Nihat Zeybekçi için...
Nihat Zeybekçi, alkışlar, RTÜK, reklam
Bazı meslektaşlarım "ben demiştim" demenin ayıp olduğunu yazar/söylerler bazen...
"Hayır" diye itiraz eder, şöyle derim:
"Bizler bu köşeleri yeri geldiğinde, gerektiğinde 'Ben demiştim' demek için dolduruyoruz... Eğer gelecekte haklı çıkmanın onurunu, keyfini yaşayamayacaksak, neden yazıyoruz ki?.."
Yıllar yıllar önce...
Sanırım 1996'da AKŞAM'da yazdığım bir konuyu paylaşayım sizlerle...
RTÜK henüz çok yeniydi...
Karışmadığı yok gibiydi...
Reklâmların süresine bile...
Köşemde RTÜK'ü ve reklâmların yoğunluğundan şikâyet eden izleyicileri çok ağır eleştiren bir yazı yazdım...
Ki...
Dilimin altındaki zehir torbasının sık sık patladığı günlerdi...
RTÜK üyelerine "cahil, piyasa ekonomisi düşmanı devletçi kafa" dedim...
İzleyicileri, "beleşçi" olmakla suçladım...
"Giyiyorsunuz pijamalarınızı... Oturuyorsunuz ekranın karşısına... Biraz da ayçekirdeği... Bir taraftan çıtlıyor bir yandan da televizyon izliyorsunuz... Oohhh... Bedava..." diye yazdım...
Ki...
Çalıştığım gazete o günlerde "Bedava TV" kampanyası için kupon dağıtıyordu...
Kendi arkadaşlarımdan bile tepki gösterenler oldu...
Rakip gazetelerdeki köşelerden birinde ise "televizyon sayircilerine hakaret ediyor ki kupon toplamaktan vazgeçsinler onlar da daha az kişiye televizyon dağıtsınlar" mealinde bir şeyler yazıldı...
4-5 yıl kadar önce de "Çocuklar Duymasın" dizisinde oyuncuların giysilerinin markaları buzlanıyordu...
Benzeri yazıyı bir kez daha gazeteciler.com'da yazdım...
"Ayıptır... Göz estetiğimizi bozuyor, dikkatimizi dağıtıyorsunuz... Ya bir miktar reklâm vergisi alın ya da bırakın yapımcı bedelini alıp gizli sponsor bulsun kendisine... Yahu sizin yaptığınız film yapımcılarının çanına ot tıkamak; kazanacakları üç kuruşu gasp etmek" falan dedim...
Ama...
Kimin umurunda?...
Benden başka da yazan oldu mu hatırlamıyorum...
Bugün Ekonomiden Sorumlu Bakan Nihat Zeybekçi'nin bir açıklamasını okuyunca 18 ve ayrıca 4 yıl önce konuya ilişkin yazdıklarımı hatırladım...
Zeybekiçi bakın ne dedi aynı konuda...
"Filmlerde kullanılan arabaların markaları kapatılmaya çalışılıyor. Uçakların markası, havayolu şirketinin ismi yerine montajla komik isimler yerleştiriliyor. Bırakın onlar görüntüye alınsın, bırakın kullanılsın, bırakın onlar ekonomik değer olarak o filmleri desteklesin. Filmleri veya bu tarz çalışmaları desteklemek istemiyor muyuz?"
Meslektaşlarımızdan biri "gizli reklam olmaz mı?" diye sorunca da şu cevabı verdi:
"Bırak girsin. ABD filmlerine bakıldığında ürün yerleştirmelerini öyle bir koyarlar ki... ABD filmlerinde, dinsel temaları, ABD bayrağını kaç yere öyle güzel yerleştirirler, ürün yerleştirmeleri... İlla o film içinde aile toptan bir markete gider, sepeti doldururcasına alışverişi yaptırırlar ki insanlar alışveriş yapsın diye. Orada ürünleri, markaları yerleştirirler. Bunun gayrimeşru bir tarafı yok."
Harikasınız Sayın Bakan kardeşim...
Süpersiniz...
İşte bu yahu!..
İşte bu!..
Piyasa ekonomisinde devlet para kazananları korur, teşvik eder...
Sonra da gider vergisini ister...
Ödemeyenin üstüne gider, denetler, alır...
Hâsılı...
Bugün; medya sektörünün dallarından biri olan televizyonculuk ve dizi filmcilik ya da eğlence programları için muhteşem bir destek açıklaması yapan Ekonomiden Sorumlu Bakan Nihat Zeybekçi'yi alkışlıyorum...
