Nihal Bengisu Karaca
Karşı taraf eğer haklıysa, ideolojisini yüreğine gömen hak verebilme duygusunun yüceliğiyle sevdim...
fanlarından tepki aldım...
Kendi adalet anlayışım açısından Bengisu'nun kaybettiğine inanıyordum...
Ama bugün "Nihal Bengisu Karaca kazandı" diyeceğim...
Neden?..
Çünkü ben Nihal Bengisu Karaca'yı Zaman'da okumaya başladığım ilk günden beri vicdanı, adaleti, insafı, akılılığı nedeniyle sevdim...
Karşı taraf eğer haklıysa, ideolojisini yüreğine gömen hak verebilme duygusunun yüceliğiyle sevdim...
Tıpkı bugünkü Gazete HT'de "Bu alan 'anne terliği'ne aittir, devlete değil" başlığı altında yayımlanan makalesini yazarken olduğu gibi...
Evet...
Nihal muhafazakâr demokrat...
Kim bilir?..
Belki de "gelenekçi demokrattır"...
Ama...
Klasik CHP zihniyetinin manifestosu haline gelmiş "Ben demokrasiyi severim bizim parti kazanırsa" cinliğinde olduğu gibi “demokrat” değil...
Ya da İslâmcı kimi yazarların, "benim yasağım kalkmalı ama sana konan yasaklar ilelebet sürmeli" küçük hesaplar bencilliğindeki “demokrat” değil...
Peki, nasıl mı?.
İşte şöyle:
Yasaları toplumu şekillendirmek için kullanmak, hiç de makbul çağrışımları olmayan "toplum mühendisliği" tabirini hak etmeye gönüllü olmak demek. Oysa devletin yasa yaparken referans alacağı dinamik, toplumu şekillendirme ve yasayı kendi anlayışını dikte edeceği bir araç olarak kullanmak değil, toplumun ihtiyacına cevap vermek olmalı.
Başka nasıl mı?..
O halde lütfen okuyun:
18 yaş ve üstünden oluşan üniversite gençliğinin karma yaşam formuna dair ciddi ve acil bir problemimiz olduğunu sanmıyorum. Kız-erkek ilişkilerinin yozlaşması, günübirlik sevgililiklerin yaygınlaşması, ilişkilerin Grey's Anatomy, Gossip Girl standartlarına ulaşması gibi durumlar olabilir ve halkın büyük bir kısmı bunlara hoş nazarla bakmayabilir. Ama bunlar böyle diye özel alana müdahaleyi mümkün kılan yasal düzenleme yapmak, sosyal hayatı felakete sürükleyecek bir adımı atmaya eşdeğerdir.
18 yaş civarı üniversite öğrencileri yasalarımıza göre reşit. Geçtiğimiz yıl 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkı verilmesi konuşuluyordu. Şimdi "kızlı erkekli evlerde oturmamaları" için mevcut "genç" tanımı yıkılıp yeniden mi tasarlanacak?
Evet...
Bir insanın/yazarın adalet duygusunun, hak verme duygusunun yüceliği işte böyle olur...
İdeolojisini silip atmadan ama ideolojisinin emriyle vicdanını da köreltmeden...
Hâsılı...
Bu mükemmel makalesiyle Nihal Bengisu Karaca kazandı...