Muhsin Kızılkaya
Bulgaristan Türkleri çektikleri çileler karşılığında tek gram kan dökmezken bir de Kürt terör guruplarının döktükleri kanı hatırlayınız lütfen…
Fatih Altaylı dün gece Muhsin Kızılkaya’yı konuk etti…
“Akil İnsan” seçilmeden önce yaptığı konuşmaları saygı ile hak vererek dinliyor, inançlarını öylesine samimi savunduğu için alkışlıyor veya “Muhsin Kızılkaya kazandı” diyerek takdir diyorduk…
Tek pencereden bakıyordu bütün olaylara ama öylesine etkili anlatıyordu ki; duygularının ve Kürtlüğün etkisinde kaldığını umursamıyorduk bile…
Çünkü karşısına çıkanlar, çıkarılanlar da birer “Türk Fanatiği” hatta “Türk ırkçılarıydı”…
Yani herkes kendi tarafını anlatıyordu…
Katıldığı programların formatı da farklı düşüncelerin çarpıştırılması üzerine dizayn ediliyordu…
Daha sonra baktık ki “Akil İnsanlar Heyeti” üyeliğine seçilmiş…
Önce içimiz burkuldu çünkü o bir “Kürt Fikir Savaşçısı”ydı…
Bütün savunmalarını sadece “Kürt hassasiyeti” üzerine bina ediyordu…
İmralı’ya ve hatta Kandil’e gönderilebilirdi ama şehit ailelerinin çok yoğun olduğu kentlerimize “mukni” ya da “makul” insan olarak gönderilmesi akılla bağdaşmıyordu…
“İnşallah yanılırız” dedik ama dün gece Fatih Altaylı ile yaptığı sohbette gördük ki yanılmamışız…
O halen inançlı bir “Kürt Fikir Savaşçısı” ama ne “makul” insan ne de “mukni”…
Çok ayıp etti, hem de çok…
Bilhassa Bulgaristan göçmenleri konusunu örneklerken yanlışlıkta zirve yaptı…
Kaldı ki, Kürtleri en çok anlayanlar içinde Bulgaristan Türkleri olduğu halde…
Çünkü Bulgaristan Türkleri bütün çektikleri çilelere, acılara rağmen bir gün bile ellerine silah alıp da dağa çıkmadı, bir tek devlet görevlisi günahsız askerleri, polisleri öldürmedi…
Her şeye rağmen bütün mücadelelerini kanunlar çerçevesinde yaptı…
Peki Kürtler öyle mi?..
Bulgaristan Türkleri çektikleri çileler karşılığında tek gram kan dökmezken bir de Kürt terör guruplarının döktükleri kanı hatırlayınız lütfen…
Ve en fenası Bulgaristan göçmeni Türklerin bugüne kadar bir kere bile “kuyruklu Kürt” diye bir laf duymadıklarını, duymadıkları “çirkin” bir terimi ise kullanmayacaklarını belli ki bilmiyordu…
Bilse; Bulgaristan Türklerinin “Kuyruklu Kürt” dediklerini iddia edebilir miydi?..
Batı’da “Kürt” deyince akıllara “İnşaat amelesi” geldiğini söylerken hiç vicdanı sızlamadı…
Çünkü Batı’da “İnşaat ustası” ya da “amelesi” denilince akla “Kürt” değil “Laz” gelir, Tokatlı gelir, Yozgatlı gelir, Ordulu gelir ama “Kürt” gelmez…
Ama Batılılar Muhsin Kızılkaya’nın Kürtleri küçümseyen söylem örneklerini asla telaffuz etmezler…
Hâsılı; bir yanda bütün tarafların hassasiyetlerini gözeten ve açıkça belirten Akil İnsan heyeti üyesi Beril Dedeoğlu; diğer yanda inançlı ve ısrarlı bir “Kürt Fikir Savaşçısı” olmayı sürdürürken bu arada Türkleri inciten Muhsin Kızılkaya…
Tabii ki Dedeoğlu’nu alkışlarken Muhsin Kızılkaya için ise “kaybetti” diyeceğiz…