Niran Ünsal: Ne kadar soyunan varsa...
Şarkıcı Niran Ünsal son zamanlarda kendisini hedef alan saldırılara cevap verdi.
Şarkıcı Niran Ünsal, Türkiye'de soyunan herkese ödül verildiğini ayrıca medya ve müzik camiasında çeteleşme olduğunu söyledi.
A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre programında, "Batı’da yükselen İslamafobi ve Türkiye’de İslami yaşam tarzını benimseyen sanatçılar neden ötekileştiriliyor?" konusu masaya yatırıldı.
Programa konuk olan sanatçı Niran Ünsal, Tiyatrocu Ulvi Alacakaptan, İlahiyatçı Dr. Lütfü Özşahin birbirinden farklı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
TİYATROCU ULVİ ALACAKAPTAN: TÜRK TİYATROSU 10-12 YILDIR ALDIĞI DESTEĞİ HİÇBİR ZAMAN ALMADI
Türkiye'ye şeriat gelecek dediler Lady Gaga geldi. Lady Gaga'nın sahneye nasıl çıktığını gördünüz mü ? Kimse bir şey demedi. Buna karışık standart derler. Bu nasıl şeriat?
Ben tiyatroya başladığım grupta haftada altı gün eğitim gördüm. Çeşitli sanat derslerimizin yanı sıra marksist felsefe dersleri de aldım. Sanırım Türkiye'de tektir bu.
Türk sineması ve Türk tiyatrosu 10-12 yıldır aldığı desteği hiçbir zaman almadı. Ama bizim hakkımız zaten bu.
SANATÇI NİRAN ÜNSAL: TÜRKİYE'DE NE KADAR SOYUNAN VARSA ÖDÜL ALIYOR
Türkiye'de ne kadar soyunan varsa ödül alıyor. Ülkemizde algı operasyonları her daim vardı ve halende var bunun en yakın takipçisiyim. Sanat ve estetiği anlayabilirim ama sanat da pornografi asla.
Medya patronları müzik yapım şirketleri ciddi bir çeteleşme var. Bu illegal çeteleşmenin ciddi anlamda hükümet tarafından bu işe el konulması gerekiyor. Her bir meslek birliğinin yıllık geliri minimum 7 trilyon. Bir genel sekreter 25 milyar maaş alıyordu Mesam'da bir dönem. İnanılmaz yolsuzluklar hala sonuçlanmayı bekleyen davalar var.
İLAHİYATÇI DR. LÜTFÜ ÖZŞAHİN: BU TOPLUMDA EN BÜYÜK KÖTÜLÜK TARİH ŞUURUNU ELİNDEN ALMAKTIR
Batı'da büyük sanatçılar ve elbette ki ama bu Batı'daki sanatçıların hiçbirisi Avrupa kültürünü kendisi eleştirmiş olsa bile, Avrupa'yı Avrupa yapan değerlerden, gelenekten kesinlikle kopuk değildir. Bu sinemada da böyledir, tiyatroda da böyledir, romanda da böyledir, felsefede de böyledir.
Türkiye'de taklitçilik var. Sanat ve kültür alanında yapılan taklitler, bunlar iyi taklit değil çok kötü. İyi taklitler olsa büyük bir sıçrama olabilirdi.
Bugün Türk milletine yapılan en büyük kötülük bu milletin tarih şuurunun, sanat algılayışının, musiki anlayışının, dilin her türlü kendisini kuşatan tüm kültürel çevrenin yok edilmesidir. Bu yok olduğu zaman siz bu toprakları koruyamazsınız. Dil bozulursa kültür bozulur, kültür bozulursa ahlak bozulur. Ahlak bozulursa, hukuk bozulur,hukuk bozulursa da devlet kalmaz hiçbir şey kalmaz.
Bu ülkede paralel devlet değil, paralel din tartışmalı.