MEDYA KÖŞESİ

Melih Aşık basının fotoğrafını çekti

Neymiş... Askeri vesayet döneminden sivil, özgürlükçü demokrasi dönemine geçiyormuşuz... Ne özgürlük ama...

Melih Aşık basının fotoğrafını çekti

Milliyet yazarı Melih Aşık, köşesinde özellikle NTV'de yaşanan ve muhalif kıyımı olarak nitelenen erken tatil olayını yorumladı. Basın fotoğrafı... başlıklı yazısında Aşık NTV'de olan biteni özetledikten sonra basında yaşananları Hükümet eleştirisinin bir parçası haline getirdi.

İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

NTV televizyonu "Basın Odası" programını da erken tatile soktu... Sedat Ergin'in yönetimindeki son programa Nuray Mert, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan konuşmacı olarak katılmıştı. Programın ay sonuna kadar sürmesi planlanıyordu.

NTV'de Ana Haber Bülteni'ni sunan Can Dündar, geçenlerde beklenmedik şekilde "erken tatile" çıktı. Çiğdem Anad, Mirgün Cabas ve Banu Güven daha önce ekrandan uzaklaştırıldı.
Kimi programlar yukardan baskıyla yasaklanıyor... Kimileri de yukardan baskı gelebilir endişesiyle durumdan vazife çıkaran yönetimce yayından kaldırılıyor...

Can Dündar dünkü yazısında şöyle diyordu:

"Son dönem asıl endişe verici gelişme ise çoğu medya dışından gelen kimi patronların, 'yukarı'nın artan baskısı karşısındaki dirençsizliği; o baskıyı kendi korkularıyla büyütüp kraldan fazla kralcı kesilen yöneticilerin acizliği..."

Sonuçta yukarıdan gelen bir baskı var ve bu baskının daha önceki öldürücü darbelerine tanık olmuş patronlar ürküyor... Hukuk kimseyi korumuyor...
Basında ise birileri hâlâ "vesayet dönemi bitti demokrasiye geçtik" diye masallar anlatıyor.

Tabii imha edilen sadece NTV'nin programları ve programcıları değil...
Hürriyet'te CHP'li olduğu için yukarıdan baskıya uğrayan Tufan Türenç hâlâ yazmıyor. Nedim Şener ile Ahmet Şık hâlâ hapiste. Odatv'nin gazetecileri hapiste. Balbay ve Özkan hapiste. Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım hapiste...

Türkiye dünyada en çok gazeteci hapseden ülke statüsünü koruyor.
Neymiş... Askeri vesayet döneminden sivil, özgürlükçü demokrasi dönemine geçiyormuşuz... Ne özgürlük ama...