ANALİZ

Neşet Ertaş, Ahmet Ümit ve İLHAM

Sadece bilerek yazmak mümkün olsaydı İstiklâl Marşı şiirini Mehmet Akif değil Mustafa Kemal yazardı…

Neşet Ertaş, Ahmet Ümit ve İLHAM

ADNAN BERK OKAN

 

Neşet Ertaş için ne yazılabilir ki?..

Kendisi o kadar mütevazı bir sanatkâr övülmeyi o kadar çok istiyor olsaydı “ben yazdım, ben yaptım” demez miydi?..

Ama demedi…

Her yazdığı şiiri, her yaptığı besteyi Allah’a bağladı…

Onun verdiği güçten söz etti…

“Ben neyim ki?” diye kendinden gelmediğini, içine doğduğunu (ilham) anlattı her zaman…

Dün gece hakkında yapılan belgeseli izlerken Ahmet Ümit’in kibirli sözleri çınladı kulaklarımda…

“Halk sanatkârı” ile “elitlerin romancısı” arasındaki mütevazılık farkını hatırladım…

Neşet Ertaş, “ben neyim ki Allah istedi yazdım, yaptım” diyordu şiirleri ve besteleri için…

Ahmet Ümit ise “ilham olmaz, bilgin varsa yazarsın” diyor ve kendisine “ilham falan” gelmediğini söylüyordu kibirli bir edayla…

Neşet Ertaş alçak gönüllülüğün, Ahmet Ümit ise kibrin temsilcisi oluveriyordu benim gözümde…

Çünkü İlham’ı inkâr, Allah’ı inkârdı benim için…

Çünkü İlham’ı inkâr, duyguyu inkârdı…

Çünkü İlham’ı inkâr, sevgiyi inkârdı…

Çünkü İlham’ı inkâr, aşkı inkârdı…

Sadece bilerek yazmak mümkün olsaydı İstiklâl Marşı şiirini Mehmet Akif değil Mustafa Kemal yazardı…

Sadece bilerek yazmak mümkün olsaydı Faust’un üzerinde “Goethe” değil, “Einstein” yazardı…

 

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca

Akar can özümde sel gizli gizli

Bir tenhada can cananı bulunca

Sinemi yaralar dil gizli gizli

 

Allah aşkınıza söyler misiniz ki bu dizeleri oluşturan kelimeleri hangimiz bilmiyoruz?..

Hepimiz, herkes biliyor...

İyi ama neden sadece Neşet Ertaş bu sıraya koyabiliyor?..

Nasıl koyduğunu da kendisi söylüyor:

“Ben neyim ki?.. Büyük Allah öyle istiyor”..

 

Son söz:

Gerçek halkçılık, gerçek halk sanatçılığı içinde, beyninde ve en önemlisi kalbinde maddeci bir inkârcılığı barındırmayandır…

 

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR