Ne zaman Ertuğrul Özkök'ü savunsam
Hepiniz belli ki Ertuğrul Özkök’ün “Hiç olmazsa o tekmeyi savunmayın” başlığı altında yayımlanan makalesine takmışsınız kafayı…
ADNAN BERK OKAN
Hayret, hayret, hayret…
Ne zaman Ertuğrul Özkök için “İyi bir şeyler” yazsam hemen saldırılar başlıyor…
Ve…
Yapılan hakaretlerin hemen hepsi aynı klavyeden çıkmış kadar benziyor birbirine…
Hepsi belli ki Ertuğrul Özkök’ün “Hiç olmazsa o tekmeyi savunmayın” başlığı altında yayımlanan makalesine takmış kafayı…
Yani...
Bana saldırmalarının sebebi; Özkök’ün yazısını beğenip onu “Günün Köşe Yazarı” seçmiş olmam…
Yahu efendiler!..
Bana Özkök’ün “Hiç olmazsa o tekmeyi savunmayın” başlığı altında yayımlanan makalesinde yanlış bir cümle, yanlış bir tespit, yanlış bir hüküm gösterin, hepinizden özür dileyeyim…
Hatta…
Bana yaptığınız hakaretleri hak ettiğimi açıklayayım…
Ama bulamazsınız…
Çünkü Özkök’ün her dediği doğru…
Çünkü Başbakan müşaviri Yusuf Yerkel’in yerde atan yurttaşı tekmelemesinin mazur ve masum gösterilebilecek tek bir gerekçesi yok, olamaz da…
Ama…
Özkök’ün iki yıl önce yayımlanan makalesinin ne kadar doğru bir sezgi ya da öngörü yeteneği ile yazıldığı ortada…
Türkiye’de de Mısır gibi yıllar süren-sürecek bir diktatoryal yapı elbette yok…
Ama…
Henüz yok…
Peki…
Gidişin o yönde oluğunu nasıl oluyor da göremiyorsunuz…
10 yıl önce Amerika Yahudi Komitesi’(AJC)nden “Yüksek Cesaret ödülü” alan ve bütün Yahudilere teşekkür edip onları öven Başbakan’ı ben de alkışlıyordum…
Zira bir politikacı ülkeyi yönetmeye başladığı andan itibaren kişisel nefretini ve siyasi ideolojisini rafa kaldırıp koymalıydı…
Ve Erdoğan “Devlet Adamlığı” vasfını “Siyaset Adamlığı” vasfının üzerine taşımıştı o gün…
Peki ya dün?..
10 yıl önce Yahudilerden ödül alıp onları öven Başbakan bugün kendisini protesto eden bir yurttaşımıza “Yahudi dölü” deyip yumruklamadı mı?..
Yoksa o video görüntüleri de mi montaj ya da dublaj?..
Normal bir demokraside bir başbakan Kendisini protesto eden yurttaşı “Yahudi dölü!” diye azarlayıp da yumruklar mı?...
Yine Özkök’ün makalesine döneyim…
Kimi meslektaşlarım Özkök'ün 2 yıl önce, “Beyaz Türkler ekonominin hala en büyük taşıyıcı gücü olmaya devam ediyor” deyişini eleştiriyor...
Meğer Ertuğrul cümleyi kurarken aslında; “Siz iktidar olduğunuzu sanabilirsiniz ama bu ülkede en büyük rantı almaya hala ‘bizim gibiler’ devam ediyor” demek istemişmiş…
Oysa Özkök'ün demek istediğiyle yapılan analiz birbirine hiç uymadığı o kadar aşikâr ki...
Ey güzel insanlar!..
Daha geçen hafta vergi rekortmenleri açıklandı…
İçinde iktidarın yeni zenginlerinden bir kişi bile yok…
Vergi rekortmenlerinin hepsi Ertuğrul’un tanımıyla “Beyaz Türk”…
Ve…
O Beyaz Türkler’in en güçlü olanı ve Gezi Protestoları nedeniyle Başbakan’ın hışmına uğrayanı KOÇ Holding…
Ama…
İşte o KOÇ, 23 Mayıs’ta planladığı Ford Otosan’ın yeni fabrikasının açılış tarihini Erdoğan müsait olmadığı için 22 Mayıs’a çekti…
Yani…
KOÇ açılış tarihini Başbakan’a uydurmakla…
Erdoğan da bütün halkımızın başbakanı olarak daveti kabul etmekle doğru olanı yaptı…
Zira başbakanlar ülkelerinin işadamlarının siyasi görüşleri ne olursa olsun onlarla kavga etme lüksüne sahip değillerdir…
Hâsılı…
Çok da uzatmak istemiyorum…
Ama…
Erdoğan tam 3- 4 yıl önceki Erdoğan ayarlarına dönecekken medyadaki yalakaları bırakmıyorlar…
Hemen Başbakan’ı tahrik edecek yeni kavga alanları üretiyorlar…
Bulamazlarsa iki sene önce yayımlanmış bir makaleye dönüyorlar…
Neden böyle yapıyorlar?..
Tekrar olacak ama bir kere daha hatırlatacağım…
Bu gazeteci/yazar/ arkadaşlar üç – beş yıl öncesine göre rüyalarında görseler inanamayacakları kadar çok yüksek paralar kazanıyorlar…
Üç – beş yıl önce yılda bir elbise satın alıp bir kışı veya yazı aynı gömlekle geçirenler bugün ayda en az 50.000.—(Elli bin) lira maaşlarla köleleşiyorlar…
Birkaç gazetede köşe…
Birkaç televizyonda program…
İktidara yakın büyük özel sektör kuruluşlarında yönetim kurulu üyelikleri…
Tek korkuları Erdoğan 3 - 5 yıl öncesinin Erdoğan’ı olur da bunları silkeleyip atarsa ne yapacakları?..
Zira Erdoğan “Olur” vermeden bunların hiçbiri bugünkü ikbalin kıyısından bile geçemezler…
İşte o nedenledir ki Erdoğan’ın demokratlaşmasını…
Hukuka olan saygısını yeniden kazanmasını…
Küresel dünya ile geçinmesini istemiyorlar…
Ve…
Onlar her yıl kenara birer milyon dolar atacak diye olan; şu fukara millete ve canla başla çalışıp küresel âlemle rekabet etmeye çalışan işadamlarımıza oluyor…