Muhtar, Mumcu’yu sevmiyor muydu yani?
Güldal Hanım’ın tespitlerini değil; “Ergenekon” adı verilen davada tutuklu yargılanan Doğu Perinçek’in dava arkadaşı....
ADNAN BERK OKAN
Artık; zamanında Uğur Mumcu’yu çok sevdiklerini söyleyenlerin çok büyük birer “yalancı” olduklarına inanıyorum…
Neden mi?..
Çünkü…
Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu “Artık hiç kimse parmağının arkasına saklanmayacak... Gerçekler önünde sonunda ortaya çıkacak...” dediğinde saklandıkları, tespih böceği gibi iyice içeri çekilerek kendilerini gizlemeye çalıştıkları için…
Uğur Mumcu’nun katilleri neredeyse kesinleştiği halde tek satır yazmadıkları için…
Çok sevdikleri Uğur Mumcu’yu öldüren ve öldürtenlerin yargılanmaları gerektiği konusunda tek söz etmedikleri için…
Merhum Mumcu’nun eşi ve aynı zamanda iki dönemdir CHP Milletvekili olan Güldal Mumcu her şeyi adeta gözlerimizin içine soktu…
Onlar ise Güldal Hanım’ın yazdıklarını görmemek için kendi gözlerine mil çektiler adeta…
Hem de…
Hanımefendi’nin “Uğur’u; Derin Devlet öldürdü!” diye bir haykırmadığı kaldığı halde…
Güldal Mumcu, dikkat çekmesin diye bir bayram sabahı elinden tuttuğu iki çocukla ziyaretine gelen Yeşil’in (derin devlet’in kadrolu katili) kendisini nasıl tehdit ettiğini anlattı kitabında…
Ama…
Mumcu ile ellerini bir silâhın üzerine koyup yemin ettiği sözde dava arkadaşları Güldal Hanım’ın tespitlerini değil;
“Ergenekon” adı verilen davada tutuklu yargılanan Doğu Perinçek’in dava arkadaşı Ceyhan Mumcu’nun Güldal Hanım’ı “yalanlayan” ve hatta itibarını kıran açıklamalarını taşıdılar köşelerine…
Yani;
Başından beri kamuoyunu; "Uğur Mumcu'yu İslamcılar öldürdü" yalanına inandırmak isteyenler, yalanlarının ortaya çıktığını anlayınca bu defa da rahmetli Mumcu'nun eşini itibarsızlaştırma çalışmasını başlattılar...
Yalancı tanık
Şimdi…
“Nokta” koyup, Reha Muhtar’ın Vatan’da son üç gündür yazdıklarına geleyim…
Muhtar ilk günkü makalesine “Uğur Mumcu soruşturmasının tarihe tanıklık edecek belgeleri!..” başlığını koydu…
Mumcu’yu öldürenlerin gizlenmesini sağlayacak “yalancı tanık”la yaptığı konuşmayı ve nasıl da şüphelendiğini anlattı.
Yani; tanığın yarattığı “Hayali sanıkları” ve gizli tanığın yalan söylediğini nasıl anladığını…
Muhtar’ın ilk yazısını okuyanlar hatırlayacaklardır ama okumayanlar
Vay efendim vay!..
Sen misin gazetecilik yapan?..
Sen misin “dürüst, ahlâklı ve ilkeli” davranan…
Hemen Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu’na davet edilip gazetecilerin önünde “Siz, Devletin gizli bir örgütü için çalışıyor musunuz?..” sorusuna bile muhatap edildi…
Yemin arkadaşları
Muhtar ikinci gün; “Tanığın ifadelerinden kuşku duyuyorum diye başıma gelenler!..” başlığı altında yayımlanan makalesinde; Uğur Mumcu cinayetinde hedef saptırması yapıldığını anladığını ve bunu kamuoyuyla paylaştığı için
Saldıranlar ise sadece derin devlet tarafından siyasete sokulmuş piyonları değil medyadaki kalemşorlarıydı aynı zamanda…
Yani, dört bir taraftan saldırıyorlardı Muhtar’a…
Ve Reha Muhtar bugün (13.12.2012) çok uzun başlığı altında devam ediyor…
Ve…
Yazısını şöyle bağlıyor:
“Uğur Mumcu suikastının perde arkasında kimler olduğunu, gerçekten bu cinayeti kimlerin neden işlediğini, bu itibarsızlaştırmanın neden yapıldığını, nelerin kamuoyundan gizlendiğini, neden ve hangi amaçla gizlendiğinin ortaya çıkmasını bekliyorum...”
Biz de bekliyoruz...
Evet…
Uğur Mumcu merhumun “yemin arkadaşları” olduğu bilinenler ve rahmetlinin derin devlet tarafından öldürüldüğünü saklamak isteyenler hariç hepimiz, herkes Muhtar’la aynı şeyi bekliyoruz…
Uğur Mumcu suikastının perde arkasında kimler olduğunu, gerçekten bu cinayeti kimlerin neden işlediğini, nelerin kamuoyundan gizlendiğini, neden ve hangi amaçla gizlendiğinin ortaya çıkmasını...
[email protected]