Nazlı Ilıcak hükümeti Suriye için topa tuttu!
Uzun süre sonra ekranlara dönen Nazlı Ilıcak, Habertürk'te Enine Boyuna'ya konuk oldu. Ilıcak hükümetin Suriye politikasını yerden yere vurdu...
GAZETECİLER.COM
Ruşen Çakır, Fehmi Koru ve Cengiz Çandar'ın yorumcu olduğu Enine Boyuna bu hafta Nazlı Ilıcak'ı konuk etti. Ece Üner'in modere ettiği programda gündemdeki başlıklar tartışıldı.
ERDOĞAN SONRASI BAŞBAKANLIK İÇİN EN UYGUN İSİM ABDULLAH GÜL'DÜR
Yalçın Akdoğan'ın AKP'nin 2014 yapılanmasında Tayyip Erdoğan'ın köşke çıkışı sonrasında Başbakanlık koltuğuna oturacağı yönündeki iddiaları red eden Nazlı Ilıcak ilginç yorumlarda bulundu. Erdoğan'dan sonra Başbakanlık için en uygun ismin Abdullah Gül olduğunu savunan Ilıcak şöyle dedi:
"Yalçın Akdoğan emanetçi bir isim olacaktır. Emanetçi olmak değersiz olmak anlamına gelmez elbette. Ama kime sorarsanız sorun, Abdullah Gül mü Yalçın Akdoğan mı deseniz herkes Abdullah Gül diyecektir."
HÜKÜMETİN SURİYE POLİTİKALARINI TOPA TUTTU!
Hükümetin Suriye politikalarını topa tutan Nazlı Ilıcak sert eleştirilerde bulundu:
"Hükümet Arap Baharı'nın Suriye'ye gelmesiyle bizim bir pozisyon almamız lazım diye düşündü. Tamam bir pozisyon alman lazım ama iki adım önden giderek pozisyon almazsın. Doğrudan doğruya Esad'ı hedef alarak zalim demek, zulüm yapıyor demek dış politikada olmaz. Çok aşırı angaje oldular. Türkiye bugün bu politikasında başarılı değil. Halk da benim gibi düşünüyor. Anketlerde görülüyor. Dünyanın nizamını biz mi kuracağız?"
BRAVO İSMET PAŞA'YA! SAVAŞA GİRMEMESİ BÜYÜK BAŞARIYMIŞ
"Bir yandan batı ile ilişkilerde o çizgide duracağım bir yandan da kendimi hedef haline getirmeyeceğim. İkinci dünya savaşında İsmet Paşa savaşa girdi girmedi diye tartışılıyor ya hani... Bugün Suriye ile geldiğimiz noktada ben anlıyorum ki İsmet Paşa çok büyük bir başarı sağlamış. Bu da o kadar kolay birşey değilmiş yani. Burada temkinli adım atmak gerekirdi. Ya siyah ya beyaz değil bunun dereceleri var. Hem mezhep nedeniyle pozisyon almıyoruz diyor ki ben buna inanıyorum hem de CHP'yi eleştirirken mezhep dolayısıyla onunla bir ilişki kurmuş gibi bir hava yaratıyor. Kantarın topuzu biraz kaçtı, ben böyle düşünüyorum..."
Ruşen Çakır, Fehmi Koru ve Cengiz Çandar'ın yorumcu olduğu Enine Boyuna bu hafta Nazlı Ilıcak'ı konuk etti. Ece Üner'in modere ettiği programda gündemdeki başlıklar tartışıldı.
ERDOĞAN SONRASI BAŞBAKANLIK İÇİN EN UYGUN İSİM ABDULLAH GÜL'DÜR
Yalçın Akdoğan'ın AKP'nin 2014 yapılanmasında Tayyip Erdoğan'ın köşke çıkışı sonrasında Başbakanlık koltuğuna oturacağı yönündeki iddiaları red eden Nazlı Ilıcak ilginç yorumlarda bulundu. Erdoğan'dan sonra Başbakanlık için en uygun ismin Abdullah Gül olduğunu savunan Ilıcak şöyle dedi:
"Yalçın Akdoğan emanetçi bir isim olacaktır. Emanetçi olmak değersiz olmak anlamına gelmez elbette. Ama kime sorarsanız sorun, Abdullah Gül mü Yalçın Akdoğan mı deseniz herkes Abdullah Gül diyecektir."
HÜKÜMETİN SURİYE POLİTİKALARINI TOPA TUTTU!
Hükümetin Suriye politikalarını topa tutan Nazlı Ilıcak sert eleştirilerde bulundu:
"Hükümet Arap Baharı'nın Suriye'ye gelmesiyle bizim bir pozisyon almamız lazım diye düşündü. Tamam bir pozisyon alman lazım ama iki adım önden giderek pozisyon almazsın. Doğrudan doğruya Esad'ı hedef alarak zalim demek, zulüm yapıyor demek dış politikada olmaz. Çok aşırı angaje oldular. Türkiye bugün bu politikasında başarılı değil. Halk da benim gibi düşünüyor. Anketlerde görülüyor. Dünyanın nizamını biz mi kuracağız?"
BRAVO İSMET PAŞA'YA! SAVAŞA GİRMEMESİ BÜYÜK BAŞARIYMIŞ
"Bir yandan batı ile ilişkilerde o çizgide duracağım bir yandan da kendimi hedef haline getirmeyeceğim. İkinci dünya savaşında İsmet Paşa savaşa girdi girmedi diye tartışılıyor ya hani... Bugün Suriye ile geldiğimiz noktada ben anlıyorum ki İsmet Paşa çok büyük bir başarı sağlamış. Bu da o kadar kolay birşey değilmiş yani. Burada temkinli adım atmak gerekirdi. Ya siyah ya beyaz değil bunun dereceleri var. Hem mezhep nedeniyle pozisyon almıyoruz diyor ki ben buna inanıyorum hem de CHP'yi eleştirirken mezhep dolayısıyla onunla bir ilişki kurmuş gibi bir hava yaratıyor. Kantarın topuzu biraz kaçtı, ben böyle düşünüyorum..."
