Nihal Bengisu'dan Serdar Turgut'a porno yanıtı!
Nihal Bengisu, Serdar Turgut'la arasında başlayan 'porno polemiği'ne köşesinden devam etmiş. Çarpıcı tespitler yapan Habertürk yazarı tartışmayı derinleştirmiş...
GAZETECİLER.COM
Nihal Bengisu Karaca ile Serdar Turgut arasındaki porno ve ifade özgürlüğü tartışması ekranlarla sınırlı kalmadı. Karaca, Gazete Habertürk'teki köşesinde de konuyu tartışmaya devam ediyor. Turgut'un yetişkin pornosuna serbestlik tanınması gerektiği yönündeki fikirlerine kadın hakları açısından ciddi itirazlarda bulunan iki Habertürk yazarı ekranda da ilginç bir polemik yaşamışlardı.
Nihal Bengisu Karaca, Serdar Turgut'a köşesinden geniş bir yanıt vermiş bugün. Karaca, 'porno' kavramını çözümlediği yazısında çarpıcı tespitlerde bulunuyor, libido ile porno arasındaki sınıra işaret ediyor ve kendi çözümünü ortaya koyuyor.
"Porno, erkeklerin kadın üzerinde kurmayı tahayyül ettikleri iktidar ve tahakküm arzusunu sömürür, zevk kölesi, hizmetçi, kurban rolünden hoşlanan kadın prototipleri ortaya koyarak, gerçek hayat ve kadın gerçeği hakkında yanlış bir zehaba kapılmalarına sebebiyet verir."
Porno ile özgürlük savunusu yapmak
SERDAR Turgut ile yaptığımız İkide Bir programının cuma günkü konusu Youtube' un engellenmesi ve internet kullanıcılarının yasaklardan duyduğu rahatsızlıktı. Ben Youtube'a özgürlük isteyen taraftaydım fakat konu nasılsa "pornoğrafi"ye geldi. Turgut'un "Yetişkin pornosunda ne sakınca olabilir ki" cümlesine karşı çıkmamla, İran'la ve Suudi Arabistan'la özdeşleştirilerek müstehzi bir itham altında kalmam bir oldu. O an ülkelerin boşu boşuna İran olmadığını da anladım.
Turgut, "Yetişkin pornosunda ne sakınca olabilir ki" savunusunu "cinselliğin ve iki cins arasındaki çekimin insanlığın ilerlemesinde çok önemli bir rolü olduğu" teziyle tamamladı. Sanırım "libido"yu kastetti; yani seksüel dürtünün yaratıcılığı ve uygarlığı teşvik etme potansiyelini. Lakin, porno libidonun katili olsa gerektir. Değil destekçisi, bilakis pornonun libidoya düşük yaptırdığını iddia etmek ve pornoyu salt bu nedenle kınamak bile mümkündür.
Öte yandan penetrasyon görüntüsüne indirgenmiş bir sürecin "kadın-erkek arasındaki çekim" ile olan ilişkisi, karamelize edilmiş soğan sosuyla önünüze gelmiş bir bifteğin, otlayan ve geviş getiren bir danayla olan ilişkisi kadardır. Nasıl ki o bifteğe baktığınızda bir zamanlar canlı olduğu aklınıza bile gelmez; incebağırsağına kadar kamera sokulmuş bir kadının da aslında bir insan olduğunu, evde bekleyen bir çocuğu olabileceğini, kadınla ilgilenen sektörün muhtemelen o kadının çocuğuyla da ilgilendiğinin) filan düşünmezsiniz. Porno, gösterdiği organların bir hayata ait olduğu gerçeğini unutturur; erkek bencilliğinin kıyıcı boyutlarını perdahlarken, kadını geçmişi ve geleceği olmayan, insansızlaştırılmış bir meme-popo-vajina döngüsüne hapseder.
Psikiyatrlar bağımlılık yaptığını da söylerler. Porno sektörünü bu kadar alengirli hale getiren şey, insanların gelenek ya da toplum tarafından konulmuş bulunan "sınırları" aşmaya duydukları tekinsiz merak ve dürtüdür. Yasak dürtüleri körükler denir; doğru, ama yasak kalktığı anda şehvetle yeni yasaklar arayan da aynı dürtülerdir.
Her sınır aşımı, tatmin çıtasını biraz daha yükseltir ve daha "yasak" olanın peşine düşürür. Artık sırada ne varsa.
