GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Nuran Yıldız

gazeteciler.com

Nuran Yıldız

Gazetecilik Nuran Hoca’nın (Yıldız) işi…

Müthiş tespitleri var mesleğimizle ilgili…

Kırıp dökmeden eleştirmesini de çok iyi biliyor…

Zira Nuran Hoca eleştirirken öğretiyor…

Ben işte bunu beceremiyorum…

Daldım mı bir meslektaşa; paça kasnak, el ense girişiyorum…

Nuran Hoca’nın gazeteciler.com’da “Akif Beki ne ki?”başlığı altında yayımlanan makalesini okuduğunuzda (Ya da okumuşsanız) bana hak vereceksiniz…

Nefis bir ironiyle başlıyor yazısı…

Ve devamında Akif’in “kırılmak” bir yana saygıyla telefon açıp teşekkür edeceği kadar sevimli ve ders alacağı, bilmediklerini öğreneceği eleştiriler geliyor…

Meselâ az sonra okuyacaklarınızı Yıldız’ın yazısından alıntıladım:

 

“Akif, Hürriyet’in Cumhurbaşkanlığı muhabirliğini mi yapıyor? Yoksa Erdoğan’ın Hürriyet’teki temsilciliğini mi?

İkisi aynı şey diyebilirsiniz ama değil. Gazetecilikte ikisi bambaşka şeyler.

Hürriyet’in muhabiriysen, seyahatte olup biten her şeye haber değeri üzerinden bakarsın. Haberse haberdir, elemezsin.

Gazeteyi temsil ediyorsan. Haber kaynağınla aranda mesafe olması gerekir.

Medyadaki yeni yetmelerden öncekiler, haber kaynağıyla mesafesi zedelendiği için işine son verilen gazetecileri hatırlarlar.

Yok eğer, Cumhurbaşkanlığının Hürriyet’teki temsilcisiysen. Bir tür arzuhalci gibisin, söylerler yazarsın. Sorgulamazsın. Zaten sorgulatmazlar.”

 

Evet…

Aynen böyle…

Bir gazetecinin en temel sorumluluklarından biri, haber kaynağıyla arasına koyması gereken mesafedir…

Peki…

Akif veya benzeri iktidar gazetecileri için önce “haber kaynağı” olması gereken bir cumhurbaşkanı, başbakan veya bakan; eğer o meslektaşlarımıza “küçük” isimleriyle hitap ediyor, evinde ya da çalışma ofisindeki hizmetli gibi buyuruyorsa, orada gazetecilik yapılabilir mi?..

Yapılamaz elbette…

Nitekim yapılamıyor da…

Hemen hepsinin “arzuhalcilik” yapmaları işte o yüzden…

Arzuhalciden tek farkları var…

Arzuhalciler karda, kışta, kıyamette daktilolarının başında “tık, tık, tık” üç otuz paraya talim ederler…

Bunların yedikleri önlerinde yemedikleri ise zaten yok…

Evet…

Prof. Nuran Yıldız “Günün Köşe Yazarı”…

 

ÇOK OKUNANLAR