Necip Fazıl Ödülleri sahiplerini buldu

Eserleriyle nesillerin öncülüğünü yapan milli ruhun en önemli mimarı Necip Fazıl, Star’ın ödül töreniyle bir kez daha anıldı. Geceye Üstad’ın neslinin15 Temmuz ve Kudüs davasındaki milli duruşu damgasını vurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki törende yaptığı konuşmada çarpıcı mesajlar verdi. Necip Fazıl ile birebir tanışmasının 18 yaşında Milli Türk Talebe Birliği çatısı altında olduğunu anlatan Erdoğan, “Bugün karşımıza dikilen bazı gruplar, bazı saldırganlar var ya, işte o zamanlarda kalemiyle onlara karşı duran, yegane isim üstat Necip Fazıl Kısakürek’ti. Adeta tek başına onları çökertiyordu. Biz dik durmayı ondan öğrendik” dedi.

ONUN HAYALİYDİ

Necip Fazıl’ın, hayatını “Büyük Türkiye” idealine adadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: 15 yıldır büyük Türkiye’yi, güçlü Türkiye’yi, kendisiyle birlikte tüm dostlarının, soydaşlarının, dindaşlarının, mazlumların ve mağdurların umut kapısı, güven kaynağı bir ülkeyi inşa etmenin gayreti içindeyiz. Biz üstadın ömrü boyunca hep bekleyip durduğu o inkılap var ya, işte onu gerçekleştirmek için çalıştık, çalışıyoruz.

SON SÖZÜMÜZ…

Devlerin kıvranışına, cücelerin çırpınışına aldırmadan tarihin en büyük iman devini ayağa kaldırmak için çalıştıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: Geçmişte yapıla geldiği gibi ‘otur’ denildiğinde otursak, ‘sus’ denildiğinde sussak, ‘ver’ denildiğinde versek, inanın bu saldırıların hiçbiriyle karşılaşmazdık. Ama biz şu veya bu gücün ne dediğine değil, sadece ve sadece Allah’ın, milletimizin ne dediğine baktık. Türk milleti olarak daha dünyaya son sözümüzü söylemedik.

İNKILABIN ZAMANI

Ödül alan isimlerden Betül Nurata’nın konuşmasında kullandığı, “İletişim olarak maalesef dibe vurduk.” ifadesini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Beni bağışlasın Betül kızımıza şunu söyleyeceğim: Dibe çakılmadık, yok böyle bir şey. Sakın ha. Dibe çakılanlar başkaları. Biz şu anda tavan yapıyoruz Allah’ın izniyle. Dibe çakan değil tırmanan bir nesil var, bir gençlik var. Milyarlarca Müslüman olarak da son sözümüz henüz ağzımızdan çıkmadı. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi, bu büyük inkılabın da bir zamanı vardır. Elimizle düzeltemiyorsak dilimizle onunla da bir şey yapamıyorsak kalbimizle buğzetmenin gerektiğini biliyoruz. Kalple buğzetmekten, dille itiraz etme seviyesine çıktık. İnşallah en kısa sürede haksızlıkları elle düzelteceğimiz günleri de göreceğiz. Bunun ilk adımlarını atmaya başladık.”

Erdoğan, Suriye’de tüm Müslümanların geleceğini yakından ilgilendiren senaryoyu bozduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi Kudüs üzerinden, tüm Orta Doğu’yu, tüm Müslümanları hedef alan yeni bir saldırı başladı. Bu konuda da ilk adımları çarşamba günü büyük ölçekte attık, inşallah devamını da getireceğiz. Şunu iyi biliyoruz. Kudüs giderse Medine’yi, Medine giderse Mekke’yi, Mekke giderse Kabe’yi de kaybederiz. Unutmayınız Kudüs demek İstanbul demektir, İslamabad demektir, Jakarta demektir. Medine demek, Kahire demektir, Şam demek, Bağdat demektir. Kabe demek, tüm Müslümanlar olarak hepimizin şerefi, namusu, onuru, haysiyeti, varlık gayesi demektir. Biz bunların hiçbirinden vazgeçemeyiz.” Necip Fazıl’ın “Müjde” şiirini de seslendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimin lütfuyla batmayan güneşin doğuşuna inşallah az kaldı.” dedi.

