Murat Yetkin'den olay yaratacak yazı: Trump, Erdoğan'ı geri çevirebilir!
Yetkin Report'ta yazım hayatına devam eden Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'ye yapacağı ziyaret öncesi önemli konulara temas etti. Yetkin'e göre Trump, Erdoğan'ı YPG/PKK konusunda geri çevirebilir.
ABD'nin Ortadoğu'daki yeni stratejisinin bölgedeki örgütleri kullanarak hakimiyet sağlamak olduğunu vurgulayan Murat Yetkin, Trump'ın YPG/PKK konusunda Erdoğan'ı reddedebileceğini ifade etti.
Konuya ilişkin ABD'de yayımlanmış makaleleri neden olarak sunan Yetkin'e göre bölgedeki denklemler ABD'nin bu politikasıyla yeniden kuruluyor.
İşte Murat Yetkin'in bugünkü yazısı:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmedeki taleplerinden birisi de Suriye’de PKK’nın uzantısı YPG ile işbirliğini sonlandırması olacak.
Oysa yeni ortaya çıkan bilgiler, Trump’ın bu talebi geri çevirebileceğini, en azından yeni bir oyalama sürecine girip YPG’ye desteği sürdürebileceğini gösteriyor.
Çünkü ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’da geliştirilen yeni bir askeri harekat modelinin ilk uygulaması Suriye’de ve YPG üzerinden yapılıyor. Birazdan ayrıntısıyla bahsedeceğiz ama zaten 16 Ekim’de Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile YPG’nin sınırın 120 km’lik bölümünde 32 km geri çekileceği anlaşmasına varması ardından Trump’ın petrol bölgelerini tutmak için Suriye’deki birlikleri çekmekten vaz geçmesi bunu gösteriyor. Görünüşte bunun amacı petrol bölgelerinin IŞİD’in ve Suriye hükümetinin eline geçmesini önlemek. Oysa Haseki-Kamışlı hattında yoğunlaşan petrol yatakları aynı zamanda Kürt nüfusun ve ABD destekli PKK kontrolünün bulunduğu yerler.
Neden PKK?
YPG ile işbirliğinin şu sıra kendi koltuğunu Kongre saldırısından koruma derdinde olan Trump’ın fazla umurunda olduğu söylenemez, ama Pentagon’un umurunda.
Çünkü 2018 başından itibaren ABD Merkezi Komutanlık (CENTCOM) birliklerinin Afghanistan, Irak ve Suriye’de yeni bir “vekaletler savaşı” modelini uygulamaya koyduğu anlaşılıyor. Afghanistan ve Irak’ta bu model resmî ordu birlikleriyle yürütülüyor, zaten hükümetler IŞİD ve El Kaide ile mücadele için ABD’nin desteğini talep ediyor. Ancak Suriye’de durum farklı. Rusya ve İran’ın desteğini talep eden Esad -tıpkı Türkiye gibi- ABD’yi de “işgalci güç” sayıyor. Dolayısıyla ABD, Suriye’de bu yeni modeli, ilk defa bir “non-state actor “ yani “hükümet olmayan oyuncu” eliyle yürütüyor; o da YPG/PKK oluyor.
Bu noktada Türkiye’nin PKK’nın ABD tarafından da kabul edilmiş bir terör örgütü olduğu, YPG’nin onun Suriye kolu olduğu, Trump’ın “General Mazlum” olarak “görüşmeye sabırsızlandığı” Ferhat Abdi Şahin’in Türkiye’de kanlı terör eylemlerinin sorumlusu olarak arandığı gibi itirazlarının da maalesef kale alınması ihtimali zayıf.
Pentagon da CIA de bunları zaten biliyor, ama Suriye’de Amerikan çıkarlarını korumak için PKK’ya ihtiyaçları var. Amaç mutlaka orada bir Kürdistan kurdurmak olmayabilir, ama bunun sonunda kurulursa, Amerikan çıkarlarına halel gelmediği müddetçe itirazları da olmaz.
Gelelim bu yeni “vekaletler savaşı” modeline.
Birlikte-Yürüt-Yaptır (BYY) modeli
Modelin, ABD ordu yayınlarında henüz bir “askeri doktrin” değil, “harekat yaklaşımı” olduğu özellikle vurgulanıyor; ancak bir önceki Savunma Bakanı James Mattis tarafından yayınlanan 2018 Strateji Belgesinde yer verilmiş.
Modeli geliştirenler ABD Özel Kuvvetleri. Başında Raymond Thomas’ın olduğu dönemde geliştirilmeye başlanmış. Thomas’ı 2017 Temmuz ayında Aspen Forumunda (2015’te) YPG’den PKK’yı çağrıştırmayan bir isim istediğini, onların da Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ismiyle çıkıp geldiğini alaycı bir lisanla anlatmasından hatırlıyoruz.
Ancak modelin adının konulması 2017’de Katar’daki ABD karargahında dönemin CENTCOM komutanı Orgeneral Joseph Votel başkanlığında yapılan bir toplantıda olmuş. Mattis’n onaylamasıyla da Strateji Belgesinde yerini almış. Trump o arada Mattis’in görevine son vermiş, ama yerine gelen Yardımcısı Mark Esper, tam olarak bu stratejiyi uyguluyor; Pentagon’un dediği oluyor.
Yönteme İngilizcesiyle, “By-With-Through” (BWT) adı verilmiş; Türkçeye -tercüme ederken epey zorlanıp uzmanlarla tartıştığımı belirtmeliyim- “Yürüt-Birlikte-Yaptır” ya da Türkçe dil uyumuyla “Birlikte-Yürüt-Yaptır” (BYY) diye çevirmek mümkün.
ABD ordusu artık uzak diyarlarda çıkarlarını korumak için kendi askerini ölüme göndermek yerine, işi zaten o toprakların sahibi olan, ya da sahibi olmak isteyen yerel güçlere yaptırma yoluna gidiyor, Ancak komuta da danışmanlar, para ve askeri malzeme sağlanması yoluyla elde tutuluyor. Suriye ve YPG bunun “devlet olmayan” güçlerle ilk denemesi sayılıyor.
Ayrıntıları ABD Kara Kuvvetleri yayınlarından Joint Force Querterly dergisinin Nisan 2018 sayısında Joseph Votel ve ordunun Stratejik Analiz Grubundan Albay Eero Keravuori ortak imzasıyla yayınlanmış. Yazının başında Mattis’ten bir alıntı var: “Yaklaşımımız, müttefiklerimizle “birlikte-yürüt-yaptır” yaklaşımıdır; oralar onlara aittir, ABD’ye değil”.
Burada Ankara’nın Suriye’de bir Kürt devleti kurdurulmaya çalışıldığın endişelerini haklı çıkaran bir ima olduğu da doğru. ABD, kendi çıkarı ve hedeflerini gerçekleştirmeye bakıyor.