Porno erkeklere zarar verir, bu zarar nedeniyle erkekler de kadınlara zarar verir.
Şöyle söyleyelim: Porno, erkeklerin kadın üzerinde kurmayı tahayyül ettikleri iktidar ve tahakküm arzusunu sömürür, zevk kölesi, hizmetçi, kurban rolünden hoşlanan kadın prototipleri ortaya koyarak, gerçek hayat ve kadın gerçeği hakkında yanlış bir zehaba kapılmalarına sebebiyet verir. Burası çok önemli. Porno, kadınların kendilerine kötü davranılmasından, şiddetten, tecavüze uğramaktan, aşağılanmaktan aslında gizliden gizliye "memnun olduklarına" dair hastalıklı düşünceler uyandırır.
Pornoyu savunanlar, aynı zamanda kadına şiddete ve tecavüze hayır diyorlarsa, kadın-erkek eşitliğinden bahsediyorlarsa iki şeyden birini tamir etmelidirler: Ya samimiyetsizliklerini, ya tutarsızlıklarını.
• Romantizm saplantısı, kadın-erkek arasındaki aşkın doğallığını öldürdü; aşk ve cinsel tatmin arasında çok keskin ve hızlı bir hat çeken erotizm, romantizmi öldürdü; pornografi ise hepsini öldürdü. Böylesine ölümcül bir şeye ilgi duymak, olsa olsa insana mahsustur. Ama porno savunusu yapmak, takım elbisesinin ve medeni görüntüsünün altından kadınlara saldırgan mitler uyduran, kadını gol atılacak bir kale olarak gören, gündüz insan gece hırt erkek tipinin meşru ve normal kabul edilmesine yol açar, açıyor da. Özgürlüğü porno gibi sorunlu alanlar üzerinden savunmak, insanları daha onurlu ama ne yazık ki daha totaliter seçimler yapmaya iter. Bu bir.
İkincisi, evet libido, toplumların ilerlemesinde etkin bir faktördür. Ama karıştırmayalım. Toplumlar bir kadını istemenin hakkını verebilen ve kadına layık olabilmek, onun gözüne girebilmek için kendini ehlileştiren, şiir yazıp icat yapan erkeklerin katkısıyla ilerlerler. Bilgisayar başında mastürbasyon yaparak ilerleyen bir toplum var mı, bakın onu hiç duymadım.
Nihal Bengisu Karaca ile Serdar Turgut arasındaki porno ve ifade özgürlüğü tartışması ekranlarla sınırlı kalmadı. Karaca, Gazete Habertürk'teki köşesinde de konuyu tartışmaya devam ediyor. Turgut'un yetişkin pornosuna serbestlik tanınması gerektiği yönündeki fikirlerine kadın hakları açısından ciddi itirazlarda bulunan iki Habertürk yazarı ekranda da ilginç bir polemik yaşamışlardı.
Nihal Bengisu Karaca, Serdar Turgut'a köşesinden geniş bir yanıt vermiş bugün. Karaca, 'porno' kavramını çözümlediği yazısında çarpıcı tespitlerde bulunuyor, libido ile porno arasındaki sınıra işaret ediyor ve kendi çözümünü ortaya koyuyor.
"Porno, erkeklerin kadın üzerinde kurmayı tahayyül ettikleri iktidar ve tahakküm arzusunu sömürür, zevk kölesi, hizmetçi, kurban rolünden hoşlanan kadın prototipleri ortaya koyarak, gerçek hayat ve kadın gerçeği hakkında yanlış bir zehaba kapılmalarına sebebiyet verir."
Porno ile özgürlük savunusu yapmak
SERDAR Turgut ile yaptığımız İkide Bir programının cuma günkü konusu Youtube' un engellenmesi ve internet kullanıcılarının yasaklardan duyduğu rahatsızlıktı. Ben Youtube'a özgürlük isteyen taraftaydım fakat konu nasılsa "pornoğrafi"ye geldi. Turgut'un "Yetişkin pornosunda ne sakınca olabilir ki" cümlesine karşı çıkmamla, İran'la ve Suudi Arabistan'la özdeşleştirilerek müstehzi bir itham altında kalmam bir oldu. O an ülkelerin boşu boşuna İran olmadığını da anladım.
