MEDYA KÖŞESİ

Millet yazarı AK Parti tabanı için Stockholm Sendromu dedi

Millet yazarı Murat Aksoy, AK Parti seçmenini kızdıracak. Aksoy bugünkü yazısında muhafazakar seçmenin neden hala sorgusuz sualsiz AK Parti'ye oy verdiğini inceledi.

Millet yazarı AK Parti tabanı için Stockholm Sendromu dedi
Millet Gazetesi yazarı Murat Aksoy'un " bu kitlenin ruh halini ancak 'Stockholm Sendromu'yla açıklayabiliriz. Alevilerin CHP'ye olan bağlılığını açıklamak için kullanılan bu kavram, son yıllarda yaşadıklarımızla birlikte AKP'liler için daha açıklayıcı" sözleri AK Partililer kızdıracak. 

AK Partili seçmenin neden AK Parti'ye oy verdiğini açıklamaya çalışan yazar, muhafazakarların 1 Kasım'da ahlaki bir sınavdan geçeceğini de yazdı.

İşte o yazı: 

Peki ya AKP'ye oy veren seçmen kitlesine ne demeli? AKP'li seçmenlerin tepkisizliğini neyle açıklayabiliriz?

CELLADINA AŞIK AKP'LİLER

Bu kitlenin büyük kısmının kendini inançlı Müslümanlar olarak gördükleri gerçeğini düşünürsek; sadece siyasi değil aynı zamanda 'ahlaki' bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu kabul etmek durumunda kalırız. AKP tabanı Türkiye'de Erdoğan'ın yarattığı kutuplaşmayı, zihinsel bölünmeyi, duygusal kopuşu, ekonomik sorunları, tek adam rejimine gidişi görmüyorlar mı? Buna inanmıyorlar mı? Yoksa bu gidişi umursamıyorlar mı?

Eğer öyleyse, bu kitlenin ruh halini ancak 'Stockholm Sendromu'yla açıklayabiliriz. Alevilerin CHP'ye olan bağlılığını açıklamak için kullanılan bu kavram, son yıllarda yaşadıklarımızla birlikte AKP'liler için daha açıklayıcı.

AKP seçmenlerinin dinin ve siyasetin bu kadar yozlaştırılmasına rağmen iktidarı sorgusuz desteklemeleri ciddi bir ahlaki yozlaşma belirtisidir.

MUHAFAZAKÂRLARIN SINAVI

Burada sorun seçmenlerinin AKP'ye sahip çıkması değil, dinin siyasallaştırılması ve İslam'a aykırı onca pratiğe (yolsuzluk, adam kayırma, ötekileştirme, kibre vs.) rağmen bu desteğin sorgusuz devam etmesidir. AKP seçmen kitlesini 1 Kasım seçimlerinde sadece siyasi değil daha temelde ahlaki bir sınav bekliyor.

Bu tercihin bir ucunda samimi olarak inanan ve inandıklarını kamusal alanda yaşamak isteyen Müslüman bireysellik var.

Diğer ucunda İslami bir kimlik ve pratik içinde tüm varlığını parti/devlete bağlamış, eleştirel aklı kaybetmiş, onun çizdiği sınırlar içinde yaşamayı ideolojik olarak tercih etmiş lümpen AKP'lilik var.

ÇOK OKUNANLAR