MEDYA KÖŞESİ

Muhafazakarlar yaptıklarıyla ve yayınlarıyla arsızlaştı!

Tüm bu öğretinin etrafında halka olup muhafazakâr voltranı oluşturanlar işte burada saptılar. Sapıttılar. Kontrolden çıktılar...

Muhafazakarlar yaptıklarıyla ve yayınlarıyla arsızlaştı!

Radikal gazetesi yazarı Ersin Tokgöz muhafazakar medyayaı hedef alan ağır mı ağır bir yazı kaleme aldı... Önce örneklendirdi Tokgöz muhafazakar medyada olanları... Hüseyin Üzmez olayından girdi, Zahit Akman'dan çıktı. Tabi arada Deniz Feneri'ni de unutmadı...

Radikal gazetesi yazarı bu yapılanları ve olanlar sonrası muhafazakar medyanıntutumunu arsızlık olarak yorumladı....

(...) Oysa o ahlakın temeli edepti... Tutarlılıktı... Zalim olmamaktı... Utanmaktı... Adil olmaktı... Küçük arabanızda taciz edilseniz de 4X4 edindiğinizde tacizci konumuna geçmemekti. Oysa o ahlak, yanlış yapabilmeye cevaz verirken kibre bürünüp yanlışta ısrar arsızlığını affetmiyordu. Kılınan namaz da tutulan oruç da ve/veya tüm ibadetler de tek bir şey muştuluyordu: Kibrini yen, diz çök, yerini, haddini bil. Kendine secde etme. Kutsal, sen değilsin.
Tüm bu öğretinin etrafında halka olup muhafazakâr voltranı oluşturanlar işte burada saptılar. Sapıttılar. Kontrolden çıktılar.
Oysa muhafazakâr mahallenin edeple özdeşleşen, utanmayı kutsayan, hayâ duygusunu yücelten bir kokusu vardı. Olmalıydı. Öyle öğrenmiştik.
Onun için: İhtiras sembolü Akmanları, utanmazlık sembolü Üzmezleri, öfke ve kontrolsüzlük sembolü muktedir takımını, rövanş almak için bürünülen kinin sembolü yandaş yayınları ve yayıncıları, tutarsızlık sembolü kabak çiçeği sendromuna yakalanmış muhafazakâr kadınların abartılı sosyal sunumunu... Hepsini ve daha fazlasını bir tek arsızlık açıklayabilir.
Ve maalesef açıklamaya bakarken ancak semptomatik okumada bulursunuz kendinizi ki, Allah muhafaza. Kurtuluşu zor. En az arsızlık kadar, müzmindir.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar