Ne İsa'ya yarandılar ne Musa'ya!
Boşuna dememişler; "sürüden ayrılanı, kurt kapar" diye. Kısacası ne İsa'ya yarandılar ne Musa'ya!
Bahri Kayaoğlu
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Dışişlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay'ın, "F16'lar Cihangir üzerinden alçaktan uçsun" açıklamasına birçok kesimden tepkiler geldi. Senarist Gülse Birsel'in Hürriyet gazetesindeki köşesinde, "Bu Cihangirliler size ne etti" sorusu, sanırım Aktay'ı en zora sokandı.
Gerçi Yasin Aktay'da yaptığı gafı anlamış olmalı ki 'mizah olsun' diye söyledim açıklaması yaparak 'çark' etti ama iş işten geçmişti... Gürse Birsel adeta "mizah yapacaksan böyle yap kardeşim" dercesine cevabı yapıştırıvermişti...
Aktay, o cümleyi söylediğine pişman olmuş mudur bilemem ama bir daha "mizah" yapacaksa, iki kere daha düşüneceği muhakkaktır...
Çünkü Birsel'in şu cevabı hep aklına gelecektir:
"Yapma!" En azından "İlla yapacaksan, böyle yapma!" Çünkü mizaha az çok aşina bir insan olarak söyleyeyim, komedi böyle bir şey değil!'
Cihangir'de doğmuş (gerçi 24 saat sonra Beşiktaş'a götürülmüş) ve Cihangir'de doymuş (90 bölümlük Yalan Dünya dizisi Cihangir'de çekildi) bir Gülse Birsel'den de bu çıkış beklenirdi zaten...
'Ayağınızı denk alın, o mahalleyi' kimseye yedirmez!
* * *
Son günlerde tırmanan terör olaylarını görüşmek üzere Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan bazı isimler birkaç gün önce İstanbul'da bir araya geldi.
Toplamda 63 üyesi bulunan heyetten neden sadece 25 kişinin davet edildiği pek anlaşılamasa da toplantıya 10 isim katıldı.
10 isim de toplantıya katılmadıkları halde ortak açıklamaya imza koydu.
Beşiktaş'ta bir balıkçıda buluşan heyetin toplantısı yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen isimler adına ortak açıklamayı Gazeteci Ali Bayramoğlu yaptı. Bayramoğlu'nun okuduğu ortak açıklamada silahların derhal susması ve çatışmasızlık ortamına geri dönülmesi isteniyordu.
Açıklamanın ardından bazı kesimlerden ve özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den, toplantıya katılan isimlere çok sert yanıtlar geldi...
Adeta topa tutuldular!
'Ucube' olmaları, 'Vatan haini' ilan edilmeleri yanında hafif kaldı...
Oysa ne hayaller ile kurulmuştu, Akil insanlar heyeti...
2 Nisan 2013 günü kameraların karşısına geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aynen şunları söylemişti.
"Çözüm süreci çerçevesinde kurulacak Akil İnsanlar Heyeti belirlendi. Toplumsal algıyı olumlu istikamette geliştirecekler..."
"Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesini" sağlayacaklardı.
Bir umutla dağıldılar yurdun dört bir yanına...
Her kesimden insanlarla görüştüler...
Hazırladıkları raporları hükümete ve gerekli kesimlere sundular...
O dönemde de bazı kesimler tarafından çok eleştiri aldılar.
Fakat 'topluca' oldukları için eleştiriler pek cılız kalmıştı.
Şimdi kendi içlerinde bile birkaç parçaya bölündüler.
Akil İnsanlar Heyeti'nden bu grubun, 'bir balıkçıda' toplanıp açıklamalar yapması, şimşekleri üstlerine çekmesine yeterliydi...
Çok normal...
Boşuna dememişler; "sürüden ayrılanı, kurt kapar" diye.
Kısacası ne İsa'ya yarandılar ne Musa'ya!