Ne hakkınız ne de haddiniz...
Türkiye Cumhuriyeti Devletini “İşgalci” gibi göstermek ne hakkınız ne de haddiniz…
GAZETECİLER.COM-
Hatırlayalım…
Bir jet savaş uçağı, Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldü…
Haberi, devletin resmi ajansı AA, Cumhurbaşkanı’nın ağzından verdi…
“Hava sahamızı ihlal eden bir Rus uçağını düşürdük”…
Bu acele ve hesapsız açıklamaya dönemin Başbakanı da, “Rus uçağının
düşürülmesi talimatını bizzat ben verdim” diye babalandı…
Ve bunu da yine AA’nın haberinden öğrendik…
Rusya ile Türkiye arasındaki bütün ilişkiler koptu…
“Özür dilersin, dilemezsin… Biz büyük devletiz” falan böbürlenmeleriyle tam
bir “ekonomik yılı” kaybetti Türkiye…
* * *
Ve sonra…
Araya “Devlet Aklı” girdi…
Rusya ile barışıldı…
Her ne kadar “pardon” diye tercüme edilse de…
Uluslar arası ilişkilerde “özür” yerine geçen bir kelime kullanan Sayın
Cumhurbaşkanımız, Putin’in gönlünü aldı…
İlişkiler yeniden ısındı, görüşmeler başladı…
Daha önce de İsrail devlet aklı devreye girmiş, Türkiye’den özür dilemesi için
İsrail Başbakanı Netanyahu’yu ikna etmişti…
Ve…
Dilenen bu özürler, özür dileyen ülkelere hiçbir şey kaybettirmedi ama
“ekonomik ve siyasi” olarak çok şey kazandırdı…
Nitekim…
Bir devletin dünyanın en büyüğü bile olsa özür dilerken çok cömert olması
gerektiğini birkaç gün önce ABD 2. Başkanı Biden’den öğrendik…
* * *
Rusya jetinin düşürülmesiyle birlikte açıklama yapmakta ve kullanılacak
kelimeleri seçmekte acele etmenin ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu öğrenen
Sayın Cumhurbaşkanımız bu defa (Cerablus’ın IŞİD’den alınması operasyonu.)
çok dikkatli…
Bir kere bile “Suriye’ye girdik” ya da, “Cerablus’u aldık” şeklinde bir
açıklama yapmadı…
Gerek Cumhurbaşkanı gerekse de Başbakan aynı şeyi söylüyorlar iki gündür:
“Cerablus’ta yönetim ÖSO’ya geçti. IŞİD şehri terk etti…”
Ve…
Doğru yapılıyor…
Açıklamalar son derecede hukuki…
Uluslar arası hukuka uygun…
Ama…
* * *
Bu defa da medyamız tutturdu bir “hamaset” gidiyor…
Allah Allah!..
