Muazzez Hanım'a asıl o yakışır...
Bıraksın Nene Hatun'u oynamayı da… "Vesikalı Yarim''de oynasın... Süper tutar... Karşısına da Kenan'ı alsın... Hele bir de Çağan Irmak çekerse var ya… Acayip gişe yapar...
Muazzez Ersoy, “Nene Hatun” rolünü oynamak istiyormuş…
Kolay rol değil…
Sinema eğitimi almamış birisinin oynaması zor…
Ama…
Benim Muazzez Hanım’a bir tavsiyem var…
Bıraksın Nene Hatun'u oynamayı da…
"Vesikalık Yarim''de oynasın...
Süper tutar...
Karşısına da Kenan'ı (İmirzalıoğlu) alsın...
Hele bir de Çağan Irmak çekerse var ya…
Acayip gişe yapar...
Bu arada…
Muazzez Hanım eğer beni dinler ve Vesikalı Yarim’de oynarsa, bu kıyağımı da unutmasın...
NOT:
Filmin ilk versiyonu 1968…
Yönetmen: Büyük usta Ö. Lütfü Akad…
Oyuncular:
Sabiha, Türkan Şoray…
Halil, İzzet Güney…
Ve çok önemli ayrı bir not daha…
Filmde halen çok sevilen iki şarkı var:
“Kalbimi kıra kıra” ve “Sensiz bensiz”…
Her ikisi de film müziklerinin unutulmaz dahi bestekârı Teoman Alpay’ın…
Ama…
Hemen herkes ve halen bestelerin de filmin müzik yapımcısı Metin Bükey’e ait olduğunu zannediyor…
Uzatmayayım…
Yakışır hanımefendiye…
Hem de çok yakışır…
İBRAHİM TATLISES’TEN YİNE BEKLİYORUZ…
2013 yılı…
Tam da bugünler…
Hükümet, örgütün siyasi kanadından bir ekibin Abdullah Öcalan ile görüşmesine izin verdi…
Daha da öte…
Öcalan 2013 nevruzunda bölge halkına video aracılığıyla seslenecekti…
Amaç:
-
Kalıcı barışı tesis etmek…
-
Evlâtlarımızın dağlarda öldürülmelerinin önüne geçmek…
-
Anaların gözyaşlarını dindirmekti…
*
Bahçeli ve MHP gurubu sözcüleri ortalığı ayağa kaldırdı…
Dönemin Başbakanı Erdoğan ve Ak Parti Hükümeti’ni “vatana ihanet”le suçladılar…
Tam da o sıra İbrahim Tatlıses, adını vermeden Bahçeli ve MHP’lilere seslendi:
"Ne kadar ömrüm kaldı ki? Bırakın da bu gözler barışla süslenmiş bir ülke görsün"...
*
Şimdi sorum şu…
Ülkede fırsat eşitliği olmadığını anlatan “Urfa’da Oxford vardı da ben mi okumadım?” deyişinin de mucidi İbrahim Tatlıses bugünlerde neden susuyor?..
Niçin konuşmuyor?..
Yoksa barışla süslenmiş bir ülke görme sevdasından vazgeçti mi??..
*
Hayır…
Vazgeçmedi…
Ama…
Çok akıllı…
Sürecin nasıl ve hangi şartlarda, kimler için evrildiğinin farkında…
Ve o nedenle susuyor…
Susacak da…
Çıkarları öyle gerektiriyor…
Tıpkı…
"Ne kadar ömrüm kaldı ki? Bırakın da bu gözler barışla süslenmiş bir ülke görsün" dediği günlerde çıkarları öyle söylemesini gerektirdiği gibi…
O NEDENLE HEP KAYBEDİYORSUNUZ…
Ey CHP medyası!..
Referandum süreci başladı…
Eğer gerçekten de anaysa değişikliğinin halk tarafından reddini istiyorsanız; susun…
Halka hiçbir şey vaat etmeyin…
Onları korkutmaktan da vazgeçin…
Çünkü…
*
Vaatleriniz inandırıcı bulunmuyor…
Korkutmalarınız cıvık…
Güvenilir değilsiniz…
İkna etmek istediğiniz insanlarla aynı kökten olduğunuza onları inandıramıyorsunuz…
Erdoğan’ın neden bu kadar çok sevildiğini doğru okuyamıyorsunuz…
Halka her şeyi vaat etmenize rağmen niçin Ak Parti'nin yarısı kadar ancak oy alabildiğinizi anlayamıyorsunuz…
*
Demek istemem o ki…
Bir insanı bir insana bağlayan verdiği değil, pek bir şey vermese bile o insanla aynı kökten olduğuna o kişiyi ikna edebilme yeteneğidir…
Erdoğan bunu en iyi başaran siyasetçi olduğu için hep o kazanıyor…
Siz ise bunu asla anlatamadığınız için hep kaybediyorsunuz…
Yakup MURAT
[email protected]