O halde; ümmetçiliğin ırkçılıktan ne farkı var?..
Ve bendeniz oldum olası ırkçılığın savaştırdığını, milliyetçiliğin ise yarıştırdığını söyler durur ve milliyetçilik anlayışımla onur duyarım…
ADNAN BERK OKAN
Sevgili Yalçın Akdoğan;
Başbakan danışmanlığında etkinleşmenizden sonra Hükümet’in gerek terörle mücadele ve gerekse de iç politikada önemli ve olumlu değişimler yaşadığı bir gerçek…
Ancak sevgili meslektaşım;
Son günlerde Başbakan’a bir haller oldu…
“Milliyetçilik” ve “antropoloji” ile ilgili yaptığı açıklamaların sizden sadır olabileceğine ihtimal bile veremiyorum…
Bu ülkede; milliyetçiliğin ırkçılığın panzehiri olduğunu en iyi bilenlerden biri olduğunuzdan eminim…
|
Dünyanın bütün gelişmiş, ileri demokrasilerinde “milliyetçilik” uluslar arası rekabette itici güç, ülkelerin içeride daha sorunsuz yaşayabilmeleri için de bir tür “sosyal tutkal” olarak kullanılmaktadır…
Böylece aynı devletin farklı etnik kökenden gelen yurttaşları arasında şiddete dayalı çatışmaların önüne geçilebilmektedir…
Ve bendeniz oldum olası ırkçılığın savaştırdığını, milliyetçiliğin ise yarıştırdığını söyler durur ve milliyetçilik anlayışımla onur duyarım…
Ama şimdi oldu mu?..
Genellikle alkışladığım, daha da öte iddia ile “cumhuriyet döneminin en başarılı başbakanı” ilân ettiğim Erdoğan benim onur duyduğum milliyetçiliğimi ayaklarının altına aldı eziyor…
Yani benim ve benim gibi milliyetçilikleri ülke milliyetçiliği olan milyonların onurunu da eziyor…
Hâsılı;
Başbakan Erdoğan “… ülkede ben her türlü milliyetçiliği ayağımın altına aldım, çiğniyorum” diyerek siyasi hayatının en fahiş hatasını yaptı…
Efendim elbette amacı ırkçılığı aşağılamaktı…
Ve tabii ki “ümmet” kurumunun getiriliş sebebini anlatmaktı…
Ama…
Sevgili Başbakanımız sık sık “dini milliyetçiliğe de karşıyız” deyip durmuyor mu?..
Allah aşkınıza kendisine “ümmetçiliğin” de bir tür “dini milliyetçilik” olduğunu anlatın…
Ümmetçiliğin de İslâmiyet dışındaki diğer din ve inançların tümünü reddettiğini söyleyin...
Günümüzde “ümmetçiliğin” de en az “ırkçılık” kadar “tehlikeli” olduğunu bilmiyorsa sevgili Başbakan siz öğretin…
Ve…
Hatta “ulus devlet çöktü” diyenlerin de “Küresel devlet” talebinde olan vahşi kapitalist egemenlerin tetikçileri olduğunu izah edin…
Ulus devlet çökerse yerine despot bir kapitalist devlet gelir ki;
ortaçağın despot krallıklarından daha vahşi bir dünyada yaşamak zorunda kalırız…
İşin boku çıktı... Aklımın almadığı şu: Deyin ki Ulus Devlet ve haliyle"Millet" tanımı ortadan kalktı... İyi ama evrensel olarak halen geçerliliğini koruyan; "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir"kuramında "millet" yerine ne konulacak?.. "Küresel egemenler" mi?.. Ya da "Yargı" mı?.. Veya "Ordu" mu?.. Ne konulacak?.. Ve diyelim ki anayasadan "Türk Milleti" tanımı da çıkarıldı... Ne denilecek?.. "Çiçek çocukları milleti" falan mı?.. Yahu; her konuda olduğu gibi"milliyetçiliğin" de bokunu çıkarmak zorunda mısınız Allah aşkınıza?.. |
Yani sevgili Akdoğan;
Sayın Başbakan “Milliyetçiliği” demek yerine “ırkçılığı” deseydi kendisini alkışlamayacak çok az kişi çıkardı…
Bu ülkede “ırkçılık” denildiğinde akla sadece iki siyasi parti geliyor…
Biri “Türk ırkçısı MHP”…
Diğeri ise “Kürt ırkçısı BDP”…
Haliyle bu iki partinin “milliyetçi” olabilmeleri mümkün değil; nitekim olamıyorlar da…
(Öcalan’ın son yaptığı açıklamada “demokratik vatandaşlık” mealinde söylediği tanım aslında “Ülke Milliyetçiliği”nden başka bir şey değildir)…
Ve sevgili Akdoğan;
“Antropoloji” biliminden “ırkçılık” çıkarmak kimin aklına geldiyse “pes” vallahi…
Ne yani?..
Irkçılar ve sofistike dindarların ölüsünü bulsalar üzerine işeyecek kadar nefret ettikleri Darwin de mi “ırkçı” idi?..
Yani sevgili Akdoğan; “Darwin de ırkçıydı” diyen insanın aklından benden önce siz şüphe edersiniz sanırım…
Ne şüphe etmesi?..
Darwin’e “ırkçı” diyen birinin kafatasının içinde beyin yerine bir küçük mercimek taşıdığından emin olduğumuzu bile söyleyebiliriz…
Demek istemem o ki sevgili Akdoğan;
Amaç gündemi değiştirmekse inanın çok daha başka konular var…
Meselâ futbol…
Eski bir santrafor olan Başbakan isterse gündemi tamamen futbola yıkabilir ve inan hepimiz çok rahat ederiz…
Sevgiler…
Adnan…
[email protected]