Nişantaşı Çakalı mıyım?.. Varoş çakalı mı?..
Çakal çakaldır arkadaş... Ha Nişantaşı ha varoş... Çakalım ya… Siz ona bakın…
Akif Beki, dünkü Hürriyet’te “Bu çakal başka çakal” başlığı altında yayımlanan yazısında Sosyolog Levent Ünsaldı’nın bir makalesinden alıntılayarak; çakalı tarif ediyor…
Ama…
Tabii ki aslında…
Kimi “İnsanı” işaret ediyor…
*
Okuduktan sonra kendi kendime sordum:
“Bizim medyadaki çakallar kimler olabilir acaba?..”
*
Kimse üzerine alınmayacağına göre…
Önce kendimden başlamalıydım…
Ve öyle yaptım…
*
Ey medya çakalları!..
Korkmayın…
Siz de hesaplaşın kendinizle…
Sizlere kolaylık olsun diye söyleyeyim:
Tarif bana acayip uyuyor...
*
Ancak…
Hangi “çakal türü” olduğumu çözemedim...
Nişantaşı çakalı mıyım?..
Yoksa, varoş çıkalı mı?..
*
Neyse...
Çakal çakaldır arkadaş...
Ha Nişantaşı ha varoş...
Çakalım ya…
Siz ona bakın…
‘DEDİĞİM DEDİK, ÇALDIĞIM DÜDÜK’
Gazeteci, TV ekranında Cumhurbaşkanını överken şöyle diyor:
“Kimseyi satmaz… Vefalıdır… Dava arkadaşlarından vazgeçmez…
İyi niyetlidir, dostlarına inanır”…
*
Tarihçiler ve siyaset guruları başarılı bir devlet adamı için şöyle diyorlar:
- Halkının ve ülkesinin çıkarı için gerekirse evlâdını bile feda eder.
- Halkından ve ülkesinden başka hiç kimseye (Anne/babasına bile) vefa borcu olmaz…
- İnatlaşma, “dediğim dedik, çaldığım düdük” deme lüksü yoktur…
- Kişisel onuru ve gururu olmaz… Sadece yönettiği ülke halkının onur ve gururunu önceler…
- Dava arkadaşı olmaz, “Davası” olur… O dava da sadece milletiyle ülkesinin çıkarlarıdır…
- Hiçbir kararını, dava arkadaşlarına vefa borcu ödemek veya onlara ikbal sağlamak için almaz… Her aldığı karar, halkının ve ülkesinin çıkarları içindir…
- Aldanmaz ama aldatır, aldatmalıdır da…
ZAVALLI AMERİKALILAR…
Trumph, Beyaz Saray'da, Amerikalı kamyoncularla buluştu…
Ve onlara şöyle dedi:
“Kimse Amerika'yı kamyoncuların bildiğinden iyi bilemez”.
*
Hadi bakalım buyurun buradan yakın…
Demek ki…
Onca insan…
Princeton, MIT, Stanford, Harvard, Yale ve benzeri saygın üniversitelerde boşuna dirsek çürütüyorlar…
*
Hâlbuki…
O kadar yıl, dünyanın en gelişmiş üniversitelerinde eğitim göreceklerine, kamyon şoförü olsalar…
Hem Amerika’yı daha iyi bilecekler…
Hem de…
Amerika’nın sorunlarına kolayca çözüm üretecekler…
DEMOKRASİDEN SOĞURSUNUZ…
Ey gazeteci arkadaş…
Trumph Amerikalı kamyoncularla buluştu diye sakın ola sen de Türk kamyoncularla siyasi sohbet yapma…
*
Yapar ve yayımlarsan…
Okurunu da demokrasiden soğutursun; valla…
CHP VE ANA AKIM MEDYA İNANDIRICI DEĞİL…
Türkiye’nin siyasette ve medyada en büyük eksikliği:
Liberal sol bir parti…
Ve…
Liberal sol güçlü bir medya olmayışı…
*
Liberal sol bir parti…
Ve…
Liberal sol güçlü bir medyamız olsa…
Hem:
- Atatürk ilke ve inkılâplarına…
- Laik, demokratik, sosyal hukuk devletine sahip çıkılır…
Ama hem de:
- Her türlü dinî, mezhebi, siyasi inanç ve girişim özgürlüğü samimiyetle savunulur…
KODU MU OTURTURUZ...
Mersedes’i de kovuyormuşuz…
Daha doğrusu…
Maliye Bakanlığı hesap uzmanları baskı yaparak kaçırtacakmış…
*
Helâaalll…
İşte böyle büyük bir ülkeyiz biz…
Kodu mu oturturuz...
*
Alsınlar markalarını da ittirip gitsinler...
Onlardan gelecek hayır şeytandan gelsin…
Biz nasıl olsa “kendi kendimize yeten 7 ülkeden biri” olmaya alışığız…
TAVUK NE ZAMAN KESİLİR?..
Medya patronları…
Her gün yumurtlayan tavuğu…
“Birkaç gün yumurtlamadı” diye kesmez…
Ama...
Tavuk birkaç hafta yumurtlamazsa da…
Hiç gözünün yaşına bakmaz; keser, afiyetle yer…
*
NOT:
Tavuk yerine “genel yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü, yazar, editör, muhabir” falan koyabilirsiniz…