Neşe Düzel
Son iddiasına göre Ciner Gurubu Show TV'yi 200 milyon Dolar ucuza almış...
Yine Taraf Gazetesi...
Yine Hüseyin Özay...
Ve elbette yine Neşe Düzel...
"Taraf ve Hüseyin Özay'ı anladık da Neşe Düzel neyin nesi?" diye sual edecek olursanız eğer anlatayım...
Hüseyin Özay malumumuz artık...
Kendisi yanlış meslek seçenlerden...
Neden mi?..
Çünkü "Şirket Değerlendirme eksperi" olarak çalışmayı çok seviyor...
Muhabirliği ise pek parlak değil...
Ya yıllanmış haber yapıyor...
Yani gazetecilikteki "güncellik, tazelik ve kamu yararı" konularında hiç hassas değil...
Ya da kendini muhabir olarak değil de "eksper" olarak farz ediyor ve uzmanların yerine şirket değerlendirmeleri yapıyor...
Son iddiasına göre Ciner Gurubu Show TV'yi 200 milyon Dolar ucuza almış...
Şaka yapmıyorum...
İddianın sahibi de ben değilim...
Taraf muhabiri Özay böyle bir iddiada bulunuyor...
Taraf Genel yayın Yönetmeni Neşe Düzel de bu absürt iddiayı "haber" olarak yayımlıyor...
"Daha önce de bir iş adamı/medya patronunun kırk yıl önce cinayet işediğini iddia etti de bu ne ki?" diye sorabilirsiniz ve haklısınız da...
Ama...
Bizim işimiz, böylesine gazetecilikten uzak, kasıtlı, yönlendirici, töhmet altında bırakıcı haberlerin yapılmasını engellemek, yapanları teşhir etmek...
Hüseyin Özay'ın geçmişteki haberlerine bakın hep anı şeyi göreceksiniz...
Ne zaman bir kamu kurumu ya da TMSF yönetimindeki bir şirket açık ihale veya kapalı zarf usulü ya da idarenin takdiri ile (ki yasa buna da izin veriyor) satılmışsa Hüseyin Özay hemen ortaya çıkıyor ve kendi kişisel değerlendirmesini yapıyor:
"falanca şirket aslında şu kadar ederken şu fiyata satılmıştır"...
Bu vesileyle bu değerli(!) eksperi ilgili ve yetkililere de hatırlatayım da iş düştüğünde bu arkadaşa da görev versinler...
Şaka bir yana; bu düzmece haberler Taraf gibi; Türkiye'de gerçek demokrasinin kurulmasına, askeri versayetin kaldırılmasına büyük katkı yapmış bir gazeteye yakışmıyor...
Ben bu gazetedeki görev değişikliğini gerçekten "objektif" yayın yapacak diye desteklemiştim...
Bu ne ya?..
Hemen her haberin altında ya "kişisel bir hesaplaşma" ya da "kurumsal bir hesap"...
Böyle gazetecilik mi olur?..
Neşe Düzel bölümüne gelince...
Hiçbir gazete; genel yayın yönetmenine danışmadan bir haberi gazeteye koyamaz...
Hiçbir genel yayın yönetmeni de, eşinin öve öve göklere çıkardığı bir siyasal iktidarın "yolsuzluk ve usulsüzlük" yaptığını iddia ederken; ortaya "haklı ve somut" gerekçeler koymadan bu tür haberler yapamaz...
Yaparsa eğer; evde, "sen iktidarı öv ben muhalefet yapayım ki yarın bir gün devran değiştiğinde yine ikimiz birden köşe kapalım" stratejisi olduğu anlaşılır...
Yönettiği gazetede kamu yararından önce kişisel hesabını ön planda tutan Neşe Düzel kaybetti...
Yine Hüseyin Özay...
Ve elbette yine Neşe Düzel...
"Taraf ve Hüseyin Özay'ı anladık da Neşe Düzel neyin nesi?" diye sual edecek olursanız eğer anlatayım...
Hüseyin Özay malumumuz artık...
Kendisi yanlış meslek seçenlerden...
Neden mi?..
Çünkü "Şirket Değerlendirme eksperi" olarak çalışmayı çok seviyor...
Muhabirliği ise pek parlak değil...
Ya yıllanmış haber yapıyor...
Yani gazetecilikteki "güncellik, tazelik ve kamu yararı" konularında hiç hassas değil...
Ya da kendini muhabir olarak değil de "eksper" olarak farz ediyor ve uzmanların yerine şirket değerlendirmeleri yapıyor...
Son iddiasına göre Ciner Gurubu Show TV'yi 200 milyon Dolar ucuza almış...
Şaka yapmıyorum...
İddianın sahibi de ben değilim...
Taraf muhabiri Özay böyle bir iddiada bulunuyor...
Taraf Genel yayın Yönetmeni Neşe Düzel de bu absürt iddiayı "haber" olarak yayımlıyor...
"Daha önce de bir iş adamı/medya patronunun kırk yıl önce cinayet işediğini iddia etti de bu ne ki?" diye sorabilirsiniz ve haklısınız da...
Ama...
Bizim işimiz, böylesine gazetecilikten uzak, kasıtlı, yönlendirici, töhmet altında bırakıcı haberlerin yapılmasını engellemek, yapanları teşhir etmek...
Hüseyin Özay'ın geçmişteki haberlerine bakın hep anı şeyi göreceksiniz...
Ne zaman bir kamu kurumu ya da TMSF yönetimindeki bir şirket açık ihale veya kapalı zarf usulü ya da idarenin takdiri ile (ki yasa buna da izin veriyor) satılmışsa Hüseyin Özay hemen ortaya çıkıyor ve kendi kişisel değerlendirmesini yapıyor:
"falanca şirket aslında şu kadar ederken şu fiyata satılmıştır"...
Bu vesileyle bu değerli(!) eksperi ilgili ve yetkililere de hatırlatayım da iş düştüğünde bu arkadaşa da görev versinler...
Şaka bir yana; bu düzmece haberler Taraf gibi; Türkiye'de gerçek demokrasinin kurulmasına, askeri versayetin kaldırılmasına büyük katkı yapmış bir gazeteye yakışmıyor...
Ben bu gazetedeki görev değişikliğini gerçekten "objektif" yayın yapacak diye desteklemiştim...
Bu ne ya?..
Hemen her haberin altında ya "kişisel bir hesaplaşma" ya da "kurumsal bir hesap"...
Böyle gazetecilik mi olur?..
Neşe Düzel bölümüne gelince...
Hiçbir gazete; genel yayın yönetmenine danışmadan bir haberi gazeteye koyamaz...
Hiçbir genel yayın yönetmeni de, eşinin öve öve göklere çıkardığı bir siyasal iktidarın "yolsuzluk ve usulsüzlük" yaptığını iddia ederken; ortaya "haklı ve somut" gerekçeler koymadan bu tür haberler yapamaz...
Yaparsa eğer; evde, "sen iktidarı öv ben muhalefet yapayım ki yarın bir gün devran değiştiğinde yine ikimiz birden köşe kapalım" stratejisi olduğu anlaşılır...
Yönettiği gazetede kamu yararından önce kişisel hesabını ön planda tutan Neşe Düzel kaybetti...
