MEDYA KÖŞESİ

Mengi: Keşke elli tane Sami Selçuk’umuz olsa

Prof. Dr. Sami Selçuk bilgisini, birikimini ve yüreğini hep özgür aklı savunmak için, hukukun üstünlüğüne yönelik

Mengi: Keşke elli tane Sami Selçuk’umuz olsa
GAZETECİLER.COM - Güngör Mengi'nin temennisi güzel ama "insan" söz konusuysa "tane" denilmeyeceğini bilmemesi kötü. Çünkü o bir başyazar.
Neyse...
Sami Selçuk'u alkışladığımızı biliyorsunuz çünkü geç başladığı yazarlık hayatında onun okuru olmak bir şanstı...
Ne yazık ki Mustafa Karaalioğlu, daha önce demokrat bir gazete oluşlarına "referans" gösterdiği Sami Selçuk'u, anayasa paketi değişikliklerinden sadece 3 maddeyi (ki biz de Selçuk'la aynı görüşte olduğumuzu defalarca belirttik) eleştirdiği için resmen "Yedi"...
Ve sadece Gazete STAR okurları değil, hukuk ve siyaset dünyası da çok değerli bir hukuk insanının görüşlerinden (inşallah şimdilik) mahrum oldu...
Güngör Mengi ise daha önceleri Sami Selçuk'u hükümete destek verdiği iddiasıyla eleştirenlerdendi. Bugün övüyor.
Bakın nasıl...


Keşke elli tane Sami Selçuk’umuz olsa...

Bilgi de para gibidir; iyi amaçlar için kullanırsan iyi, kötülük için kullanırsan kötüdür..
Eski Yargıtay Başkanı ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk bilgisini, birikimini ve yüreğini hep özgür aklı savunmak için, hukukun üstünlüğüne yönelik toplumsal kabulün yaygınlaşması için kullandı.
Yazılarını yayınlayan iktidar destekçisi gazetenin yönetimi ile ters düşmek, bunun sıkıntılarına katlanmak pahasına doğru bildiklerini savundu.
İlişkinin çirkinleşeceğini fark ettiği anda da gazeteye veda etti.
Prof. Sami Selçuk 8 Mayıs’taki bir TV mülâkatında bilim adamlarının kendisini düş kırıklığına uğrattığını söylüyordu.
Ona göre “bilimin sesi her yerde duyulmalı ve siyasete yol göstermeli” idi.
Ama anayasa değişikliği düzenlemesini eleştirenleri Ergenekoncu kategorisine koyan bir “bilim adamı”nın yazısını okuyunca sesini yükseltmek ihtiyacını duymuştu.
Sami Selçuk’un duruşu, bütün bilim adamlarına örnek olmalı.
Prof. Dr. Selçuk referanduma sunulan düzenlemelere ilişkin fikrini açıklarken şunu veya bunu gücendirebilir diye hesaplı davranmadığını ve davranmayacağını belirterek şöyle diyor: “Çünkü bu cemaatçi bir anlayıştır. Doğuluca bir tavırdır. Bu benim yöntemim değil. Böyle bir yerde kalamam...”
Türkiye bin yıllık devlet geleneğine sahip büyük bir ülkedir. Yetmiş milyon içinden Sami Selçuk gibi en az elli “adam” çıkmalı idi.
Bu olsa inanın, güçler ayrılığına ve yargının bağımsızlığına son verecek olan anayasa düzenlemelerini geçirmeye iktidar cesaret edemezdi.
Hatta Anayasa Mahkemesi, o namuslu bilgelerden utanarak yargıya tecavüz girişimi olan düzenlemelere seyirci kalmazdı.
Yorumlar