Mevlüt Yüksel kazandı
Eskiler, “Dostlarınız, hastaneye ya da hapishaneye düştüğünüzde belli olur” derlerdi, Mevlüt Yüksel bu örneğe tam olarak uyduğundan günün kazananı seçiyoruz..
Eskiler, “Dostlarınız, hastaneye ya da hapishaneye düştüğünüzde belli olur” derlerdi.
Her ikisine birden düşenler gerçek dostlarını işte o günlerde tanımışlardır.
Kim ki sizi rutin işlerinizden birini yapmadığınızda merak edip arıyorsa; bilin ki o kişi sağlam dosttur.
Kim ki rutin işlerinizden birini aksattığında telefon açıp sebebini dahi sormuyorsa; sizden, kişisel çıkarından başka hiçbir beklentisi olmayan biridir ve belli etmeseniz de onu “dost” defterinden hemen silmelisiniz.
Mevlüt Yüksel “Sağlam Dost” olduğunu kanıtlayanlardan.
Baki Avcı’nın hayatını yitirmesinden önce ve sonra gösterdiği dostluk, ne yazık ki günümüz dünyasında çok rastlayabileceğimi ölçekte büyüktü.
Mevlüt bir kez daha sağlam dost olduğunu Erol Candabak’ın başına gelenler sırasında gösterdiği çabalarla kanıtladı.
Gazeteci Erol Candabak bir hafta kadar önce evinde aniden fenalaştı.
Şuurunu kaybetmişti…
Haliyle reflekslerini kontrol edemmiş dili boğazına kaçmıştı.
Önce komşusu yetişti Erol Candabak’ın imdadına ve dilini çıkarıp nefes almasını sağladı.
Akabinde de Avcılar Hospital’a acil servise götürdü.
O kadar hareketsiz kalmıştı ki Candabak, sağ ayak dizkapağı arkasındaki damar, emboli atmıştı.
Eğer zamanında yetiştirilmeseydi ölüm kaçınılmazdı.
Çünkü emboli ilerleyerek kalbe ve beyne kan gitmesini de engelleyecekti.
Hastanede yapılan tetkiklerde aynı embolinin akciğere geçtiği ve ölüm tehlikesinin sürdüğü ortaya çıktı.
Acil müdahaleler ile sinsi emboli kontrol altına alındı.
Erol Candabak üç gün yoğun bakımda kaldı.
Şimdi servise çıkarıldı.
Kan sulandırıcı ilaç tedavisi görüyor ve başında yine Mevlüt Yüksel var…
İnsanlığın ölmediğini, dostluğun halen en büyük değerlerimizden biri olduğunu kanıtlayan sevgili Mevlüt Yüksel’e tüm meslektaşlarımız ve Erol arkadaşımızın sevenleri adına teşekkür ediyoruz.