Nazlı Ilıcak'tan Abla'ya çok ağır sözler
Kendisi için "çok güzel bir ilişkimiz var" diyen Ayşenur Arslan'a "kırılma sevgili arkadaşım ama..." dedi ve çok sert bir eleştiri yaptı...
GAZETECİLER.COM - CNN Türk'te Medya Mahallesi programını hazırlayıp sunan Ayşenur Arslan Ocak başında Yeni Harman dergisine bir röportaj vermiş ve Sabah yazarı Nazlı Ilıcak ile arasında geçenleri anlatmıştı.
Gazeteciler.com olarak Mahallenin Ablası Ayşenur Arslan ile yapılan röportajı haberleştirmiş ve röportaj içinde Ilıcak ile Arslan arasında yaşanan bir muhabbeti de manşetimize taşımıştık.
Ilıcak için " Bizim çok güzel bir ilişkimiz var Nazlıyla" diyen Arslan'a gecikmeli de olsa bugün Sabah gazetesinde yanıt geldi.
Ilıcak köşesinde Ayşenur Arslan'a yanıt verdi vermesine ama kullandığı sözler "kavga çıkartacak" hatta "kavgada söylenmeyecek sözler" kategorisinde.
Yazısına "Ayşenur, kapı aralığındaki, ayaküstü, üç beş cümlelik konuşmamızı, bir dergiye anlatmış." diye başlayan Ilıcak, Ayşenur Arslan'a "takıntılı", "gerçeği karartıyor", "algıda seçici", "programında körler sağırlar biribirini ağırlıyor" gibi sözcükler kullandı. Ardından da "kırılma sevgili arkadaşım ama..." dedi ve çok sert bir eleştiri yaptı...
İşte Ilıcak'ın bugün yazdığı o yazı:
"Ben ona "Çok muhalifsin" deyince, o da "hep muvafık olmaktan iyi" cevabını vermiş.
Madem, lâf açıldı, neyi kast ettiğime dair bir açıklama getireyim: Kast ettiğim, "muhalefet"ten ziyade, arkadaşımızın, "takıntılı" durumuydu.
Ciddi bilgiye dayanan muhalefet faydalı da, takıntı, muhalefetin aksine, sadece gerçeği karartmaya yarıyor. Buna, tıbbi olarak, "selective perception" da denilebilir.
Genelde Medya Mahallesi'nde "Körlerle sağırlar birbirini ağırlıyor." Farklı bir düşünce sahibi konuk geldiğinde, (Ali Bayramoğlu; Mehmet Altan, Mehmet Metiner örneklerinde gördüğümüz gibi) Ayşenur, muhatabının ağzına sözünü tıkıyor, münakaşa ediyor, onunla tartışıyor.
Kırılma sevgili arkadaşım ama eğlenmek için Medya Mahallesi'ni, bir şeyler öğrenmek amacıyla da, diğer kanalların basınla ilgili programlarını seyrediyorum."
Nazlı Ilıcak'ın yazısının tamamını okuyabilirsiniz.
AYŞENUR ARSLAN NE DEMİŞTİ? |
Yeni Harman dergisindeki "Nazlı Ilıcak bir yandan gençleşme, botoks operasyonları yapıyor. Bir kompleksi mi var acaba?" sorusu üzerine Ayşenur Arslan şöyle yanıt vermişti: - Ona cevap veremem. Yakışmış ama... Bizim çok güzel bir ilişkimiz var Nazlıyla. En güzel örneğini geçenlerde yaşadık. Bu binanın girişinde bir döner kapı var. Tam ben çıkarken, o giriyor: "Şekerim, çok muhalifsin, çok muhalif" dedi bana. Ben de ona -muhalifin tersi kabul eden manasında- "Şekerim sen de çok muvafıksın, çok muvafık!" dedim ve herkes kendi yoluna gider gibi oldu. O döner kapıda metaforla gerçeğin iç içe geçtiği bir an yaşandı. |
Ilıcak için " Bizim çok güzel bir ilişkimiz var Nazlıyla" diyen Arslan'a gecikmeli de olsa bugün Sabah gazetesinde yanıt geldi.
Ilıcak köşesinde Ayşenur Arslan'a yanıt verdi vermesine ama kullandığı sözler "kavga çıkartacak" hatta "kavgada söylenmeyecek sözler" kategorisinde.
Yazısına "Ayşenur, kapı aralığındaki, ayaküstü, üç beş cümlelik konuşmamızı, bir dergiye anlatmış." diye başlayan Ilıcak, Ayşenur Arslan'a "takıntılı", "gerçeği karartıyor", "algıda seçici", "programında körler sağırlar biribirini ağırlıyor" gibi sözcükler kullandı. Ardından da "kırılma sevgili arkadaşım ama..." dedi ve çok sert bir eleştiri yaptı...
İşte Ilıcak'ın bugün yazdığı o yazı:
"Ben ona "Çok muhalifsin" deyince, o da "hep muvafık olmaktan iyi" cevabını vermiş.
Madem, lâf açıldı, neyi kast ettiğime dair bir açıklama getireyim: Kast ettiğim, "muhalefet"ten ziyade, arkadaşımızın, "takıntılı" durumuydu.
Ciddi bilgiye dayanan muhalefet faydalı da, takıntı, muhalefetin aksine, sadece gerçeği karartmaya yarıyor. Buna, tıbbi olarak, "selective perception" da denilebilir.
Genelde Medya Mahallesi'nde "Körlerle sağırlar birbirini ağırlıyor." Farklı bir düşünce sahibi konuk geldiğinde, (Ali Bayramoğlu; Mehmet Altan, Mehmet Metiner örneklerinde gördüğümüz gibi) Ayşenur, muhatabının ağzına sözünü tıkıyor, münakaşa ediyor, onunla tartışıyor.
Kırılma sevgili arkadaşım ama eğlenmek için Medya Mahallesi'ni, bir şeyler öğrenmek amacıyla da, diğer kanalların basınla ilgili programlarını seyrediyorum."
Nazlı Ilıcak'ın yazısının tamamını okuyabilirsiniz.