MEDYA KÖŞESİ

Minare burada peki kubbe nerede?

Özdil, "NATO’ya girmiştik. İadei ziyaret itibariyle, coniler de bize girmişti." yazdı...

Minare burada peki kubbe nerede?

GAZETECİLER.COM - Günün en çok paylaşılan yazısı Yılmaz Özdil'den geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD gezisinde de gündeme gelen Kürecik'teki NATO radar üssünü kaleme alan Hürriyet yazarı, ilginç benzetmeler kullandı.

İzmir'e yerleştirilen IRBM nükleer füzelerinin "İbrahim" diye anıldığını hatırlaran Özdil, bu füzeler için "minare" denildiğini, o minarelerin kubbesinin ise Kürecik'teki radar üssü olduğunu yazdı.


İşte "The Film" başlıklı Yılmaz Özdil yazısından bir bölüm:

“The film” böyle başladı.

Çok sürükleyiciydi. NATO’ya girmiştik. İadei ziyaret itibariyle, coniler de bize girmişti.

Türk milletinin istikbalini kalkındırmaya, inşa etmeye, İzmir’den başladılar. TOKİ apartmanı yapar gibi, betonarme, iskeleler diktiler. Ahali merak etti. Bunlar ne? “Salça fabrikası kurucaz, domates kurutucaz” dediler. Ahali sevindi. 18 metre boyunda, boru gibi bi şeyler getirip, iskelelere oturttular. Ahali gene merak etti. Bunlar ne?

“Minare” dediler!

BUNLAR İBRAHİM

Evet, minare dediler. Ahali gene sevindi. Gel gör ki, bekle bekle, ezan okunmuyor, kapıda kurt köpekli nöbetçiler var. “E hani minareydi?” deyince... “Bunlar İbrahim” cevabını aldılar! IRBM yazıyordu kısaca, intermediate range ballistic missile, orta menzilli balistik füze... Üstüne Türk bayrağı yapıştırdılar, IRBM canım, Ege şivesiyle irbaam, bildiğin İbrahim yani diye kakaladılar.

KOMUTA KİMDE?

Ahaliye “minare” derken... Asker-sivil iki bin vatandaşımızı NASA’nın Cape Canaveral uzay üssüne götürüp, eğittiler, İbrahim’le deneme atışı yaptırdılar. Bizimkiler gayet güzel fırlattı. “Aferin” dediler. Bizimkiler sevindi. Minare’yi döşeyen, kılıfına uydurmuştu halbuki... “Sizdeki İbrahim’lerin komutasını size vericez ama, fırlatma butonu bizde durcak” dediler.

*

Azzz sonra... Bizimkiler minare’lere iyi bakıyor mu bakmıyor diye, ABD senato heyeti geldi bakmaya... Ahali sevindi. Çünkü, yalaka basınımız “ticari yardım için geldiler, zengin olucaz” diye yazmıştı. Amerikalılar bi baktı ki, rezalet... Bizim ahalinin trafik levhası, çöp bidonu, elektrik direklerindeki fincan gibi hedeflere ateş etme alışkanlığı olduğunu unutmuşlardı. Hıyarın biri, Hiroşima’ya atılanın 100 katı tahrip gücüne sahip İbrahim’e mermi sıkmıştı iyi mi!
Motora isabet etmiş, güç bataryası patlamış, kontrol paneli devre dışı kalmıştı. Tel örgülerin çapını genişlettiler, Amerikalı askerleri geri çekip, Türk askerlerini nöbete diktiler. Ahali baktı ki, minare’leri Mehmetçik koruyor, gene sevindi, müsterih oldu.

KÜRECİK DE KUBBESİ OLDU

“Minareler süngü, kubbeler miğfer” kapsamında, minare’leri anladık da...
Miğfer nerde?
Kürecik’teydi... Kubbe şeklinde!

Aslında, bırak ahaliyi, yüce basınımızın bile haberi yoktu. Deniz Gezmiş’in yol arkadaşı Sinan Cemgil, Nurhak dağlarına tırmanıp, kubbe’yi basmaya kalkınca, yüce basınımızın haberi oldu. İzmir’e minare diken arkadaşlar, Malatya’ya da kubbe oturtmuştu. Sıkı sıkıya tembihlemişler... “Öküz”ün trene baktığı gibi değil, gözümüz gibi bakmamız için bize emanet etmişlerdi. O yüzden... “İnekli” köyünün muhtarı ihbar etti. Kubbe’yi basmaya gidenler çembere alındı. “Etmeyin, biz bu yurdun çocuklarıyız” dediler, candarmaya... Nafile. Katledildiler. Kubbe kurtulmuştu. Şükürler olsun. Ahali sevindi.

*

Gavur İzmir’i dindar gençlik haline getirmek için, İzmir’e minare dikmeleri normal de... Küçücük fıçıcık içi dolu Kürecik’e kubbe oturtmanın âlemi neydi birader? Sanki memlekette yer kalmamış gibi, Kürecik’e sıkışacaklarına, şöööle ferah ferah Küre Dağları’na oturtsalar daha iyi diil miydi?

*

Diildi.
Sayın ahalimiz bugün bile hâlâ haritadaki yerini gösteremez ama... “Türk istikbalini alakayla takip eden” arkadaşlara göre, ideal noktaydı. Görüş alanı eşsizdi. O gün kondurup, bugün modernize ettikleri kubbe, 2 bin 300 kilometrelik hassas menzile sahip, 5 bin kilometreye kadar yolu var. Kubbe’deki AN/TPY radar, ki, ahalimiz isterse “Ankara/tipi” radar olarak okuyabilir... Son testte, 4 bin küsur kilometre uzakta havaya fırlatılan tenis topunu takip edebildi. Elbette uzaydan da görebiliyorlar ama, füzenin rotasını buradan takip etmek, çok daha güvenli... 5 saniye kazandırıyor.O saniyeler, muhtemel savaşta her şey demek.

ÇOK OKUNANLAR