MEDYA KÖŞESİ

Nuray Mert'in gözü fena korkmuş

Ben "Vakit gazetesi ile bile arama mesafe koymadım" deyip bugün yaşadıklarından ürkmesini anlatmış.

Nuray Mert'in gözü fena korkmuş

GAZETECİLER.COM - Nuray Mert, bir "sivil dikta" sözünü etti üzerine yapıştırılmayan sıfat kalmadı. Adı neredeyse darbeciye çıkacaktı... Yaşadıkları gözünü korkutmuş... Bunu da gayet samimi ve sitemkar bir dille anlatıyor; 

AHMET HAKAN'A DİP NOT
Nuray Mert yazısının sonunda Ahmet Hakan için de bir dipnot koymuş...

Şöyle; 

Ahmet Hakan’ın cuma günkü yazısı, bu karalama kampanyalarının nelere kadir olduğunu bir kez daha görmemi sağladı. Ahmet Hakan, 2006’da yayınlanan andıçların ne kadar “yanıltıcı” olduğuna örnek olarak, o andıçta Yasemin Çongar’ın TSK yanlısı, benim ise TSK karşıtı olarak adımın geçmesini örnek vermiş. Sonuçta, tersinden, Çongar tescilli TSK karşıtı ben ise tescilli TSK yandaşı olmuşum. Kendisine teessüflerimi bildirdim, sizinle de paylaşmak istedim. 
"İyi niyetli olanlar, “Sen samimi olabilirsin ama senin söylediklerini kullanıyorlar” diyerek geri çekilmemi tavsiye ediyorlar. “Seni kullanıyorlar” diyen de var.

Doksanlı yıllarda, ben laikçilerle mücadele ederken, o zamanlar tüm İslamcı gazetelerde boy boy yazılarım, röportajlarım çıktığında, bana söylenenler bunların aynısıydı. O zaman, İslamcı siyasetle aramdaki tüm ayrılık ve mesafeye rağmen, kendimi ayrıştırmayı söylediklerimden taviz olarak gördüm, yapmadım. Vakit Gazetesi ile bile arama mesafe koymadım. Bugün neden yapayım? O zaman, “İslamcılar seni kullanıyor” diyenlere kızıp, kestirip atıyordum. Bugün neden farklı davranayım?

Bugün söylenenlere benzer biçimde, “Bunları senin gibi (laik çevreden gelen, başı açık) birinin söylemesi, İslamcılara fazladan prim yaptırıyor” deniliyordu. Vız geldi, tırıs gitti, bugün ise çok daha ağır bir propagandanın hedefi oldum. Sadece kendi durumum değil, Türkiye’nin bir kâbustan öbürüne geçişini derin bir üzüntü ve belirsizlik hissi ile izliyorum.
GÖZÜMÜ KORKUTTU   
Benim kendimden kuşkum yok, o halde bu olanlardan kuşkulanmam için her neden var. Kendi düşüncelerimi, kaygılarımı ifade ettiğim bir yazı ve ropörtajın, nelerle ilişkilendirildiğini gördükten sonra, bu karalama, sindirme kampanyası iyice gözümü korkuttu. Başka söyleyecek bir şey bulamıyorum.

 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum