Metin Münir’e açık mektup…
Katılmasam da düşündüklerinizi ifade etme hak ve özgürlüğünüzü korumak demokratlık görevimdir...
GAZETECİLER.COM-
Darbe girişimi sırasında halkın demokrasinin değil Erdoğan'ın etrafında toplandığından şikâyetçisiniz...
Haliyle...
Erdoğan'ın kurtulduğunu...
Ama...
Türkiye'nin batmaya devam ettiğini iddia ediyorsunuz...
Ve...
Belli ki...
Halkın darbe girişimcilerinin değil de Cumhurbaşkanı'nın yanında yer almasına
kahrolmuşsunuz...
Görüşünüzdür...
Katılmasam da düşündüklerinizi ifade etme hak ve özgürlüğünüzü korumak demokratlık
görevimdir...
Ama... Ben sizin gibi düşünmüyorum...
Neden mi?..
Çünkü...
Türkiye bütün eksiğine gediğine rağmen demokratik hukuk devletidir...
Halkın görevi ve sorumluluğu; bizzat seçtiği...
Yargının seçimlerini tescil ettiği...
Demokrasimizin Kâbe'si parlamentoyu ve...
Oylarıyla cumhurbaşkanlığı makamına lâyık gördüğü Sayın Erdoğan'ı korumaktır...
Eğer gerçek demokratsanız...
Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız...
Halkın, darbe girişimcilerinin değil de seçtiği cumhurbaşkanının etrafında toplanmasından
mutlu olmanız gerekmez mi?..
Bu kalkışma denemesinden sonra Erdoğan'ın hiç değişmeyeceğini...
Hatta...
Daha da şımaracağını, otoriterleşeceğini öngörüyorsunuz...
Bu da sizin "Tahmin özgürlüğü" penceresinden bakma hak ve özgürlüğünüzdür...
Ama...
Bence Erdoğan bundan sonra haklılığının anlaşılmasının verdiği rahatlıkla daha sakin
olacak...
Gördük ve inandık ki...
Erdoğan'ın öfkesi...
Sesindeki yükseklik...
Belli ki cemaatle ilgili uyarılarından dolayı anlaşılamamaktan kaynaklanıyormuş...
Cemaatin nasıl da tehlikeli olduğunu ondan daha net bilebilir ki Metin Bey?..
Kimin elinde onun sahip olduğu deliller vardı?..
Bugün...
Sadece Türkiye değil, tüm dünya gördü ki; cemaat gerçekten de "Silahlı bir Terör
örgütü" imiş...
Bu konuda artık medyanın da bütünüyle görüş birliği içinde olacağına inanıyor, umuyor ve temenni ediyorum...
YAKUP MURAT
Darbe girişimi sırasında halkın demokrasinin değil Erdoğan'ın etrafında toplandığından şikâyetçisiniz...
Haliyle...
Erdoğan'ın kurtulduğunu...
Ama...
Türkiye'nin batmaya devam ettiğini iddia ediyorsunuz...
Ve...
Belli ki...
Halkın darbe girişimcilerinin değil de Cumhurbaşkanı'nın yanında yer almasına
kahrolmuşsunuz...
Görüşünüzdür...
Katılmasam da düşündüklerinizi ifade etme hak ve özgürlüğünüzü korumak demokratlık
görevimdir...
Ama... Ben sizin gibi düşünmüyorum...
Neden mi?..
Çünkü...
Türkiye bütün eksiğine gediğine rağmen demokratik hukuk devletidir...
Halkın görevi ve sorumluluğu; bizzat seçtiği...
Yargının seçimlerini tescil ettiği...
Demokrasimizin Kâbe'si parlamentoyu ve...
Oylarıyla cumhurbaşkanlığı makamına lâyık gördüğü Sayın Erdoğan'ı korumaktır...
Eğer gerçek demokratsanız...
Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız...
Halkın, darbe girişimcilerinin değil de seçtiği cumhurbaşkanının etrafında toplanmasından
mutlu olmanız gerekmez mi?..
Bu kalkışma denemesinden sonra Erdoğan'ın hiç değişmeyeceğini...
Hatta...
Daha da şımaracağını, otoriterleşeceğini öngörüyorsunuz...
Bu da sizin "Tahmin özgürlüğü" penceresinden bakma hak ve özgürlüğünüzdür...
Ama...
Bence Erdoğan bundan sonra haklılığının anlaşılmasının verdiği rahatlıkla daha sakin
olacak...
Gördük ve inandık ki...
Erdoğan'ın öfkesi...
Sesindeki yükseklik...
Belli ki cemaatle ilgili uyarılarından dolayı anlaşılamamaktan kaynaklanıyormuş...
Cemaatin nasıl da tehlikeli olduğunu ondan daha net bilebilir ki Metin Bey?..
Kimin elinde onun sahip olduğu deliller vardı?..
Bugün...
Sadece Türkiye değil, tüm dünya gördü ki; cemaat gerçekten de "Silahlı bir Terör
örgütü" imiş...
Bu konuda artık medyanın da bütünüyle görüş birliği içinde olacağına inanıyor, umuyor ve temenni ediyorum...
YAKUP MURAT