'Mumcu'yu Mehmet Barlas mı öldürttü?'
Geçmişte rahmetli Uğur Mumcu aleyhine en ağır yazıları yazdınız, en ağır hakaretleri ettiniz...
BEN DE ÇIKIP UĞUR MUMCU'YU BARLAS ÖLDÜRTTÜ MÜ DİYEYİM? |
Özkök köşesinde Barlas'ın Ahmet Kaya olayını hatırlatması üzerine ise şöyle sert bir yanıt verdi: "Pekâlâ, o zaman sizin mantığınızla ben de şunu sorayım. Geçmişte rahmetli Uğur Mumcu aleyhine en ağır yazıları yazdınız, en ağır hakaretleri ettiniz. Bu durumda siz Uğur Mumcu’yu hedef göstermiş mi oluyorsunuz? Size hatırlatırım. Ahmet Kaya kalpten öldü. Uğur Mumcu öldürüldü. Ben Ahmet Kaya aleyhine tek satır yazı yazmadım. Siz Uğur Mumcu aleyhine yüzlerce yazı yazdınız. Şimdi ben de çıkıp “Uğur Mumcu’yu Mehmet Barlas öldürttü” mü diyeyim. Bana kimse sizin hakkınızda böyle bir şey söyletemez." |
Özkök köşesinde, "Mehmet Bey, Sayın Barlas; Sakın başlığa bakıp yine öfkelenmeyiniz. Konu, sizin sinirinizi bozan o malum sıvının çıktığı organla ilgili değil. Yani, 'sertleşme' dediğim şey sizin sorununuz değil. Ortak bir arkadaşımızın sorunu... Duydunuz mu, Hasan Cemal'in sertleşme sorunu varmış." diye yazdı.
BARLAS'IN YANITI JET HIZIYLA GELDİ
Barlas ise dün köşesinden "Hürriyet poşete girmesin" uyarısı yaparak jet hızında yanıt verdi:
"Haydar Dümen'i kıskandıracak yazılarına devam ediyor. Başbakan'ı eleştirmeyi de 'Sertleşme'ye bağlayarak yeni uzmanlığında zirveye çıkmış. Oysa onun bu konuda bir takıntısı olmaması gerekir. Özkök'ün emir-komuta zincirinde her dakika nasıl sertleşebildiğini 28 Şubat post-modern darbesi sürecinde, Hürriyet'te attığı manşetlerde defalarca gördük. "
SERTLEŞME KAVGASI BÜYÜDÜ
"Mehmet Barlas, hep ciddiye aldığım bir yazardır" diyen Özkök, yüz yüze ilişkilerde espirili bir insandır, iyi bir mizah anlayışı vardır ama "nedense, benim sperm esprilerime tahammül edemiyor" diye sürdürdü sözlerini.
"Madem işi ciddiye vurdu ben de vurayım.
-Ben 28 Şubat’ta iktidara karşı sertleştim.
Diyelim ki, sertleşmedim. Ama sizin 12 Eylül’de yumuşadığınız kadar da yumuşamadım.
Madem birbirimize geçmiş dönemlere ait sorumluluklarımızı hatırlatıyoruz, ben de size soruyorum:
- Ben 28 Şubat’ta yazdıklarımın arkasında duruyorum. Siz de 12 Eylül’de darbeyi destekleyen ve darbecileri öven yazılarınızın arkasında duruyor musunuz? Kendinizi o dönemde yapılan kötü şeylerden sorumlu hissediyor musunuz?
Darbeler komisyonu bana sordu. Nedense size sormadı. Önemli değil. Siz çıkıp kendiliğinizden söyleyin. Mertçe “Evet o dönemde darbeyi destekledim, darbecileri övdüm” deyin.
Ama lütfen artık kargaların bile gülemediği o, “Arkadaşlarımızı kurtarmak için böyle yaptım” bahanesine sığınmayın. (...) Zekânıza da yakışmıyor.