NTV, CNNTÜRK, HABERTÜRK...
Gazeteci olayları saklamaz, sansür etmez... Gazeteci ne savcıdır, ne yargıç...
Onlar "Ana Akım" haber kanallarının en etkin "Üçlü"sü...
Onlar kimler mi?..
NTV, CNNTÜRK ve HABERTÜRK...
Medya bağımsızlığı varsa, olacaksa onlar sayesinde olacak...
Diğerleri mi?..
Onlar zaten "Taraf" olmaktan çıkmış "Taraftar" TV kanalları...
Onlar elbette Erdoğan'dan başka diğer liderlerin konuşmalarını yayınlamayacaklar...
İşleri o...
Ya yayınlayanlar?...
Onlar ise Başbakan’ın beğenmedikleri açıklamalarını yayınlamadıkları için çok ilginç değil…
Ama NTV, CNNTÜRK ve HABERTÜRK öyle değil...
Onlar yayınlayacak, kararı izleyici halk verecek...
Bakın...
Bugün o kasetlerin sağlıklı olduğuna inanmayan iki "müzmin" muhaliften birini (Ayşenur Arslan) alkışladım...
Diğerini (Mehmet Faraç) "Günün Kazananı" seçtim...
Neden?..
Kasetlerin sağlıklı olduğuna inanmadıklarını açıkladıkları için mi?..
Hayır…
Gazetecilik vicdanlarına, taraflı gazeteciliklerini karıştırmadıkları için...
Gazeteci olayları saklamaz, sansür etmez...
Gazeteci ne savcıdır, ne yargıç...
Ama...
Gerektiğinde avukatlık yapabilir...
Yani tarafını ya da hak verdiyse eğer karşı tarafı savunabilir...
Ama hükmü okura/izleyiciye bırakır...
NTV, CNNTÜRK ve HABERTÜRK dışındaki kanalları "taraftar" medya olarak kabul ettiğim için Kılıçdaroğlu'na "sansür" uygulamalarını yadırgamadım...
Ama...
NTV, CNNTÜRK ve HABERTÜRK'ün sansürü televizyon gazeteciliğimizin de siyasal iktidardan korku veya çıkar üzerine bina edildiğini gördüm ve mesleğim adına üzüldüm...
Üzüntümü dışa vurmak için de bu üç kanalın yöneticilerini "kaybedenler" ilân ettim...