Murat Belge Özkök'e çok fena çaktı!
"Daha bitmedi Ertuğrul Özkök'le işim" diyen Murat Belge, Özkök'ü yerin dibine soktu çıkardı...
Taraf yazarı Murat Belge bugün köşesinde Özkök'vâri özeleştiri başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Ertuğrul Özkök'ün Duygusal Ricat başlıklı yazısını çok sert bir şekilde eleştirdi.
Kurumun demokrasiyle ilişkisini olumsuz, sakat, sakıncalı ve tehlikeli bulanları "kötü niyetli" diye damgalayıp rahata ereceğine, söyledikleri sözün bir doğru yanı olup olmadığı üstüne de biraz düşünemez misin?
Ama Ertuğrul Özkök'ün böyle sorunları yok. Doğruyla, ilkeyle bir alışverişi yok. Şimdi, bütün bu olaylardan sonra, "Duygusal Ricat" başlıklı bir yazı yazmak zorunda kaldığında, hâlâ o "güya"ları, "bahane"leri, "bilinçli darbeler"i yazdıklarına yediriyor. Işık Koşaner konuşmasa da, bakmasını ve görmesini bilen için ortada bir sır yoktu, ama bu konuşma çıkınca artık laf dolandıracak, mugalâta yapacak imkân da, yer de, büsbütün kalmadı. Onun için bu "ricat"a geçti Ertuğrul Özkök ve "ricat" ederken, sevgili ordusuna "beni de kandırdınız" diye serzenişte bulunuyor. Gene, derdi, temize çıkmak. Oysa kandırıldığı filan yoktu, hiç olmadı. Her şeyi bile bile yaptı. Gene birilerine çatarak "ricat" geçmesi, asıl görevinin devam ettiğini gösteriyor.
"Çölaşan'laşmak" diye bir laf bulmuş, belli ki bu da kötü bir şey. İyi de, Çölaşan, çölde falan değil, Ertuğrul Özkök'ün yayın yönetmeni olduğu Hürriyet gazetesinde, Çölaşan'laştı. Yönetmeninin "kuvvetli kalem" övgüleriyle (bu payeyi kazanan başkaları da var). Ama şimdi o adamın ipliği pazara çıkınca Özkök hemen onun sorumluluğunu da kendi dışında bir yerlere silkeledi.
Daha bitmedi Ertuğrul Özkök'le işim. Düş kırıklığı yaratmaya devam edeceğim.