MEDYA KÖŞESİ

Milliyet'in okur temsilcisi medyanın dilini değiştrimeliyiz diyor!

"Madem medya dünyanın değişmesinde son derece önemli bir rol oynuyor, o halde bu değişime ayak uydurmak için medyanın kendisini de değiştirmeli; dilini değiştirmeli, haber tarzını değiştirmeli."

Milliyet'in okur temsilcisi medyanın dilini değiştrimeliyiz diyor!
"Artık kimse maden kapısında oğlunu bekleyen bir annenin çaresizliğine tanıklık etmek istemiyor." diyen Milliyet gazetesi Okur Temsilcisi Belma Akçura, köşesinde "Madem medya dünyanın değişmesinde son derece önemli bir rol oynuyor, o halde bu değişime ayak uydurmak için medyanın kendisini de değiştirmeli; dilini değiştirmeli, haber tarzını değiştirmeli." yorumunu yaptı.

İşte Akçura'nın Ölenlerin Arkasına Saklananlar başlığı ile kaleme aldığı yazısından çarpıcı bir bölüm:

350’ye yakın maden işçisi hayatta iken madenlerdeki eksikliklerin rapor edilmesi, işçi ve iş güvenliği ile ilgili yasalar sonucu değiştirememiş olmalı ki Kozlu ve Soma’dan sonra Ermenek’te sular altında kaybolan madencileri yazmak zorunda kalıyoruz. Bitmiyor. Bu kez Bartın’da ‘ocak çöktü’ haberiyle yeniden sarsılıyoruz.

Peki bu raporları, yasaları ve sorumluları tartışmayacak mıyız? Üstelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik “İnsanlar ölüyor, içimiz yanıyor. Bazı şeylerin açık açık konuşul-ması gerekmiyor mu?” demişken.

(...)

Okurlarımız, merkez medyanın görmediği ama sosyal medyada yer bulan Bakan Çelik'in "Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor. Sorumluluk hepimizde" sözlerinin doğru olup olmadığını, doğruysa devreye girenlerin, sorumluların kimler olduğunu da soruyor. İş güvenliği ile ilgili yasaların neden uygulanmadığını, raporlarda yer alan eksikliklere rağmen bu madenlerin hangi gerekçelerle yeniden nasıl açıldığının sorgulanmasını istiyor.

MEDYANIN ÖNCELİĞİ

Bu samimi soruların tek bir sebebi var aslında... Madem medya dünyanın değişmesinde son derece önemli bir rol oynuyor, o halde bu değişime ayak uydurmak için medyanın kendisini de değiştirmeli; dilini değiştirmeli, haber tarzını değiştirmeli. Çünkü habercilikte önceliklerini belirlediğinde ülkenin geleceğini de
belirlemiş olacak...

Artık kimse maden kapısında oğlunu bekleyen bir annenin çaresizliğine tanıklık etmek istemiyor. Bir ülkenin geleceği eğitim ve bilgi ve tecrübeyle sınanır, üzeri kapatılan dosyalarla değil. Siyasal iktidarın üzerine düşen sorumluluk, medyanın üzerine düşenden farklı değildir. Aynı iyi niyet ve çabayı onlardan da bekliyoruz... Madende patlayan borulardan taşan suların
altında kalan oğulları için "Yüzme de bilmezdi" diyen annelerin hatırına...

ÇOK OKUNANLAR