KAZANDI

Melih Aşık kazandı çünkü...

Aydın Doğan'ın gazetelerinde çalışan köşe yazarlarının patrona yakın olanları sadece Ak Parti Hükümeti ve Başbakan Erdoğan'a yüklenirler...

Melih Aşık kazandı çünkü...
Aydın Doğan'ın gazetelerinde çalışan köşe yazarlarının patrona yakın olanları sadece Ak Parti Hükümeti ve Başbakan Erdoğan'a yüklenirler...
Onların gözünde patronları Aydın Doğan adeta bir "melek"tir...
Vatanını, milletini çok seven, asla vergi kaçırmaya tenezzül etmeyecek kadar dürüst bir yurtseverdir...
Oysa bu anlatım Aydın Doğan'a yapılabilecek en büyük kötülüktür zira Hükümet ve bürokrasiye "asıl namussuz sizsiniz" demektir...
Hükümet ve bürokrasiyi hem Aydın Doğan'ın şahsına hem de medya gurubuna karşı "tahrik" etmektir...
Yani...
Aydın Doğan Gurubu kimi yazarların suçları(!) Hz. İsa'nın, havarilerine, "Ben sizi kurtlar arasına kuzu olarak yolluyorum. Bu nedenle yılanlar kadar akıllı, kumrular kadar sessiz olunuz" taviyesine uyamayışlarıdır...
O yazarlar kendilerini eskiden (Başbakanları kapılarda beklettikleri iktidar dönemlerinde) olduğu gibi de kuzular arasında kurt gibi görmeye devam edince film koptu...
Ne yılanlar kadar akıllı olabildiler, ne de kumrular kadar sessiz...

Melih Aşık yazarlık hayatı boyunca hiç bir siyasal iktidara da patrona da yalakalık etmeyi aklının ucundan geçirmemiş, nesli tükenen "adam gibi adam"lardan biridir....
Onun siyasi ve sosyal ve hatta itikadi görüşleriyle uyuşmamanız onun "adam gibi adam" olduğu gerçeğini değiştiremez...
İşte o Melih Aşık bugün başlığı altında yayımlanan makalesinde Aydın Doğan'ın ve bütün gurubun da yönetim hataları olabileceğini hiç yüksünmeden yazıyor...
Bir bakıma "benim patronum sütten çıkmış ak kaşık değildir" diyor ama bir konuda da gerçeklere çekiyor dikkatleri...
Doğan Gurubu'nun iktidardan yediği darbelerin hataları değil sevapları yüzünden olduğunu söylüyor...
Örnek olarak da "Deniz Feneri" davasını ve davanın bir türlü kovuşturma aşamasına getirilemeyiği olduğunu hatırladığımızda Melih Aşık'a hak vermemek elde değil...
Ve yine aynı pencereden baktığımızda, "Doğan gurubunu batırma, Aydın Doğan’ı medya piyasasından uzaklaştırma girişimi gazetecilik yapılmadığı için değil yapıldığı için" olduğu görüşüne de hak verme eğilimimiz artıyor...
Ancak...
Melih Aşık"en haklı" kılan hükümlerinden biri, "Doğan grubu gazetelerini ortadan kaldırırsanız geriye ne kalır?" sorusuna verilemeyecek olan cevaptır...
Zira...
Doğan Gurubu gazeteleri satın alabilecek yerli sermaye yoktur...
Bu şartlarda çıkamaz da...
Çıkacak olan da yine devletin taşı ile (Kamu bankasından alınacak krediler) Aydın Bey'in kuşunu vuracak yeni yetme bir son dönem zengini (örneğin Akın İpek) olacaktır...
Ya da...
Küresel medya devleri...
Akın İpek alsa, alabilse çok sorun olmayabilir ama ya küresel devler alırsa ne olacak?..
Hâsılı; ne Akın İpek siyasal iktidarın yapabileceği yanlışlıkları görme cesareti, sergileyebilecektir...
Ne de küresel medya devleri...
İşte bu nedenle Melih Aşık'ın bu makalesini önemsiyor ve uyarıcı yazısından ötürü "kazandığını" düşünüyoruz...
ÇOK OKUNANLAR