YÜCEL ARZEN’DEN NECİP FAZIL BESTESİ

Yücel Arzen ve grubu Necip Fazıl’ın ‘Surda bir gedik açtık’ şiirinden besteledikleri eserini geceye özel seslendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arzen’den Necip Fazıl’ın bestelerinin devamının gelmesini istedi. Necip Fazıl’ın şiirleriyle büyüyen genç konuklar da, Arzen’in bestelediği ‘Surda gedik açtık’ şiirini ‘Kudüs’te bir gedik açtık’ şeklinde söyleyerek eşlik etti.

Star Gazetesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni edebiyat, sanat, siyaset ve iş dünyasını bir araya getirdi. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra bakanlar, belediye başkanları ve çok sayıda siyasetçi katıldı. TürkMedya’nın ev sahipliğinde gerçekleşen törende, TürkMedya Yönetim Kurulu Üyeleriyle gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak da hazır bulundu. Necip Fazıl Ödülleri Jüri Heyeti’ni oluşturan yazar Beşir Ayvazoğlu, Fatih Andı, Osman konuk, Turan Karataş, Hicabi Kırlangıç da törene katılanlar arasındaydı.

TV’LER CANLI YAYINLADI

Necip Fazıl Ödülleri töreni öncesi konuklar resepsiyonda buluştu. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nı dolduran konuklara çeşitli ikramlar sunuldu. Geceye gençlerin ve üniversite çevrelerinin katılımı yoğun oldu. Tören 24 ve 360 TV ortak yayınından canlı olarak ekrana getirildi. Organizasyonda TürkMedya Kurumsal İletişim Direktörlüğü öncülüğünde grafik tasarımcısından ulaştırma servisine, rezervasyon görevlilerinden tören alanı hizmetine kadar yaklaşık 250 kişilik dev bir ekip görev aldı.

Üstad 15 Temmuz gençliğinin mimarı

Star Gazetesi Necip Fazıl Ödülleri töreninin açılış konuşmasını yapan Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, “Üstad Necip Fazıl’ın, gençliği 15 Temmuz hıyanetine karşı koymaya hazırlayan manevi bir mimar olduğunu” hatırlatarak, şunları söyledi: “Zira, “İşgâl ordularının bile yapamayacağı bir cinayet” ifadesiyle adeta 15 Temmuz ihanetini tarif eden Üstad, çözümü de, ‘Kim var? ‘ diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘ben varım! ‘ cevabını verici, her ferdi ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur! ‘ fikrini besleyici bir dâva ahlâkına kaynak bir gençlik...” şeklinde ifade ediyor.”

Necip Fazıl’ın yıllar önce “İşte bu gençliğin ilk filizlerini karşımda görüyorum” dediğini ifade eden Albayrak,.”Sizin de defalarca ifade ettiğiniz üzere, o “filiz”ler, 15 Temmuz’da FETÖ hainlerinin karşısında, birer çınar olarak dikildiler” diye konuştu.

İNSANLIĞIN BELASI: İSRAİL

Kudüs’e karşı yapılan işgal ve provokasyona dikkat çeken Nuh Albayrak, Necip Fazıl’ın Rapor 910’daki tespitlerini hatırlattı. Albayrak, “Rapor’da yer alan geniş bir analizden sonra adeta Müslümanlara zulüm için kurulmuş olan İsrail’i, “İnsanlığın en büyük belası” olarak tarif ediyor ve bu büyük beladan kurtulmanın tek yolunu ise “Arap ve İslâm dünyasının önüne düşerek, aktif ve şahsiyetli bir politika takip etmek” şeklinde tarif ediyor” ifadelerini kullandı. Star’ın, Üstad’ın milli mihmandarlık rolünü gelecek nesillere aktarmak arzusuyla Necip Fazıl Ödülleri düzenlediğini vurgulayan Albayrak, “Bu ödüller aynı zamanda, milli kültür ve sanatımızdaki vesayet kuşatmasının yarılmasına da önemli katkı sağlayacak” dedi.