Gazeteler, televizyon yorumcuları 1974 Kıbrıs Harekâtı’nı hatırlatıyor…
Sanırsınız TSK, Suriye’ye girdi, Şam’a doğru yürüyor…
Yahu yok böyle bir şey…
Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyon güçleriyle ortak hareket ediyor…
BM kararlarına aykırı hiçbir şey yok ortada…
Koalisyon güçleri desteğindeki ÖSO, Cerablus’u IŞİD’den geri aldı…
Kimseye de vermedi…
Vermeye yetkisi de yok…
* * *
Yani…
Demek istemem o ki…
Daha önce “Erdoğan Düşmanlığı” sebebiyle ülke ekonomisi ve dış politikasına,
hukukuna, yargıya, emniyete, TSK’ya zarar veren “muhalif birkaç gazete”
yerine bu defa medyamız topyekûn zarar veriyor siyasal iktidara…
Lütfen özen gösterin arkadaşlar…
Türkiye hiçbir devletle savaşa girmiş değil…
Türkiye hiçbir devletin topraklarını işgal etmedi, etmeyi de düşünmez…
Bu bütün dünyaya anlatacağınıza Türkiye Cumhuriyeti Devletini “İşgalci” gibi
göstermek ne hakkınız ne de haddiniz…
Yakup Murat
Hatırlayalım…
Bir jet savaş uçağı, Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldü…
Haberi, devletin resmi ajansı AA, Cumhurbaşkanı’nın ağzından verdi…
“Hava sahamızı ihlal eden bir Rus uçağını düşürdük”…
Bu acele ve hesapsız açıklamaya dönemin Başbakanı da, “Rus uçağının
düşürülmesi talimatını bizzat ben verdim” diye babalandı…
Ve bunu da yine AA’nın haberinden öğrendik…
Rusya ile Türkiye arasındaki bütün ilişkiler koptu…
“Özür dilersin, dilemezsin… Biz büyük devletiz” falan böbürlenmeleriyle tam
bir “ekonomik yılı” kaybetti Türkiye…
* * *
Ve sonra…
Araya “Devlet Aklı” girdi…
Rusya ile barışıldı…
Her ne kadar “pardon” diye tercüme edilse de…
Uluslar arası ilişkilerde “özür” yerine geçen bir kelime kullanan Sayın
Cumhurbaşkanımız, Putin’in gönlünü aldı…
İlişkiler yeniden ısındı, görüşmeler başladı…
Daha önce de İsrail devlet aklı devreye girmiş, Türkiye’den özür dilemesi için
İsrail Başbakanı Netanyahu’yu ikna etmişti…
Ve…
Dilenen bu özürler, özür dileyen ülkelere hiçbir şey kaybettirmedi ama
“ekonomik ve siyasi” olarak çok şey kazandırdı…
Nitekim…
Bir devletin dünyanın en büyüğü bile olsa özür dilerken çok cömert olması
gerektiğini birkaç gün önce ABD 2. Başkanı Biden’den öğrendik…
* * *
Rusya jetinin düşürülmesiyle birlikte açıklama yapmakta ve kullanılacak
kelimeleri seçmekte acele etmenin ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu öğrenen
Sayın Cumhurbaşkanımız bu defa (Cerablus’ın IŞİD’den alınması operasyonu.)
çok dikkatli…
Bir kere bile “Suriye’ye girdik” ya da, “Cerablus’u aldık” şeklinde bir
açıklama yapmadı…
Gerek Cumhurbaşkanı gerekse de Başbakan aynı şeyi söylüyorlar iki gündür:
“Cerablus’ta yönetim ÖSO’ya geçti. IŞİD şehri terk etti…”
Ve…
Doğru yapılıyor…
Açıklamalar son derecede hukuki…
Uluslar arası hukuka uygun…
Ama…
* * *
Bu defa da medyamız tutturdu bir “hamaset” gidiyor…
Allah Allah!..
Gazeteler, televizyon yorumcuları 1974 Kıbrıs Harekâtı’nı hatırlatıyor…
Sanırsınız TSK, Suriye’ye girdi, Şam’a doğru yürüyor…
Yahu yok böyle bir şey…
Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyon güçleriyle ortak hareket ediyor…
BM kararlarına aykırı hiçbir şey yok ortada…
Koalisyon güçleri desteğindeki ÖSO, Cerablus’u IŞİD’den geri aldı…
Kimseye de vermedi…
Vermeye yetkisi de yok…
* * *
Yani…
Demek istemem o ki…
Daha önce “Erdoğan Düşmanlığı” sebebiyle ülke ekonomisi ve dış politikasına,
hukukuna, yargıya, emniyete, TSK’ya zarar veren “muhalif birkaç gazete”
yerine bu defa medyamız topyekûn zarar veriyor siyasal iktidara…
Lütfen özen gösterin arkadaşlar…
Türkiye hiçbir devletle savaşa girmiş değil…
Türkiye hiçbir devletin topraklarını işgal etmedi, etmeyi de düşünmez…
Bu bütün dünyaya anlatacağınıza Türkiye Cumhuriyeti Devletini “İşgalci” gibi
göstermek ne hakkınız ne de haddiniz…
Yakup Murat
