MEDYA KÖŞESİ

MİT polisteki MOSSAD'çıları ararsa ne olur?

MİT krizini İsrail ve MOSSAD'ın çıkardığı yorumlarını hatırlatan Akif Beki'den ilginç bir soru geldi: Ya MİT emniyete sızmış MOSSAD ajanlarını aramaya kalkarsa...

MİT polisteki MOSSAD'çıları ararsa ne olur?
GAZETECİLER.COM
Radikal yazarı Akif Beki'den hayli ilginç bir MİT krizi yorumu geldi. Beki, MİT'i ve yöneticilerini hedef alan soruşturmanın ardında İsrail ve MOSSAD parmağı olduğu yönündeki yaygın kanaati hatırlatıp çarpıcı bir soru yöneltiyor: MİT emniyet ve yargı içindeki MOSSAD ajanlarını aramaya kalkarsa ne olur?

Beki, Zaman yazarlarının Mehtap TV ekranında krizin ardında MOSSAD'ı işaret ettiğini hatılattıktan sonra "peki MİT bu MOSSAD ajanlarını temizlemeye kalkarsa ne olur?" diyerek ilginç bir tartışmanın fitilini ateşledi. MİT misilleme yaparsa süreç nereye evrilir? Sonuçlar neler olabilir?

Beki, "Uçuk olmayan bir MOSSAD senaryosu" başlıklı yazısında şöyle diyor:

Buyurun size dudaklarınızı uçuklatacak bir soru: MİT, yargı ve emniyet teşkilatına sızmış olası MOSSAD ajanlarını aramaya çıkarsa ne olur?
İhtimal midir, ihtimal! Fakat bu ihtimali aklımdan uydurmadım.
Bazılarınıza uçuk gelmeyen bu fikrin parlak müellifi ben değilim.
Telifin tüm fikri mülkiyet hakları, Zaman gazetesinin üç yazarı Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan ve Hüseyin Gülerce'ye ait.
Orijinal eseri Zaman yorumcularından araklayıp soru şekline çevirdim. Bütün katkım bundan ibarettir.
MİT'e yabancı bir istihbarat servisinin saldırmış olma ihtimaline dikkat çekmişliğim var gerçi.
Hakan Fidan'ın, ilk günden itibaren İsrail tarafından hedef tahtasına konulduğunu sıkça yazıp hatırlatmıştım.
Bu son olayda da dış mihrakların dahlini gözden kaçırmamıştım.
Ama dış parmak olasılığını somutlaştırmak, Zaman'ın üç yazarına nasip oldu.
Demek ki MİT gailesini başımıza kimin, ne maksatla açmış olabileceği konusunda da nihayet bir konsensüs oluşuyor.
Çünkü, mevcut gerilime olağan bir suç soruşturması diye yaklaşmak kimseye inandırıcı gelmiyordu.
MİT'in terör örgütü kurup yönettiği, müsteşarının da teröristbaşı olduğu suçlaması, Zaman yorumcularının dahi .
aklına yatmamış olmalı.
Katıldıkları bir TV programında, ortaklaşa iki hususun üstünde durmuşlar.
Biri, Hakan Fidan'a itibar ve itimat göstererek saygın ve güvenilir kişiliğinin altını hep birlikte çizmek.
Diğeri ise ulusal güvenliğimizi zaafa uğratan sürecin uluslararası boyutuna ısrarla vurgu yapmak.
Süper savcının soruşturması üzerinden aslında Türkiye'nin ulusal güvenliğine bir saldırı yapıldığında mutabıklar.
Saldırgan, kimliği şimdilik tam isabetle tespit edilememiş görünmez bir el.
Üç yorumcu da süper savcının bilmeden, istemeden İsrail'in çıkarlarına alet olmuş olabileceğini söylüyor.
Sekli şemali bizce meçhul, mantık yürütüyorlar sonuçta.
Demek ki makul bir mutabakat noktası daha yakalıyoruz.
MOSSAD, CIA ya da başka bir gizli servis, her kimse, savcıyı manipüle edip yanlış yönlendirmiş olabilir mi?
Zaman yorumcularına göre, pekâlâ mümkün.
Hatta, çizdikleri senaryonun gerçekçi ve ikna edici görünebilmesi için detaylarına iniyorlar.
Diyorlar ki; "Savcı ajan olamayacağına göre, güvenlik sistemimize düşman ajanlarının sızmış olması lazım..." Benim taslak senaryomdan daha ileri bir tasarım onlarınki.
Geliştirip olgunlaştırmışlar.
Bir tek eksiği var, onu da izninizle tamamlıyorum: MİT, polis ve yargıda yabancı casus aramaya başlarsa ne olur?

Yazının devamı için
ÇOK OKUNANLAR