Turgut, "Yetişkin pornosunda ne sakınca olabilir ki" savunusunu "cinselliğin ve iki cins arasındaki çekimin insanlığın ilerlemesinde çok önemli bir rolü olduğu" teziyle tamamladı. Sanırım "libido"yu kastetti; yani seksüel dürtünün yaratıcılığı ve uygarlığı teşvik etme potansiyelini. Lakin, porno libidonun katili olsa gerektir. Değil destekçisi, bilakis pornonun libidoya düşük yaptırdığını iddia etmek ve pornoyu salt bu nedenle kınamak bile mümkündür.
Öte yandan penetrasyon görüntüsüne indirgenmiş bir sürecin "kadın-erkek arasındaki çekim" ile olan ilişkisi, karamelize edilmiş soğan sosuyla önünüze gelmiş bir bifteğin, otlayan ve geviş getiren bir danayla olan ilişkisi kadardır. Nasıl ki o bifteğe baktığınızda bir zamanlar canlı olduğu aklınıza bile gelmez; incebağırsağına kadar kamera sokulmuş bir kadının da aslında bir insan olduğunu, evde bekleyen bir çocuğu olabileceğini, kadınla ilgilenen sektörün muhtemelen o kadının çocuğuyla da ilgilendiğinin) filan düşünmezsiniz. Porno, gösterdiği organların bir hayata ait olduğu gerçeğini unutturur; erkek bencilliğinin kıyıcı boyutlarını perdahlarken, kadını geçmişi ve geleceği olmayan, insansızlaştırılmış bir meme-popo-vajina döngüsüne hapseder.
Psikiyatrlar bağımlılık yaptığını da söylerler. Porno sektörünü bu kadar alengirli hale getiren şey, insanların gelenek ya da toplum tarafından konulmuş bulunan "sınırları" aşmaya duydukları tekinsiz merak ve dürtüdür. Yasak dürtüleri körükler denir; doğru, ama yasak kalktığı anda şehvetle yeni yasaklar arayan da aynı dürtülerdir.
Her sınır aşımı, tatmin çıtasını biraz daha yükseltir ve daha "yasak" olanın peşine düşürür. Artık sırada ne varsa.
Porno erkeklere zarar verir, bu zarar nedeniyle erkekler de kadınlara zarar verir.
Şöyle söyleyelim: Porno, erkeklerin kadın üzerinde kurmayı tahayyül ettikleri iktidar ve tahakküm arzusunu sömürür, zevk kölesi, hizmetçi, kurban rolünden hoşlanan kadın prototipleri ortaya koyarak, gerçek hayat ve kadın gerçeği hakkında yanlış bir zehaba kapılmalarına sebebiyet verir. Burası çok önemli. Porno, kadınların kendilerine kötü davranılmasından, şiddetten, tecavüze uğramaktan, aşağılanmaktan aslında gizliden gizliye "memnun olduklarına" dair hastalıklı düşünceler uyandırır.
Pornoyu savunanlar, aynı zamanda kadına şiddete ve tecavüze hayır diyorlarsa, kadın-erkek eşitliğinden bahsediyorlarsa iki şeyden birini tamir etmelidirler: Ya samimiyetsizliklerini, ya tutarsızlıklarını.
• Romantizm saplantısı, kadın-erkek arasındaki aşkın doğallığını öldürdü; aşk ve cinsel tatmin arasında çok keskin ve hızlı bir hat çeken erotizm, romantizmi öldürdü; pornografi ise hepsini öldürdü. Böylesine ölümcül bir şeye ilgi duymak, olsa olsa insana mahsustur. Ama porno savunusu yapmak, takım elbisesinin ve medeni görüntüsünün altından kadınlara saldırgan mitler uyduran, kadını gol atılacak bir kale olarak gören, gündüz insan gece hırt erkek tipinin meşru ve normal kabul edilmesine yol açar, açıyor da. Özgürlüğü porno gibi sorunlu alanlar üzerinden savunmak, insanları daha onurlu ama ne yazık ki daha totaliter seçimler yapmaya iter. Bu bir.
İkincisi, evet libido, toplumların ilerlemesinde etkin bir faktördür. Ama karıştırmayalım. Toplumlar bir kadını istemenin hakkını verebilen ve kadına layık olabilmek, onun gözüne girebilmek için kendini ehlileştiren, şiir yazıp icat yapan erkeklerin katkısıyla ilerlerler. Bilgisayar başında mastürbasyon yaparak ilerleyen bir toplum var mı, bakın onu hiç duymadım.