KAYBETTİ

Nazlı Ilıcak

“Siz bana onu tutuklama izni verin; ben yargılama olurken delil bulurum”…

Nazlı Ilıcak

Victor Hugo’nun ünlü eseri Sefiller’in bir yerinde Baş Müfettiş Javert, kentin emniyet müdürüne Belediye Başkanı (eski mahkûm) Jan Valjan’ı tutuklamak istediğini söyler ve bunda da ısrarcı olur…

Emniyet Müdürü sorar:

“Peki elinde onu tutuklayacak delil var mı?”

Javert’in cevabı günümüz hukukun üstünlüğü ilkesine göre iğrençtir…

 “Siz bana onu tutuklama izni verin; ben yargılama olurken delil bulurum”…

 

Sözü Nazlı Ilıcak’a getireceğim…

Öyle gün oluyor ki ”işte gerçek Nazlı Ilıcak bu!.. Tam bir gazeteci” diyorum…

Ne iktidar dinliyor, ne muhalefet…

Gerçek doğru neyse onu yazıyor, onu söylüyor…

Vicdanının, hak verme duygusunun yüceliği ideolojisini de ve hatta kişisel çıkarlarını da alt üst ediyor…

Ama…

Kimi zaman da öyle oluyor ki, yazıları ve söylemleri “duygu” kokuyor…

Bugünkü Sabah’ta “Başbuğ'un mektubu ve terör üyeliği” başlığı altında yayımlanan makalesi Nazlı Ilıcak’a hiç yakışmadı…

Oysa doğruyu yazabilmesi için vicdanının sesini dinlemesi ve o müthiş gazetecilik hafızasını kullanması yeterliydi…

Bir kere de ben hatırlatayım…

İlker Başbuğ “Terör örgütü liderliği” suçlamayla tutuklanmadı mı?..

Tabii ki terör örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklandı…

Hatta o kadar ki; Başbakan Erdoğan “yargıya müdahale” sayılabileceğini bildiği halde bu gerekçeye isyan etti…

Başbuğ’a “terör örgütü lideri” diyenleri tarihin affetmeyeceğini söyledi…

Nazlı Ilıcak bunu bilmiyor olabilir mi?..

Bu sualimi bir başka sualimle cevaplayayım:

“Bilmemesi mümkün mü?”

Ama…

Buna rağmen Nazlı bugünkü makalesinde İlker Başbuğ’un “terör örgütü lideri” olarak suçlandığı halde o suçlamadan “beraat” ettirilmeyip “hükümete darbe girişiminden” müebbet hapse mahkûm edilişine yönelik itirazını eleştiriyor…

“Hayır efendi, sen terör örgütü lideri olmaktan değil, darbe girişiminde bulunmaktan mahkûm oldun” demeye getiriyor…

İyi ama Nazlı Hanım!..

Bu durumda cezayı veren mahkeme tutuklu yargılamayı Javert zihniyeti ile yapmış olmuyor mu?..

Yani; “atın içeri!.. Yargılama yaparken biz delil buluruz”…

Ve bu duruma göre yargılama Javert zihniyeti ile sonuçlanmış olmuyor mu?..

Bir başka suçlamayla tutukla…

O konuda delil bulamayınca yargılama sürecinde başka deliller üret…

Bu karara hangi vicdan “doğru valla” diyebilir?..

Hâsılı ey güzel insanlar!..

Son sözümü söylemeden önce “zorunlu” açıklamamı yapayım…

Kimseden yana ya da kimseye karşı değilim…

Ama…

Hukukun üstünlüğü ilkesinin yok edildiği bir ülkede bu hukuksuzluğu yapan herkese karşıyım…

Çünkü “Hukuk” yerine bir başka değer konulamayacak değerlerin en önde gelenlerindendir…

Böyle olunca da; hukuku 18. Yüzyıl sonlarındaki hukuk anlayışına indirgeyen Nazlı Ilıcak kaybediyor tabii ki…

ÇOK OKUNANLAR