Nevşin Mengü kaybetti

Önce sana olan teşekkür borcumuzu yerine getireyim Nevşin (Mengü)...

Neden mi?..

Bugünkü yazının, gazeteciler.com'da yayımlanan bir haberden mülhem olduğunu belirtmişsin ya, işte ondan ötürü...

Kimi hasetler gibi sen de "bir internet sitesi" diyebilirdin mesela...


*


Ama be Nevşin...

Sen varsın ya sen...

Taşra kasabalarındaki ebeveynlerin "edepsiz kız" diye azarladıkları muzır kız çocukları gibisin...

Çıkıntısın yani.

Zaten başına ne geliyorsa bu çıkıntılığın yüzünden geliyor ya...


*


Bu defa da; Tevfik Fikret'in ünlü şiirinden mülhem bütün gazetecilere çakmışsın...



*


Neymiş...

Başbakan Binali Yıldırım’ın Washington DC ziyaretinde, heyetteki gazeteciler meşhur bir Brezilya etçisine gitmişler, "kim en babayiğit" belirlemek için en çok et yeme yarışı yapmışlar...

gazeteciler.com editörünün ifadesine göre de, “yedikçe yemişler”miş... 


*


Yahu Nevşin  ne kötülük ya da yanlışlık var bunda?..

Ne yani?..

Başbakan heyetteki meslektaşlarımızı  hamburgerciye mi götürseydi?..

Cümbür cemaat kuyruğa girip ayakta mı atıştırsalardı?..

Ya da hiç mi yemeseydiler?..

Veya masaya oturup sadece tabakları mı seyretseydiler?..


*


Biliyorum...

Asıl amacın muhafazakarlara ve muhafazakarlığa çakmak...

Yahu başka çakacak bahane bulamadın da yediklerine mi göz diktin?..



Neymiş efendim?..

"Muhafazakarlığın yükselişi ile et lokantalarının patlaması aynı zamanlara denk gelir" miş...


*


Yahuuuu...

Bu yazdığını okuyan da muhafazakarların tamamının "vejeteryan" olduğunu zannedecek...


*


Garip kadınsın...

Muzır kadınsın...

Çıkıntı kadınsın vesselam...

Ve bu nedenle hep kaybediyorsun...

Kaybedeceksin de...