Milliyet yazarı Aydıntaşbaş'ı İçişleri Bakanı kurtardı!
Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş canlı yayında Milliyet'teki deprem ile ilgili soruları yanıtlamakta çok ama çok zorlandı.
GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER) - CNN Türk'te yayınlanan Karşı Gündem programında açılış konusu Milliyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak'ın istifası ve yerine Fikret Bila'nın gelişi değişimi konuşuldu. Programın halen Milliyet gazetesinde yazan sunucusu Aslı Aydıntaşbaş partnerinin soruları karşısında zor anlar yaşarken sıkıntısını gazetecilere demeç veren İçişleri Bakanı Güler sayesinde aştı.
AYDINTAŞBAŞ BAKAN SAYESİNDE TOPU TACA ATTI
Sazak'ın gönderilmesi ve Bila'nın Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturması üzerine yanlış bir şey söylememek için özenle cümle kurmaya çalışan ve her cümlesini kafasında birkaç kez tartıp biçtikten sonra dile getiren Aydıntaşbaş, Akif Beki'nin "yaşanan sürecin Hükümet baskısı ile alakası yok" yorumuna yanıt vermekte ise çok zorlandı. Tam o esnada gazetecilere demeç veren İçişleri Bakanı Muharrem Güler'e bağlanacakları uyarısı veren CNN Türk rejisinin bu hamlesi, Aydıntaşbaş için de kaçış treni oldu ve Milliyet yazarı "İçişleri bakanı bizi kurtardı" diyerek topu taca atmayı başardı.
SORUYU ÖYLE SORDUN Kİ ZORLANDIM
Akif Beki: Yine hareketli bir gündem var ama önce Milliyet'te neler oluyor onunla başlayalım. Milliyet'te patron bir tasarrufta bulundu. Bunu olağan mı karşılayalım.
Aslı Aydıntaşbaş: Soruyu öyle bir sordun ki bir zorlandım. Ben bildiğimi anlatayım. Derya Sazak dün bir veda mesajı yolladı. Basına da yansımış olduğu için söyleyeyim: "Birlikte çalıştığımız 9, 5 ay süresince; Milliyet kimliğinin yeniden inşası ve yapılandırılması sürecinde, İmralı Tutanakları başta Obama röportajı, Gezi Parkı haber ve yorumlarıyla Türkiye'de dürüst, namuslu, saygın gazeteciliğin –istenirse- pekâla yapılabileceğini kanıtlayan değerli çalışma arkadaşlarıma özverili ve başarılı çalışmalarından ötürü teşekkür ederim." diye hoş bir not yollamış. Şimdi ingilizce'de şöyle bir laf vardır: Maaş bordrom üzerindeki şeyleri bilmiyorum diye. Öyle diyeyim, maaş bordrom üzerindeki şeyleri sorma bana. Ama bildiğim değişimin Derya Sazak'ın onayıyla olduğunu biliyorum. Fikret Bila bugün Ankara'da yarın yine İstanbul'a gelecek. Derya Sazak'ın yakın çalışma arkadaşı, Milliyet geleneğinin devam edeceğini söylüyor. İçerideki atmosferi söyleyeyim, Milliyet çok köklü bir gazete, Bila da o ailenin içinden biri. Söylediği "haber odaklı biriyim" dedi. "Beni haber heyecanlandırır" dedi. Derya Sazak ile birlikteydi.
HER DEPREM BİR KIRGINLIK YARATIR
Akif Beki: Bir kırgınlık, küskünlük yok demeye mi getiriyorsun?
Aslı Aydıntaşbaş: Her zaman bir kırgınlık küskünlük yaratır böyle büyük depremler. Ama Bila içimizden biri. Derya Sazak'ın da onayı var diyorum.
Akif Beki: Milliyet'in yazar kadrosundan olduğunu için bilirsin diye sorayım diyorum. Fakat maaş bordonu bilmiyorum. Sorayım mı sormayayım mı bilmiyorum? Derya Sazak nereye gitti?
