MEDYA KÖŞESİ

Netflix'in 'Mesih' dizisi kafa karıştırıyor. Aman dikkat!

Netflix’in 1 Ocak’ta gösterime soktuğu Messiah (Mesih) dizisi hem komplo teorisyenlerinin kafasını karıştırdı hem de seyircinin.. Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler de bir çok yazar gibi konuyu köşesine taşıyarak uyarılarda bulundu.

Hacer Aksoy
Hacer Aksoy[email protected]

Online film ve dizi izleme platformu Netflix, yine tartışmalı bir yapıma imza attı. 1 Ocak’ta başlayan “Mesih” dizisi, İslam karşıtı olduğu ve “Deccal”ı temsil ettiği gerekçesi ile Ürdün’de tepki topladı.  Gösterim öncesi yapılan imza kampanyanları ve boykot çağrısı sonuç vermedi. Tartışmalı dizide İsrail-Filistin sınırına yakın çölde Suriyeli mülteci kafilesine liderlik eden bir Mesih tasviri yapılıyor. Dizi, Hz.İsa bugün yeryüzüne inse ne olur sorusunun peşinden gidiyor.

Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler, "Arayış sürüyor. Buldum diyene dikkat!" başlıklı yazısında Mesih dizisi ile birlikte gündeme gelen tartışmaların önemli olduğunu söyleyerek "Benim takıldığım nokta da dizinin görünmeyen yüzünden bilinçaltlarımıza fısıldananlar." dedi.

Ayşe Böhürler, "Bu dizi Christ-İslâm arayışlarının, üç dinin kendi özlerinin büyük bir potada eritildiği bir dönemin de işaretlerini veriyor." diyerek "Aman dikkat! Yeni bir dinlerarası diyalog tuzağına kapılmayalım" ifadeleri ile uyarıda bulundu.

Ayşe Böhürler, yazısında insanları aklıselim olmaya davet ettii ve "'Mesih' adlı dizi yine de çağın arayışları, insanlığın kurtuluş fikri üzerinden bizi yeniden düşündürüyor. Ya da tam tersi, akıl karıştırıyor. Neden kurtulmak istediğimizi biliyor muyuz? Belki de bu nedenle bu çağda en çok ihtiyacımız olan şey aklıselim… Bu arayış ola ki insanlığı yanlış limanlara ulaştırmasın." dedi.

İşte Ayşe Böhürler'in o yazısı:

Netflix, Mesih isimli yeni dizisi ile kafa karıştırmaya devam ediyor. Dizi, “Hz.İsa bugün yeryüzüne inse ne olur?” gibi kışkırtıcı bir soruya dayanıyor. Dizinin büyük bölümü Ürdün’de çekilmiş ve İsrail-Filistin sınırına yakın çölde Suriyeli mülteci kafilesine liderlik eden bir Mesih tasvir edilmiş. Ürdün’den yükselen tepkilerde, bu karakterin, Mesih gibi göründüğü ama aslında “Deccal”ı temsil ettiği yönünde.

Bu tartışma önemli. Benim takıldığım nokta da dizinin görünmeyen yüzünden bilinçaltlarımıza fısıldanalar.

Batı’da aydınlanma ile birlikte ‘sürgüne gönderilmiş’ Hz. İsa’nın yeniden ‘yol gösterici’ olarak geri döndürülmesi... Gidilecek yolun, yolculuğun yeniden tarif edilmesi. İnsanın arayışlarının şekle şemale sokulması. ‘İşte aradığın bu’ denilmesi. Bu tarifin içine bir kez girildiğinde, arayışların da yönelmelerin de biçimlendiriliyor olması. İşte bu yüzden Mesih dizisinde akıl karıştırma tuzaklarına dikkat edin!

Hristiyanlık ve Yahudiliği kaynaştıran Evangelizmin ardından bu sefer de üçünü birleştiren bir din arayışı gündeme geliyor. Bu dizi Christ-İslâm arayışlarının, üç dinin kendi özlerinin büyük bir potada eritildiği bir dönemin de işaretlerini veriyor.

Aman dikkat! Yeni bir dinlerarası diyalog tuzağına kapılmayalım.

Elbette politik ve populist bir dizi. Elbette gerçeği eğip büküp yeniden üretiyor. Ancak yine de çağın arayışları, insanlığın kurtuluş fikri üzerinden bizi yeniden düşündürüyor. Ya da tam tersi, akıl karıştırıyor. Neden kurtulmak istediğimizi biliyor muyuz? Belki de bu nedenle bu çağda en çok ihtiyacımız olan şey aklıselim…

Arayış sadece kendi kişisel hikâyelerimizde değil dünyada da sürüyor. Arayışlarımız sorularımızı şekillendiriyor. Sorularımız,endişelerimiz ve insanlığımız, ruhun çürümesi karşısına dikiliveriyor. Sadece diziler, olaylar değil 2019 yılını temsil eden fotoğraflar da bunu göstermiyor mu?

Bu yılın fotoğrafları arasında ön sıralarda yer alan, en çok viral olan resimlere bir bakın!Mesela Sudan’da 22 yaşındaki Alaa Salah’ın arabanın üzerine çıktığı fotoğrafı gözünüzün önüne getirin! Nisan ayında başlayan ve Ömer el Beşir’in devrilmesiyle sonuçlanan protesto gösterileri sırasında kalabalığa slogan atarak öncülük ettiği bu fotoğraf aynı zamanda bir arayışı göstermiyor mu?Ya da Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in, Christchurch’teki cami saldırısının ardından mağdurlara sarıldığı resim...50 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda aklımızda kalan tek resim o oldu.Ya da ABD’de Başkan Donald Trump’ın “Geldiğiniz yere dönün” çağrısı yaptığı Kongre üyelerinin; Rashida Talib, İlhan Omar, Alexandria Ocasio-Cortez ve Ayanna Pressley’in Temsilciler Meclisi’nde,Trump’a kınama kararının alındığı zaman çekilmiş fotoğrafları…

Her gün medyaya düşen onca yıkım, tahribat, felâketleri anlatan resimleri değil de şifayı, yolu, itirazı, merhameti, anlayışı gösteren fotoğrafları daha çok görmeyi tercih ediyorsak arayışımız acıyı tekrarlamak yerine çözüme yönelmiş demektir…

Bu arayış ola ki insanlığı yanlış limanlara ulaştırmasın.

Yorumlar