Nil Karaibrahimgil
Sadece hedefe konsantre olur, geçtiğiniz yerleri görmezseniz hiç istemediğiniz bir yere de varabilirsiniz…
Öyle bilgiler vardır ki ille de İskender olup kılıcınızla o kördüğümü çözmeniz gerekmez…
Yaşınız kaç olursa olsun o bilgiye sahip olabilirsiniz…
Tek farkla…
Bilgiye sahip olan kişinin analiz yeteneğidir…
Kimisi bir bilgiye altmış yaşında sahip olsa da bir şey anlamaz, bir ders çıkaramaz…
Kimisi henüz on sekizine bile varmadan yapar yorumunu, alır dersini…
Nil Karaibrahimgil’in dünkü Hürriyet’te başlığı altında yayımlanan makalesi nefis…
Neden?..
Çünkü hedefe varmak sadece hedefe konsantre olmak demek değildir…
Nil bunu şöyle anlatıyor:
“…. İtiraf etmeliyiz ki, çoğu zaman vardığımız yer bir hayal kırıklığıydı. ‘Böyle düşünmemiştik’ denilecek bir yerdi. Yani. Biz orayı yenilmezlik bayrağımızı dikeceğimiz, o muhteşem düşler tepesi olarak hayal etmiştik. Bir ‘oh’ diyeceğimiz. Vardığımız yerse çoğu zaman, hiç gitmek istemeyeceğimiz yer çıktı.”
Evet…
Sadece hedefe konsantre olur, geçtiğiniz yerleri görmezseniz hiç istemediğiniz bir yere de varabilirsiniz…
Çünkü hedefe ancak geçilmesi gereken yollardan gidilerek varılır…
Ve her gidişin bir de dönüşü vardır…
Bunun için ise hedefe doğru giderken geçtiğiniz yerleri hafızanıza kaydetmelisiniz…
Ünlü sözdür:
“Yükselirken yanından geçtiğin kişileri iyi tanı, düşerken hepsini yeniden göreceksin…”
Ve “hayat” isimli yolculuğun en güzel yanlarından birinin alınan sonuç değil, süreç olduğuna dikkat çekiyor…
Kendisinin alacağı sonuçtan çok, yaşayacağı sürece odaklandığını belirtiyor…
Yahu daha ne söyleyeyim ki?..
Nefis bir makale…
Siyasetin adını anmadan siyaset dersi bile veriyor…
Ve…
Nil Karaibrahimgil kazanıyor…