HEDEF; GÖNÜL COĞRAFYAMIZ

Necip Fazıl Ödülleri’nin bu yıl Türkiye sınırlarını aştığını ve Bosna’ya kadar ulaştığını kaydeden Nuh Albayrak şunları söyledi: Elbette yeterli değil. Bu ödülleri gönül coğrafyamızın tamamına yaymayı hedefliyoruz inşallah. Zira, son yıllarda yaşadığımız acı gerçekler bize, vatanımızı da, değerlerimizi de sadece sınırlarımız içerisinden koruyamayacağımızı öğretti. Ayrıca, Abdülhamid Han’ın başlattığı, Üstadın yaşattığı ve bugün de sizin tekrar tutup kaldırdığınız “Kudüs hassasiyeti”nin de yoğun olarak işlendiği 48 sayfalık bir ek hazırladık. Değerli misafirlerimize de takdim edeceğimiz bu kütüphanelik eseri hazırlayan arkadaşımız Muharrem Coşkun ve ekibine teşekkür ediyorum. Mümkün olan en doğru kararı vermek için yoğun çaba sarf eden jüri üyelerimize teşekkür ediyor ve Necip Fazıl Ödülleri Ailemize bu yıl dahil olan eser sahiplerini gönülden kutluyorum. Her aşamada desteklerini esirgemeyen TürkMedya yayın grubumuzun Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Yeşildağ’a ve İcra Kurulu Başkanımız Ahmet Bayraktutar’a şükranlarımızı sunuyoruz.

ŞEHİTLER ANILDI

Gecede 15 Temmuz’daki dik duruşuyla dikkat çeken isimlerin, darbeye karşı direnirken şehit düşen kahramanların anlatıldığı “Gençlik Ruh İşidir” temalı video izleyenleri duygulandırdı.

ÜSTAD’IN YOL HARİTASI

Tören alanında düzenlenen sergide ise Üstad’ın fotoğraflarının yanı sıra sanat anlayışı ve mücadelesinin anlatıldığı ‘Necip Fazıl’ın Yol Haritası’ adlı sergi izlenime sunuldu. Davetli konuklara ayrıca 48 sayfalık Necip Fazıl Özel Eki hediye edildi.

GÜNEŞİN DOĞUŞUNA ÇOK AZ KALDI

Erdoğan, Suriye’de Müslümanların geleceğini yakından ilgilendiren senaryoyu bozduklarını belirterek, “Şimdi Kudüs üzerinden Müslümanları hedef alan yeni bir saldırı başladı. Bu konuda da ilk adımları büyük ölçekte attık, Devamını da getireceğiz. Şunu iyi biliyoruz. Kudüs giderse Medine’yi koruyamayız. Medine giderse Mekke’yi koruyamayız. Mekke giderse Kabe’yi de kaybederiz. Unutmayınız Kudüs demek İstanbul, İslamabad, Medine, Kahire, Şam, Bağdat, Kabe demektir. Biz bunların hiçbirinden vazgeçemeyiz” dedi. Necip Fazıl’ın “Müjde” şiirini de seslendiren Erdoğan, “Rabbimin lütfuyla batmayan güneşin doğuşuna inşallah az kaldı” diye konuştu.

STAR'A TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı, konuşması sırasında ödül alan sanat ve fikir insanlarını tebrik ederken, ünlü şairin isminin yaşatılmasına vesile olan bir etkinlik düzenlediği için Star gazetesine de teşekkür etti.

