Necati Doğru'dan 3 yazara çirkin yazı
Zehir kusan bir yazı... Kalemin sahibi eski bir Vatan çalışanı... Yani Necati Doğru... Hedef aldığı 3 yazar da şunlar:
GAZETECİLER.COM - Necati Doğru'dan Emin Çölaşanlaşmış bir yazı geldi.
Üç ünlü yazarı isim vererek hedef haline getirdi.
Birand, Çandar ve Cemal için "çirkin kaçan" suçlamalarda bulunan Doğru, üslubu ve fütursuzluğu ile şaşırttı.
İşte Necati Doğru'nun 3 gazeteciyi hedef yaptığı yazısı:
3 ünlü gazetecinin Apo'ya pansuman tedavisi!
Gazetecilik mi? Kıyakçılık mı? Tarafsız durma mı?
Apo'yu ve PKK'yı kollama mı?
Bunlardan hangisi?
3 ünlü gazeteci:
Mehmet Ali Brand.
Cengiz Çandar.
Hasan Cemal.
Gerçekten, tarihe tanıklık edip, gazetecilik mi yapıyorlar yoksa seçimler sonrası mosmor olan Abdullah Ocalan'ı moralli kılacak pansuman tedavisine mi giriştiler?
Tartışmalıyız.
Gazetecilik mi yapılıyor?
Apo'ya kıyakçılık mı?
Mehmet Ali Birand, hastaneye yatmadan önce yazdığı yazısının ana omurgası "Öcalan artık lider konumuna geldiğine göre onun farklı olduğunu kabullenmek zorundayız" üzerine oturtmuştu.
Yani Apo terörist değil.
Son Kürt isyanının lideri.
Kürtlerin hepsi onu önder görüyor.
Mandela neyse Apo da o.
(...) ÜÇÜ ANLAŞMIŞ GİBİ
Seçimler yapıldıktan sonra da ünlü medya mensubu Cengiz Çandar ile Hasan Cemal; "Abdullah Öcalan'ı Mandelalaştırma" oyununda top çevirme gazeteciliğine başladılar.
Sanki söz birliği yaptılar.
Aynı anda başladılar.
Meclis'in açılmasını beklemediler.
Hükümetin kurulmasına kadar sabredemediler.
Çandar, TESEV raporunu çıkardı.
Cemal, Kandil'e mikrofon oldu.
(...) KARAYILAN KASETÇİSİ CEMAL
Hem TESEV'ci işadamı Alaton! Hem çok ünlü TV'ci Brand! Hem TESEV raporcusu Çandar! Hem Karayılan kasetçisi Cemal! Kürtlerin tek temsicisinin Apo olduğunu ve ona terörist damgasıyla değil "halkının özgürlüğü için savaşan isyana" gözüyle bakılması gerektiğini aynı anda, hep bir ağızdan, aynı kalemin mürekkebiyle, Meclis'in açılmasını, hükümetin kurulmasını bile beklemeden yazıyorlar. Söylüyorlar.
(...) MORARAN APO'YA PANSUMAN YAPIYORLAR
Öcalan, esasen zorda.
Üç meşhur gazeteci, TESEV'in pamuk, lavanta kolonya, sargı bezleriyle "Moraran Apo'ya pansuman tedavisi" yapıyorlar!
Gazetecilik mi?
Apo'ya kıyakçılık mı?
İyi anlaşalım.
Üç ünlü yazarı isim vererek hedef haline getirdi.
Birand, Çandar ve Cemal için "çirkin kaçan" suçlamalarda bulunan Doğru, üslubu ve fütursuzluğu ile şaşırttı.
İşte Necati Doğru'nun 3 gazeteciyi hedef yaptığı yazısı:
3 ünlü gazetecinin Apo'ya pansuman tedavisi!
Gazetecilik mi? Kıyakçılık mı? Tarafsız durma mı?
Apo'yu ve PKK'yı kollama mı?
Bunlardan hangisi?
3 ünlü gazeteci:
Mehmet Ali Brand.
Cengiz Çandar.
Hasan Cemal.
Gerçekten, tarihe tanıklık edip, gazetecilik mi yapıyorlar yoksa seçimler sonrası mosmor olan Abdullah Ocalan'ı moralli kılacak pansuman tedavisine mi giriştiler?
Tartışmalıyız.
Gazetecilik mi yapılıyor?
Apo'ya kıyakçılık mı?
Mehmet Ali Birand, hastaneye yatmadan önce yazdığı yazısının ana omurgası "Öcalan artık lider konumuna geldiğine göre onun farklı olduğunu kabullenmek zorundayız" üzerine oturtmuştu.
Yani Apo terörist değil.
Son Kürt isyanının lideri.
Kürtlerin hepsi onu önder görüyor.
Mandela neyse Apo da o.
(...) ÜÇÜ ANLAŞMIŞ GİBİ
Seçimler yapıldıktan sonra da ünlü medya mensubu Cengiz Çandar ile Hasan Cemal; "Abdullah Öcalan'ı Mandelalaştırma" oyununda top çevirme gazeteciliğine başladılar.
Sanki söz birliği yaptılar.
Aynı anda başladılar.
Meclis'in açılmasını beklemediler.
Hükümetin kurulmasına kadar sabredemediler.
Çandar, TESEV raporunu çıkardı.
Cemal, Kandil'e mikrofon oldu.
(...) KARAYILAN KASETÇİSİ CEMAL
Hem TESEV'ci işadamı Alaton! Hem çok ünlü TV'ci Brand! Hem TESEV raporcusu Çandar! Hem Karayılan kasetçisi Cemal! Kürtlerin tek temsicisinin Apo olduğunu ve ona terörist damgasıyla değil "halkının özgürlüğü için savaşan isyana" gözüyle bakılması gerektiğini aynı anda, hep bir ağızdan, aynı kalemin mürekkebiyle, Meclis'in açılmasını, hükümetin kurulmasını bile beklemeden yazıyorlar. Söylüyorlar.
(...) MORARAN APO'YA PANSUMAN YAPIYORLAR
Öcalan, esasen zorda.
Üç meşhur gazeteci, TESEV'in pamuk, lavanta kolonya, sargı bezleriyle "Moraran Apo'ya pansuman tedavisi" yapıyorlar!
Gazetecilik mi?
Apo'ya kıyakçılık mı?
İyi anlaşalım.
