü töreli Safeviler zamanında -Allah onları küçük düşürsün- namaz kılınmayıp..." Bir tarih kitabından alınmış olan bu cümlede "kızılbaş" ibaresiyle kastedilen, Safevilerdir. Osmanlı tarih kitapları Safeviler hakkında benzer yüzlerce ifadeyle doludur. Yaklaşık beş yüz sene önce kendi şartlarında yazılmış bir tarih kitabından örnek olarak alınan bu cümleyi tamamen yanlış ve ilgisiz bir şekilde çevirip günümüz Türkiye 'sine uydurmak, sonra da Hayati Develi'yi Alevi-Bektaşi toplumuna hakaret etmekle suçlamak, en hafif ifadeyle insafsızlıktır. Ben, Türkiye'yi bütün dilleri, inanç biçimleri ve sesleriyle bir bütün olarak görüyor ve bu bütünlüğü sürdürmenin; bütün kesimlerin yaşama ve inanma biçimini korumanın en kutsal görevimiz olduğuna inanıyorum."
'ALEVİLER'DEN ÖZÜR DİLİYORUM'
Alevilerden özür dileyen Develi, "Kitaptaki yanlış anlaşılmaya müsait ifadelerin yeni baskılarda çıkarılması gerektiğin ilgili Kurum'a da bildirmiştir. Yüzlerce yıl önce yazılmış bu ifadeler, dönemin gergin politik çekişmelerinin ürünüdür. Kişisel olarak, bu çağ dışı ifadelere katılmam da mümkün değildir. Yanlış bilgiye dayalı bu haberden ötürü Alevilerin kalplerinin kırıldığını görüyorum; bu yüzden, çok muhabbet beslediğim Alevilerin her birinden ayrı ayrı özür diler, onları gönülden selamlarım" dedi.