GÜNÜN MUHABİRİ

Nur Batur

Sabah

Nur Batur
GAZETECİLER.COM - 1976'da Anadolu Ajansının sınavını kazanarak başladığı gazetecilik mesleğini aradan geçen 37 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde sürdüren Nur Batur, bugün yine bir gazetecilik başarısına imza attı.

22 yıl önce röportaj yaptığı Süha Arafat ile yani Filistin Devriminin önderi Yaser Arafat'ın karısı ile yeniden buluşan Nur Batur, kendisini günün muhabiri seçmemize neden olan röportajını bakın okurlarına nasıl anlatıyor:

6 Haziran 1992...

Beyrut'tan sürülüp Abidin Bin Ali'ye sığınan Yaser Arafat'ın Tunus'ta yaşadığı iki katlı gizli villasındayım. Saatlerdir sohbet ettiğim genç ve güzel kadının bir anda gözleri doldu. "Arafat benim kaderim" derken sesi titriyordu. Arafat'ın iki yıldır dünyadan sakladığı genç ve güzel karısıyla eski okul arkadaşıymışız gibi iki gündür konuşup dertleşiyorduk.

29 yaşındaki Süha Tawil Arafat, sarı saçlarıyla daha çok bir İngiliz'e benziyordu. Yaşadığı büyük aşkın sarhoşluğu içindeydi. Hayallerini süsleyen Filistin'in efsanevi lideriyle 17 Temmuz 1990'da gizlice evlenmişti. Hem de doğum gününde!

Ancak, o günler Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgale hazırlandığı günlerdi. Dünya ayaktaydı. Arafat'ın kendisinden 33 yaş küçük, hem de Hıristiyan bir kadınla evlenmesine dava arkadaşları öyle tepkiliydi ki, Abu Ammar, Süha'yı Filistin halkından ve dünyadan saklıyordu. Nedense Arafat gibi efsanevi bir liderin de özel hayatı olabileceğini kimse kabul edemiyordu. Yıllarca "Neden evlenmiyorsunuz?" diyenlere "Ben devrimle evliyim" dememiş miydi zaten?

***
Arap dünyasının dedikodularla çalkalandığı günlerde Tunus'a Yaser Arafat'la görüşmeye gitmiştim. Eşiyle de görüşmek istediğimde pek umutlu değildim. Ama ısrar edip Arafat "Evet" deyince hem şaşırdım hem de çok sevindim. Çünkü dünya çapındaki ilk röportajdı.

Belliydi ki Arafat, sansasyonu göğüslemeye hazırdı artık. Ve genç karısını Türkiye üstünden dünyaya tanıtmak için beni ve bir Türk gazetesini seçmişti.

Yıllar sonra Arafat'ın Oslo Barış Anlaşması'nı yapıp 1 Temmuz 1994'te sürgünden dönüşünün birkaç ay sonrasında Gazze'ye gittim. Arafat küllerinden doğuyordu. Sınır kapısından geçer geçmez ilk aradığım Süha oldu. Telefonda sesimi duyunca çok sevindi. Coşkulu bir sesle "Nur bekliyorum" dedi ama Arafat'la görüşmek için karargâhının önünde 18 saat bekleyip uçağı kaçırma tehlikesi olunca ancak telefonda veda edebildim.

Köprülerin altından çok sular aktı. Süha Arafat'la tam 21 yıl sonra Malta'da buluştuk. Okul arkadaşları gibi kucaklaştık. Birlikte 3 gün geçirdik. Zaman tüneline girip saatlerce konuştuk, dertleştik.

Arafat'ın 17 yaşındaki kızı Zahwa çok az hatırladığı babasının anısına, Chopin'in ünlü Nocturne 20 piyano konçertosunu çaldı bana. Hep birlikte hüzünlendik. 3 gün boyunca dünyanın merak ettiği her şeyi sordum.

Bu yazı dizimde Süha'nın pırıltılı görüntüsünün ardındaki hüzünlü hayatını okuyacaksınız. "Kaderim" dediği Arafatlı ama yapayalnız hayatını! 

ÇOK OKUNANLAR