GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Nihal Bengisu Karaca

Habertürk

Nihal Bengisu Karaca
Dürümlü'de yaşanan korkunç olayın ardından pek çok yazı yazıldı. 

Fakat bugün Nihal Bengisu Karaca hem olayın fotoğrafını çekmiş hem de harika bir öneriyle bitirmiş yazısını. 

"O çukuru kapatmayın, anıtlaştırın" diyor yazısında. 

Bu önerisinden dolayı Nihal Bengisu Karaca'yı günün köşe yazarı seçiyoruz. 

İŞTE NİHAL BENGİSU KARACA'NIN O YAZISI:

Zor şartlara uyum sağlama becerisi yüksektir bu milletin. İşgale, savaşa, postala, darbeye, kötü politikacılara, kötü ekonomik yönetime ve dahi her şeye epey süre direnir, sabreder. Kolay kolay "yeter" noktasına gelmez. Takımı kaybettiğinde, yemeğin tuzu fazla kaçtığında, tavlada hile yapan arkadaşına köpürür de, büyük toplumsal sınamalarda, büyük kayıplarda soğukkanlı, sabırlı olmayı seçer. Kolektif hafızanın bir uzvu gibidir soğukkanlılık bizde. Birlik beraberlik bozulmasın diye sonra... Her seferinde unutmayı seçer.

 

Unutmazsan, kin gütme olasılığın artar çünkü.

Unutmazsan, parçası olduğun bütünden ve diğer parçalardan ayrı düşersin. Kötü hatıralardır kopuşu hızlandıran.

Unutmazsan, giderek kendinden de utanmaya başlarsın. Unutmak iyileştirir . Ama her zaman değil.

Bu kez değil.

*

"4 kişi öldü, 12 kişi kayıp" diye verilen haberlerin arkasından çıkan korkunç katliam, bu kez hafızalara kazınmalı.

Diyarbakır'a yakın Tanışık Köyü'nün insanlarını Dürümlü Mezrası'na gömen PKK katliamı, Türklerin ve Kürtlerin ortak acı hafızasının mihenk taşı haline gelmeli.

Artık olmaz. Artık, unutmak gibi bir lüksümüz olmamalı.

*

12 Mayıs gecesi yaşanan katliam, içi tıka basa patlayıcı ve vida sıkmak için kullanılan anahtarlarla yüklü bir kamyon, Tanışık Köyü sakini Seyithan Yakar tarafından fark edildiği için yaşandı.

Amcası Talip Yeşil kamyonu köye yakın bir noktada gördüğünü, ardından köyde tekrar gördüğünü söylüyor. Aynı kamyon daha sonra Talip Yeşil'in yeğeni Seyithan Yakar tarafından da fark ediliyor ve durduruluyor: "Kimsin, necisin, niye bu kadar dolanıyorsun buralarda?" sorusuna cevap veremeyen şoför sinirlenip Kalaşnikof'u çıkararak tehdit ediyor. Canı sıkılan Seyithan Yakar, yakınlarını da toplayarak kamyonun peşine düşüyor. Dürümlü'ye geldiklerinde ise artık kamyondakiler inmiş, bir tepeye konuşlanmış, başka bir aracın içine geçerek siper almış durumdadırlar ve arkalarından gelenlere ateş etmektedirler. Seyithan Yakar ve etrafındakiler, korunmak için kamyonun yan tarafına geçer. 15 ton patlayıcıyla yüklüdür kamyon. Örgüt mensupları uzak bir noktadadır ve kamyonu patlatırlar.

Talip Yeşil'in anlattığına göre, PKK mensupları bir süre daha yardıma gelen köylülere ateş etmeye devam ederler.

Önce "4 ölü var, 12 kişi kayıp" olarak kayda geçer olay.

Oysa o 12 kişiyle beraber kimliği bilinmeyen bir kişi daha, patlamanın yol açtığı çukur tarafından adeta yutulmuştur.

PKK 13 kişiyi bir çuvala sığdırmayı başarmıştır.

Hepsi hepsi 100 kilo. Bir çuval insan.

Çukuru baştan sona kana bulayan doku ve et parçalarının kime ait olduğu DNA testiyle tespit edilir. Ayrılır, tabutlara koyulurlar. Onlar, cenazeleri defnetmeye götürenlerin o güne kadar karşılaştığı en hafif tabutlardır.

*

PKK kaynakları haberi çarpıtırken, her fırsatta bildiri yayımlayan, PKK'ya toz konduramayan ama güvenlik güç- lerinin mücadelesini itibarsızlaştırmak için elinden, dilinden gelen her şeyi yapan akademisyenlerden, aydınlardan çıt yok.

O sessizlik çukurunun neyle dolacağını ve belirli bir zaman geçtiğinde Dürümlü'de olanların hiç olmamış gibi yapılacağını tahmin edebiliyorsunuz değil mi?

Şöyle anlatayım:

Unutursak ve elbirliğiyle hafızanın karanlık dehlizlerine gömülürse Dürümlü'nün PKK çukuru, bu olayla bir dahaki karşılaşmanız sahte mazlumluklardan oluşan PKK resmi tarihinin sayfaları olacak.

Unutursak Dürümlü, PKK'nın vahşi ve acımasız sivil katliamı olarak değil, PKK'nın işbirlikçilere karşı şanlı direnişi olarak kaydedilecek.

Böyledir: Sen unutmayı seçersen, muarızın hatırlamayı seçer. Kimse yüce gönüllü davrandın diye tebrik edecek değildir. Bilakis, unutmayı seçmeni kendisi için kullanışlı bir manivelaya dönüştürür, gerçeği çarpıtır.

PKK'ya karşı verilen savaşın kazanılması, Kürtler için savaştığı yalanını ifşa etmeye bağlı. Bu ifşa sadece bugün için değil yarınlara kanıt bırakacak şekilde olmalı.

PKK'ya karşı verilen savaşın kazanılması Türklere olduğu kadar Kürtlere de zulmettiği gerçeğini anıtlaştırmaya bağlı.

Dürümlü çukuru kapatılmamalı, o çukur 12 Mayıs gecesi olanları hatırlatacak bir anıtla doldurulmalıdır.

ÇOK OKUNANLAR