Nazlı Ilıcak'tan ünlü andıça tuhaf açıklama
Ilıcak, ünlü andıç olayının Hürriyet ile Sabah arasındaki rekabetten kaynaklanabileceğini söylerken soruşturmanın medyaya uzanmaması gerektiğini tekrarladı...
GAZETECİLER.COM
Habertürk ekranlarında Ece Üner'in sorularını yanıtlayan Nazlı Ilıcak, 28 Şubat soruşturmasının medyaya uzanmaması yönündeki yorumlarına açıklı getirdi.
ANDIÇ BELKİ DE HÜRRİYET İLE SABAH'IN REKABETİNDEN KAYNAKLANDI
Ilıcak, gazete manşetlerinin ve köşe yazılarının yargılama konusu yapılamayacağını sadece somut deliller ve somut ilişkiler varsa bir yargılama yapılabileceğini söyledi. Ilıcak, M. Ali Birand, Cengiz Çandar ve Akın Birdal'ın hedef gösterildiği ünlü andıç olayının ise Hürriyet ile Sabah arasındaki haber rekabetinden kaynaklanabileceğini söyleyerek şaşırttı:
MANŞETLER VE YAZILAR DEĞİL SOMUT İLİŞKİLER YARGILANMALI
"Bakalım savcı kimi çağıracak, buna da değdi, şuna da değdi gibi bir ihbar furyasını yakışıklı bulmadım. Ben 28 Şubat medyasını da etik açıdan sürekli eleştirdim. Benim aleyhime de kampanyalar açtılar. Bir darbe özellikle 28 Şubat gibi bir post modern datbe için medyaya elbette ihtiyaç var. Ama siz her manşetin, köşe yazısının hesabını yargıda sorarsanız çok tuhaf ve tehlikeli bir durum oluşur. Çünkü, belki o manşetler belli endişeleri paylaşan insanlar tarafından kendi duygu ve düşünceleri doğrultusunda atılmıştır. Sonuçta endişe duyan, Erbakan ve Refah'ı sevmeyen insanlar tarafından yazılmıştır. Burada mutlaka ve mutlaka bir 28 İşbirlikçiliği bulamayabilirsiniz. Andıçta bile Hürriyet ve Sabah arasında bir haber yarışı oluşmuş ve haberi doğru addetmiş olabilirler. Her olayda ya da her gazetecide somut bir ilişki bulabilirseniz, somut delillerle desteklerseniz o zaman yargı karşısına çıkarabilirsiniz. Ama attıkları manşetler ya da yazıları nedeniyle yargılanmalarına karşıyım..."
Habertürk ekranlarında Ece Üner'in sorularını yanıtlayan Nazlı Ilıcak, 28 Şubat soruşturmasının medyaya uzanmaması yönündeki yorumlarına açıklı getirdi.
ANDIÇ BELKİ DE HÜRRİYET İLE SABAH'IN REKABETİNDEN KAYNAKLANDI
Ilıcak, gazete manşetlerinin ve köşe yazılarının yargılama konusu yapılamayacağını sadece somut deliller ve somut ilişkiler varsa bir yargılama yapılabileceğini söyledi. Ilıcak, M. Ali Birand, Cengiz Çandar ve Akın Birdal'ın hedef gösterildiği ünlü andıç olayının ise Hürriyet ile Sabah arasındaki haber rekabetinden kaynaklanabileceğini söyleyerek şaşırttı:
MANŞETLER VE YAZILAR DEĞİL SOMUT İLİŞKİLER YARGILANMALI
"Bakalım savcı kimi çağıracak, buna da değdi, şuna da değdi gibi bir ihbar furyasını yakışıklı bulmadım. Ben 28 Şubat medyasını da etik açıdan sürekli eleştirdim. Benim aleyhime de kampanyalar açtılar. Bir darbe özellikle 28 Şubat gibi bir post modern datbe için medyaya elbette ihtiyaç var. Ama siz her manşetin, köşe yazısının hesabını yargıda sorarsanız çok tuhaf ve tehlikeli bir durum oluşur. Çünkü, belki o manşetler belli endişeleri paylaşan insanlar tarafından kendi duygu ve düşünceleri doğrultusunda atılmıştır. Sonuçta endişe duyan, Erbakan ve Refah'ı sevmeyen insanlar tarafından yazılmıştır. Burada mutlaka ve mutlaka bir 28 İşbirlikçiliği bulamayabilirsiniz. Andıçta bile Hürriyet ve Sabah arasında bir haber yarışı oluşmuş ve haberi doğru addetmiş olabilirler. Her olayda ya da her gazetecide somut bir ilişki bulabilirseniz, somut delillerle desteklerseniz o zaman yargı karşısına çıkarabilirsiniz. Ama attıkları manşetler ya da yazıları nedeniyle yargılanmalarına karşıyım..."