Aslı Aydıntaşbaş: Yazar olarak kalacak tabi. Bila ile konuştum. Aslında her şey çok yeni, bugün yazarlarla konuşacak. Derya Sazak ciddi bir gazetecilik heyecanı getirmişti, biliyorsun el değiştirdi. O heyecan önemliydi. Fikret de o heyecanı devam ettirmeye çalışacak.
Akif Beki: Sonuçta dışarıdan müdahale anlamına gelecek bir şey göremiyorum. Ama anlaşılan içeriden de pek öyle değil.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞMASINA GİRMEK İSTEMİYORUM
Aslı Aydıntaşbaş: Basın özgürlüğü tartışmasının parçasıdır değildir tartışmasına girmek istemiyorum ben.
Akif Beki: Bir patronun gazetesinin yönetiminde tasaruf etme hakkı var mıdır?
Aslı Aydıntaşbaş: Soru sadece buysa, evet.
Akif Beki: Derya Sazak'ı da Fikret Bila'yı da tanırım. İkisine de hayırlı olsun. Sazak'ı yayın yönetmeni yapan patron iradesi gün geldiğinde görevden de alabilir diye düşünüyorum.
Aslı Aydıntaşbaş: İfade özgürlüğü, patronaj, medyadaki tabloyu şu an Milliyet bağlamında konuşmak istemiyorum. Türkiye'den Milliyet'i soyutlamak mümkün değil. Ben bir Milliyet yazarıyım, gazetemden gurur duyuyorum. Yazı işlerini çok değerli buluyorum. Bu süreçte gazetenin kendi içindeki mahrem tartışmaları dile getirmek de uygun değil.
HERŞEYİ SORMA KARDEŞİM...
Akif Beki: Can Dündar'ı mı kastediyorsun?
Aslı Aydıntaşbaş: Her şeyi sorma kardeşim. Catrine Ashton'a mı geçsek...
Akif Beki: Geçelim ama bir şey daha ekleyeyim... Milliyet'ten de çıkmış olalım, Taraf'ta Oral Çalışlar'a bir patronaj müdahalesi olmuştu. Bir başka gazeteden alıp getirdiler, sonra bir seyahatteyken altkadrolarına müdahale edince yazar ve yazıişleri kadrosu ayaklandı. 23 yazar, yazıişleri bir seferde tasfiye edildi.
Aslı Aydıntaşbaş: Taraf'taki hikaye de siyasetten uzaklaşmış bir şey değildi.
Akif Beki: Ankara mı bunu yaptı.
Aslı Aydıntaşbaş: ...Kalanlar gidenleri hükümeti eleştirtmiyor diye eleştirdi, gidenler bunların derdi hükümeti eleştirmek dediler.
Akif Beki: Önemli olan patronaj bu tartışmaya taraf oldu. 20 küsür yazar tasfiye edildi.
Aslı Aydıntaşbaş: Tasfiye olmadı, kendileri istifa etti o isimler.
Akif Beki: Ama sahip çıkmak için istifa ettiler. Yayın yönetmeni patronun yazı işlerine müdahalesine tepki olarak işi bıraktı yazarlar da yayın yönetmenine sahip çıktı. Ciddi bir tasfiye oldu.
İÇİŞLERİ BAKANI BİZİ KURTARDI
Aslı Aydıntaşbaş: Taraf'taki olay biraz daha karışık...
Akif Beki: Demek ki, demek ki insanlar kendileri ayrılabiliyor. Her seferinde iktidar baskısının sonucu olmuyor.
Aslı Aydıntaşbaş: Bu hüküümetin medya üzerinde baskı kurmadığı, başbakanın bizzat bir takım isimleri mitinglerde söylemediği, hümümete muhalif yazarların kendilerini aç açıkta bulmadığı ve bunun da tesadüf olmayacak kadar çok olmadığı anlamına... İçişleri bakanı bizi kurtardı.