Mehveş Evin
Aksi halde “Başbakan kovdurur, muhalefet etmeyeyim” korkusu bütün yazarlara sirayet eder....
Evet…
En baştan söyleyeyim…
Bugünün kazananı Mehveş Evin…
Neden mi?..
Öncelikle; Milliyet’te hükümete, Başbakan’a, bakanlara muhalif; içinde eleştiriler olan yazılar yazmanın “yasak” olmadığını kanıtladığı için…
“Çok mu önemli?” diye soracak olursanız, “evet, çok önemli”…
Neden mi?..
Aksi halde “Başbakan kovdurur, muhalefet etmeyeyim” korkusu bütün yazarlara sirayet eder ve sonuçta Türkiye gazeteci/yazarlar için “gönüllü açık hava hapishanesine” dönüşür de ondan…
Zaten düşen demokratik itibarımız iyice sürünür yerlerde…
Evet ey güzel insanlar!..
Mehveş Evin’in bugünkü Milliyet’te “Terörle mücadeleden taraftarla mücadeleye” başlığı altında yayımlanan makalesine hem içeriği açısından bayıldım…
Ama en çok az sonra okuyacaklarınızı yazdığı için bayıldım…
Bakın:
Taraftarın başını ezeriz
Hal böyleyken stadyumlara “siyasi slogan” yasağı koymak, bunu da “Gezi parkı olaylarının tribüne taşınması” diye tarif etmek ne kadar akılcı?
Stadyumda “şiddeti önlemek”ten öte, ciddi bir ifade özgürlüğü kısıtlaması anlamına gelen yeni uygulamanın neresinden tutsak?
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın sözlerine bakılırsa, stadyumlar sadece iki takımın arasında “savaş oyunu”nun oynandığı yer değil... Devletin taraftara ve spor kulüplerine müdahale ettiği “gerçek” bir savaş alanı:
“Taraftar gruplarının arasına birileri sızmak isterlerse burası muz cumhuriyeti değil. 30 senedir terörle mücadele eden bir devletiz. Bir-iki, yaşanır. Üçüncüde kontrol altına alınır. Olayların arkasında kim var, tahrik eden kim, kulüpler nereye kadar içinde? Devlet, 24 saat içinde lamba gibi ortaya koyar.”
En başta da söylediğim gibi hem içerik hem mesaj açısından yazdığı mükemmel makaleyle Mehveş Evin kazandı…