Metiner'in haklılığı ve gücü vicdanından...
Vicdanı nasır bağlamamışsa hiç kimse bu sorgulamanın “haksız” olduğunu ileri süremez…
Mehmet Metiner bugünkü STAR’da “Delil yoksa niye tutukluyorsunuz varsa niye salıyorsunuz?” başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:
*
"Güçlü-güçsüz" veya "adamı olan-olmayan" ayrımı üzerinden oluşan algı, korkum o ki AK Parti'mize de zarar verecek.
*
Bu öngörüye itirazı olan var mı?..
Vicdanı nasır bağlamamışsa hiç kimse bu öngörünün “yanlış” olduğunu iddia edemez…
*
Yine Metiner ve yine aynı yazısında şunları yazıyor:
*
Elinizde delil olmadığı halde tutuklama yapıyorsanız kusura bakmayın ama bu yargıya milletin güveni olmaz.
Delil olduğu halde hangi nedenle olursa olsun bırakıyorsanız o zaman da size sorarlar: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
*
Metiner’in bu, haklılığını ve gücünü vicdanından alan sorgulamasına itirazı olan var mı?..
Vicdanı nasır bağlamamışsa hiç kimse bu sorgulamanın “haksız” olduğunu ileri süremez…
MÜKEMMEL OLURDU…
“The Handmaid’s Tale - Damızlık Kızın Öyküsü” isimli romanın yazarı Margaret Atwood, Hürriyet Kelebek’ten Yenal Bilgici’ye şöyle diyor:
*
“Düşünün, iyi günümüzde ne kadar nazik, adil, mütevazı, sevecen ve iyi niyetliyizdir! Ama işler kötüye gittiğinde vahşi, kindar, hakkaniyetsiz, intikamcı ve mağruruz! Ama işte bakın, eski yazar, şair ve filozoflar bunu bize binyıllardır anlatıyor.”
*
Ne dersiniz?..
İnsanoğlu binlerce yıldır insanlara bu gerçekleri anlatan şair ve filozofları dinleseydi eğer…
Dünya bugünkünden:
Daha “yaşanılır” mı olurdu?..
Yoksa daha “feci” mi olurdu?..
*
Bana göre mi?..
Mükemmel olurdu…
NOT:
Yazarın romanı aynı adla (The Handmaid’s Tale) dizi film yapıldı…
Halen Blue TV’de yayımlanıyor…
Ve…
İzlemeyen çok şey kaybediyor haberiniz olsun….
İlle de Elisabeth Moss var ya Elisabeth Moss...
Muhteşem oynuyor, muhteşem…
“ÖLÜMÜN SIRASI OLMAZ…”
Babaannem, ben doğmadan 4 yıl önce ölen oğlu için ağlarken:
“Benim sıramı aldı” derdi…
*
Dedem ise “ağlama Elmas Hanım, ölümün sırası olmaz” diyerek ağlamasına itiraz ederdi…
*
Bu diyaloglar yaşandığında henüz yedi yaşımdaydım…
Ve…
Son 60 yıldır, dedeciğimin “Ölümün sırası olmaz” lâfı çınlar durur kulaklarımda…
SIRASIZ ÖLÜMLERE SEBEP OLANLAR…
Son günlerde ise…
Gazete sayfalarını okuyup…
Haber bültenlerini izledikçe:
“Barış zamanında oğullar babaları gömer… Savaşlarda ise babalar oğulları” hüküm cümlesi tıpkı bir şarkı dönüp duruyor beynimde…
*
Dedem merhumun “ölümün sırası olmaz” deyişine itiraz etmek için haykırmak geliyor içimden…
*
Her ne kadar o sırayı Allah’ın bozduğuna iman ediyorsam da…
Savaşta, oğulların babalarından ve dedelerinden önce ölmelerini (Öldürülmelerini) kabullenemiyorum…
*
Ve…
Bu “sırasız” ölümlere sebep olanları kınıyorum…
CANIM SIKILIYOR CANIM…
Ali Koç Fenerbahçe’ye başkan adayı olacağını açıkladığı günden beri çok canım sıkılıyor..
*
Neden mi?..
*
Bendeniz 70 yıllık Galatasaraylıyım da ondan…
*
Eğer Ali Koç gerçekten de FB başkanlığına aday olursa bu durum Galatasaray aleyhine haksız rekabettir…