SAYGI ÖDÜLÜ

Ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alan Prof. Teoman Duralı şunları söyledi: Hayatımız sürdükçe çıktığımız, yola koyulduğumuz diyara onun tohumuna sadık kalmak başta gelen ülkümüz olmalı. İşte Necip Fazıl üstadımızdan aldığım bu ilhamı ömür boyu sürdürmeyi ilke edindim.

ŞİİR ÖDÜLÜ

Ahmet Murat’a ödülünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal sundu. Murat “Bu ödülü bana Necip Fazıl şiirleri ezberletip dava arkadaşları geldiğinde bana yüksek sesle okutan babama armağan ediyorum” dedi.

HİKÂYE-ROMAN ÖDÜLÜ

Tosun’a ödülü İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından verildi. 17 yaşındayken parkasının cebinde Necip Fazıl’ın ‘Çile’siyle dolaştığını anlatan Tosun “Hayattayken buluşamadığım Üstad’la bu ödül sayesinde buluştum” diyerek anlamlı geceyi düzenleyen TürkMedya’ya teşekkür etti.

FİKİR ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ

N. Ahmet Özalp ödülünü Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın elinden aldı. Özalp duygularını şöyle ifade etti: Dünyada hiçbir toplumun sahip olamadığı büyük kültürel miraza sahibiz. Kütüphanelerimizde bekleyen 2 bin yazma eserimizi gençlerle buluşturmak için var gücümüzle çalışmak zorundayız.

KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, bu yıl ilk kez verilen Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü’nü, Bosna Hersekli Cemalettin Latiç’e takdim etti. Sözlerine “Burada özellikle Erdoğan ve bakanlarımıza tüm Türkiye şairlerimize ve destekçilerimize şükranlarımı sunuyorum” diye başlayan Latiç’in “Ne güzel Necip Fazıl’ın milleti, milletin şu anki lideri acı çekmiş ümmetimizin ümidi, ne güzel” cümlesi salondaki vatan, ümmet, Kudüs ve Üstad’ın ‘Surda Gedik Açtık’ şiirinin havasını doruğa çıkardı.

İLK ESERLER ÖDÜLÜ

Emre Ergin’e ödülü Enerji Bakanı Berat Albayrak verdi. Ergin, ‘Ödülümü ilk okurum anneme ve son okurum eşime armağan ediyorum. Ömrüm boyunca bu ödüle layık olamaya çalışacağım’ dedi.

Betül Nurata’ya ödülü, Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş verdi. Edebiyatı yalnızlıklar ve kırgınlıklarla baş edebilmenin en güzel yolu olarak tanımlayan Nurata, genç yaşta kendisine ödül mutluluğu yaşatanlara teşekkürlerini iletti.

‘KEŞKE HAYATTA OLUP GÖRSEYDİ’

Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş ise Kısakürek’in Türkiye’nin milli kültürel mücadelesinin “altın halkalarından” birisini oluşturduğuna vurguladı. Türkiye’nin dünyaya kula kul olmamayı, zalimin karşısında boyun eğmemeyi öğrettiğini ifade eden Kurtulmuş, “ABD’nin yanlışkararı, İsrail’in de Filistin’i işgal etme teşebbüsüne karşı dik duruşu dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza milletimiz adına şükranlarımı ifade ediyorum. Üstat Necip Fazıl’ın şiirlerini o gün duyarak okuyan Tayyip Erdoğan, bugün üstadın söylemiş olduğu ‘Bir Gençlik Arıyorum’ manzumesinde ne söylediyse, eserlerinde ne anlattıysa, dik durmayı nasıl tarif ettiyse, zalimin karşısında nasıl boyun eğmemeyi öğrettiyse onları çok iyi özümsediğini bugün bizlere öğretti. Keşke üstat hayatta olsaydı ve Cumhurbaşkanımızın yanında oturuyor olsaydı” ifadesini kullandı..