"Hayır" diye itiraz eder, şöyle derim:
"Bizler bu köşeleri yeri geldiğinde, gerektiğinde 'Ben demiştim' demek için dolduruyoruz... Eğer gelecekte haklı çıkmanın onurunu, keyfini yaşayamayacaksak, neden yazıyoruz ki?.."
Yıllar yıllar önce...
Sanırım 1996'da AKŞAM'da yazdığım bir konuyu paylaşayım sizlerle...
RTÜK henüz çok yeniydi...
Karışmadığı yok gibiydi...
Reklâmların süresine bile...
Köşemde RTÜK'ü ve reklâmların yoğunluğundan şikâyet eden izleyicileri çok ağır eleştiren bir yazı yazdım...
Ki...
Dilimin altındaki zehir torbasının sık sık patladığı günlerdi...
RTÜK üyelerine "cahil, piyasa ekonomisi düşmanı devletçi kafa" dedim...
İzleyicileri, "beleşçi" olmakla suçladım...
"Giyiyorsunuz pijamalarınızı... Oturuyorsunuz ekranın karşısına... Biraz da ayçekirdeği... Bir taraftan çıtlıyor bir yandan da televizyon izliyorsunuz... Oohhh... Bedava..." diye yazdım...
Ki...
Çalıştığım gazete o günlerde "Bedava TV" kampanyası için kupon dağıtıyordu...
Kendi arkadaşlarımdan bile tepki gösterenler oldu...
Rakip gazetelerdeki köşelerden birinde ise "televizyon sayircilerine hakaret ediyor ki kupon toplamaktan vazgeçsinler onlar da daha az kişiye televizyon dağıtsınlar" mealinde bir şeyler yazıldı...
4-5 yıl kadar önce de "Çocuklar Duymasın" dizisinde oyuncuların giysilerinin markaları buzlanıyordu...
Benzeri yazıyı bir kez daha gazeteciler.com'da yazdım...
"Ayıptır... Göz estetiğimizi bozuyor, dikkatimizi dağıtıyorsunuz... Ya bir miktar reklâm vergisi alın ya da bırakın yapımcı bedelini alıp gizli sponsor bulsun kendisine... Yahu sizin yaptığınız film yapımcılarının çanına ot tıkamak; kazanacakları üç kuruşu gasp etmek" falan dedim...
Ama...
Kimin umurunda?...
Benden başka da yazan oldu mu hatırlamıyorum...
Bugün Ekonomiden Sorumlu Bakan Nihat Zeybekçi'nin bir açıklamasını okuyunca 18 ve ayrıca 4 yıl önce konuya ilişkin yazdıklarımı hatırladım...
Zeybekiçi bakın ne dedi aynı konuda...
"Filmlerde kullanılan arabaların markaları kapatılmaya çalışılıyor. Uçakların markası, havayolu şirketinin ismi yerine montajla komik isimler yerleştiriliyor. Bırakın onlar görüntüye alınsın, bırakın kullanılsın, bırakın onlar ekonomik değer olarak o filmleri desteklesin. Filmleri veya bu tarz çalışmaları desteklemek istemiyor muyuz?"
Meslektaşlarımızdan biri "gizli reklam olmaz mı?" diye sorunca da şu cevabı verdi:
"Bırak girsin. ABD filmlerine bakıldığında ürün yerleştirmelerini öyle bir koyarlar ki... ABD filmlerinde, dinsel temaları, ABD bayrağını kaç yere öyle güzel yerleştirirler, ürün yerleştirmeleri... İlla o film içinde aile toptan bir markete gider, sepeti doldururcasına alışverişi yaptırırlar ki insanlar alışveriş yapsın diye. Orada ürünleri, markaları yerleştirirler. Bunun gayrimeşru bir tarafı yok."
Harikasınız Sayın Bakan kardeşim...
Süpersiniz...
İşte bu yahu!..
İşte bu!..
Piyasa ekonomisinde devlet para kazananları korur, teşvik eder...
Sonra da gider vergisini ister...
Ödemeyenin üstüne gider, denetler, alır...
Hâsılı...
Bugün; medya sektörünün dallarından biri olan televizyonculuk ve dizi filmcilik ya da eğlence programları için muhteşem bir destek açıklaması yapan Ekonomiden Sorumlu Bakan Nihat Zeybekçi'yi alkışlıyorum...