Muharrem Sarıkaya

2007 yılında yayımlanan Derin Kıyamet isimli romanımın ön kapağına, "Bilgi bilmemiz istenen şeydir" hüküm cümlesini koymuştum. 
Çünkü bütün algılarımızı edindiğimiz bilgiler oluşturuyordu.
Romanımda yerel veya küresel bütün siyasi olayların kamuoyu algılarını yönlendirme ve yönetme üzerine oluştuturulduğunu anlatıyordum.
Aradan geçen yedi yılda (Ne yazık ki) hiç yanılmadığımı gördüm.
Hele şu son üç haftadır yaşadıklarımız; bilhassa iktidar medyasındaki "bilgi kirliliği", hüküm cümlemin sadece "haklı" değil aynı zamanda büyük bir tehlikeye işaret ettiğini de anladım.
Buları övünmek için yazmıyorum...
Amacım durum tespiti yapmak...
Ve sözü Muharrem Sarıkaya'nın bugünkü Gazete HT'de  başlığı altında yayımlanan makalesine getireceğim.
Son dönemlerde "iyi ki Merkez medya var" demek isteyişimin en somut örneklerinden biri Muharrem Sarıkaya'nın yazısı...
Neden mi?..
Dedim ya; bilhassa iktidar medyasında ve merkez medyada "başbakanın ricasıyla" konuşlanmış az sayıda köşe yazısında mideleri alt üst eden bilgi kirliliği var.
Yalan haber üretiliyor, yargı zan altında bırakılırken kimi günahsız ticari kurumlar karalanıyor...
Muharrem Sarıkaya işte o yalan haber üretim merkezlerine inat bugünkü yazısında HSYK'nın son gelişmelerle ilgili verdiği bilgileri yayımlıyor.
En güzeli ise Sarıkaya o kadar güvenilir ki; haberin "yanlış" olabileceği akla bile gelmiyor...
Doğru bilgi sahibi olmak isteyenlerin yargıda olup bitenleri görmeleri için mutlaka okumaları gereken mükemmel bir haber...
Muharrem Sarıkaya en çok ihtiyacımız olduğu dönemde yaptığı bu doğru gazetecilik ve bilgilendirmeyle günün köşe yazarı.