Milliyet yönetimi istifa etmeli çünkü!
"AB'den İmralı'ya geçer not" başlık atarak, Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi'ni özdeşleştirme gibi
ADNAN BERK OKAN - HABER ANALİZ
Milliyet'in bugünkü birinci sayfa manşeti şöyle:
"AB'den İmralı'ya geçer not"
Haberin içeriğini okudum (Öcalan'ın cezaevi koşullarının standarta uygun olduğunu kabul eden Avrupa Konseyi bildirisi) manşeti doğrulayan ve Avrupa Birliği tarafından verilmiş bir "geçer not" falan yok...
Yok çünkü haberin öznesi AB (Avrupa Birliği) değil...
Habere konu olan kurum Avrupa Konseyi...
Nitekim haberin devamında yanlışta ısrar etmiyorlar ama "AB'den İmralı'ya geçer not" başlığı atarak, Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi'ni özdeşleştirme gibi affedilmeyecek bir gazetecilik yanlışı yapıyorlar...
SÖZDE ENTELEKTÜELLERİN GAZETESİ
Milliyet gibi (sözde) az sayıda ama çok etkinlikli entelektüel(!) okurların gazetesini yönetenler "Avrupa Birliği" ile "Avrupa Konseyi"nin aynı şey olduğunu sanıyorlar ve sahiden de entelektüel bir okur kitlesine hitap etiklerine inanıyorlarsa bugün gazetenin telefonlarının kilitlenmesi, bu cahilce manşetlerin o entelektüel kitlelerce eleştirilmesi gerekmektedir...
Sıradan bir yurtdışı muhabir bile bilir ki; Avrupa Birliği (AB) toprakları Avrupa'da olan ülkeler arasında kurulan ekonomik ve siyasi bir organizasyon, bir örgütlenmedir...
Avrupa Konseyi'nin ise Avrupa Birliği ile hiç ilgisi yoktur...
Konsey, Avrupa çapında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunur...
Çalışmalar yapar ve Avrupa Birliği'nden tamamen bağımsızdır...
Milliyet gibi bir gazeteyi yönetenler bu farkı bilmek zorundadırlar...
Bu ayrımı gazetenin yazı işleri çalışanları ve genel yayın müdürü bilmiyorsa derhal istifa etmelidirler...
Çünkü Milliyet sıradan bir taşra gazetesi değildir (ki sanırım onlar da bu hatayı yapmazlar)...
NEDEN BÖYLE OLUYOR?
Çünkü kimisinin babası, kimisininse annesi entelektüel eski gazeteci olarak bilinen insanlar...
Onların çocukları bugün, anne veya baba kontenjanından yüksele yüksele medyanın en tepesine kadar çıktılar...
Ama...
Asla ebeveynlerinin mertebesine (ki onların da mertebeleri pek bir şey değildi) çıkamayan çocukları yönetiyor bugün Türk medyasını...
Daha doğrusu yönetiyor "gibi" yapıyor ama yönetemiyor...
Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi'ni aynı şey sanıyor...
Bu önemli (hem de çok önemli) farkı bilmeyenler İmralı misafiri(!) Öcalan'la ilgili bir haberi işte böyle ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar...
Sonra da bu çokbilmiş halleriyle ne biçim eleştirler yapıyorlar...
Bunlar Mehmet Altan'ın benzetmesiyle "sırtlarındaki kamburu unutup yüzlerinde çıkan küçük bir sivilceyi dert edinenler"...
adnanberkokan@gmail.com
Milliyet'in bugünkü birinci sayfa manşeti şöyle:
"AB'den İmralı'ya geçer not"
Haberin içeriğini okudum (Öcalan'ın cezaevi koşullarının standarta uygun olduğunu kabul eden Avrupa Konseyi bildirisi) manşeti doğrulayan ve Avrupa Birliği tarafından verilmiş bir "geçer not" falan yok...
Yok çünkü haberin öznesi AB (Avrupa Birliği) değil...
Habere konu olan kurum Avrupa Konseyi...
Nitekim haberin devamında yanlışta ısrar etmiyorlar ama "AB'den İmralı'ya geçer not" başlığı atarak, Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi'ni özdeşleştirme gibi affedilmeyecek bir gazetecilik yanlışı yapıyorlar...
SÖZDE ENTELEKTÜELLERİN GAZETESİ
Milliyet gibi (sözde) az sayıda ama çok etkinlikli entelektüel(!) okurların gazetesini yönetenler "Avrupa Birliği" ile "Avrupa Konseyi"nin aynı şey olduğunu sanıyorlar ve sahiden de entelektüel bir okur kitlesine hitap etiklerine inanıyorlarsa bugün gazetenin telefonlarının kilitlenmesi, bu cahilce manşetlerin o entelektüel kitlelerce eleştirilmesi gerekmektedir...
Sıradan bir yurtdışı muhabir bile bilir ki; Avrupa Birliği (AB) toprakları Avrupa'da olan ülkeler arasında kurulan ekonomik ve siyasi bir organizasyon, bir örgütlenmedir...
Avrupa Konseyi'nin ise Avrupa Birliği ile hiç ilgisi yoktur...
Konsey, Avrupa çapında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunur...
Çalışmalar yapar ve Avrupa Birliği'nden tamamen bağımsızdır...
Milliyet gibi bir gazeteyi yönetenler bu farkı bilmek zorundadırlar...
Bu ayrımı gazetenin yazı işleri çalışanları ve genel yayın müdürü bilmiyorsa derhal istifa etmelidirler...
Çünkü Milliyet sıradan bir taşra gazetesi değildir (ki sanırım onlar da bu hatayı yapmazlar)...
NEDEN BÖYLE OLUYOR?
Çünkü kimisinin babası, kimisininse annesi entelektüel eski gazeteci olarak bilinen insanlar...
Onların çocukları bugün, anne veya baba kontenjanından yüksele yüksele medyanın en tepesine kadar çıktılar...
Ama...
Asla ebeveynlerinin mertebesine (ki onların da mertebeleri pek bir şey değildi) çıkamayan çocukları yönetiyor bugün Türk medyasını...
Daha doğrusu yönetiyor "gibi" yapıyor ama yönetemiyor...
Avrupa Birliği ile Avrupa Konseyi'ni aynı şey sanıyor...
Bu önemli (hem de çok önemli) farkı bilmeyenler İmralı misafiri(!) Öcalan'la ilgili bir haberi işte böyle ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar...
Sonra da bu çokbilmiş halleriyle ne biçim eleştirler yapıyorlar...
Bunlar Mehmet Altan'ın benzetmesiyle "sırtlarındaki kamburu unutup yüzlerinde çıkan küçük bir sivilceyi dert edinenler"...
adnanberkokan@gmail.com
